Ellerini Tuttuğum An

124 7 6
                                    

Hastane güvenliğine haber verildi. Ben ağlamaya devam ediyordum. Bu şoku atlatmam gerekiyordu. Hemen bunu kimin yapabileceğini düşünmeliydim. Bana su getirdiler. Kafam karışmıştı. Kore'ye geleli çok olmamasına rağmen nasıl böylesine bir düşman edinmiştim? O an aklıma Hyo Sonn geldi. Böylesine iğrenç bir şeyi yapacak birisi olduğunu sanmıyorum ama başka kim olabilir ki? Min Jun bunu duymamalı. Eğer duyarsa Hyo Sonn'la bi problem olabilir. Bunu çok önemsemeden üstünü kapatmalıyım.
   O gün eve dönüşte aslında ne kadar da içmek için sebebim var diye düşündüm. Soju içmenin zamanı gelmişti artık. Min Jun daha önce hep içtiği bi yerden bahsetmişti. Nedense arabayı oraya sürdüm. Sigara mı aldım eski günlerdeki gibi vurdum kendimi alkole. Uzun zamandır yapmamıştım. En son üniversite zamanlarımda sigara içmiştim. Gece iki civarı oldu. Burada da kimse kalmamıştı. Sadece iki adam vardı ve onlarda masa üzerinde uyuya kalmıştı. O an içeri Min Jun girdi. Biliyorum. Bunun olmasını istediğim için buraya gelmiştim. Ama nereden bakarsam bakayım bu iyi bir şey değil. Beni görünce çok şaşırmıştı. Geldi, yanıma oturdu. Boş boş baktım gözlerine. Zaten kafamın çok yerinde olmadığını farkındaydım. O da kendine soju istedi. Konuşmadan içtik sadece. Baktık öyle birbirimize. Sonra konuşmaya başladı.
  - Neden böyle oluyor? Bir dakika biliyorum. Benim yüzümden.
- Kendini suçlamayı kes. Böyle olmak zorundaydı. Ben de böyle olsun istemiyorum ama...
- Neden peki elinden geleni yapmıyorsun? Bu kadar mı korkuyorsun gelecek tepkilerden?
- Bak senin adına kötü bir şey olsun istemiyorum anlamıyor musun? Benim yüzümden kariyerin etkilensin istemiyorum.
- Bak! Beni gerçekten seviyorsan tut elimi ve bir şeyler için birlikte savaşalım. Ben insanların seni tanıyınca ne kadar seveceklerini biliyorum.
    Elini uzattı. Tutmak istiyordum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ama şu an sadece tutmak ve olacakları görmek istiyorum. Tuttum elini. Hem de sıkıca... Şu andan itibaren her şeye birlikte göğüs gerecektik. Bunu yapacak gücü kendimde hissettim. Onun ellerinin sıcaklığını hissettiğim an...
   Gözlerinden yaş gelmeye başladı. Gülümsüyor ama ağlıyordu.
- Neden ağlıyorsun?
- Elimi tuttun ya... Şu an nasıl da özlediğimi anladım. Seni her an özlüyorum ben Melis.
   Sustum. Benim yerime gözyaşlarım konuştu.
   Ellerimi tuttu ve dışarı çıktık. Maskesini taktı hemen. Sonra düşündü. Maskesini çıkardı. Elimi tuttu. Elini bıraktım.
- Bugün değil. Şu an değil. Dans bitince... Tak maskeni.
- Tamam. Dans bitince...
Orada ayrıldık. Yürüdüm yalnız başıma. Düşündüm neler olabileceğini. Nedense çok mutlu hissediyordum. Korkmadan yürüdüm.
    Sabah uyanmak istemedim bir an. Koşuya gidemedigim için vücudumu hiç iyi hissetmiyordum. Hemen banyo yapıp hazırlandım. Gözlerim fırlama olmuş ama yapabileceğim bir şey yok. Hastaneye vardığımda nedense çok mutlu hissediyordum. Ciddi anlamda dün Min Jun'la sevgili olmuştuk. Artık olacakların önüne geçemezdim.
    Odaya girdim neşeli neşeli. Ah Jin ürkek bir şekilde suratıma bakıyordu. Masanın üzerine baktığımda bir kutu gördüm. Yine aynı şey mi olacak diye düşündüm.
- Kimden geldiğini biliyor musun?
- Yazmıyor. Melis Hanım ben korkuyorum. Ya yine...
- Korkma ! Bunu gönderenin amacı zaten bu. Açıyorum.
   Kutuyu açtım. İçinde bir kağıt vardı kağıdı kaldırdığım zaman altında benim fotoğrafım vardı. Fotoğraf kanla kaplıydı. Kağıtta bir şeyler yazıyordu. Okumaya başladım.
" Senin kime ne hissettiğini biliyorum. Bu sona erecek. Eğer bunu bitirmezsen senin için hiç iyi şeyler olmaz. Özellikle onun için..."
Şimdi mesele anlaşıldı. Min Jun ve beni bilen biri bu. Yani Hyo Sonn.
Buna bir dur demem lazım. Çünkü kız kafayı yemiş.
İşim bittiğinde direk arabama atlayıp şirkete gittim. Hyo Sonn umarım oradadır. Hızla arabadan inip şirketin kapısından girdim. Ben de artık o şirkette çalıştığım için rahat rahat girebiliyordum. Hyo Sonn'u nerde bulacağımı biliyordum. Tabi ki pratik odasında... Merdivenlerden çıkarken malesef Min Jun'la karşılaştık. Bu kötü. Çünkü ona da açıklamak zorunda kalabilirim.

En fazla AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin