Bela.

Sinema.

(Çok fazla yazıyorum, belki de bi sınır koymalıyım. Çünkü öbür türlü bi haftada bitiricem.

İyi okumalar :) oylarınızı ve eleştirilerinizi bekliyorum :) )

Tuhaf. Şehirdeki bütün alışveriş merkezlerini bildiğimi zannederdim, ama buranın adını bile duymamıştım. Aklıma takılan soru kızlara nası haber verecektim? Alelacele üçüne de "Kızlar, Aiden'la sinemaya gidiyoruz. Beni merak etmeyin ;) Akşama benim evde toplanın :D" diye mesaj atmıştım. 3 adet cevap gelmişti, "Şanslı sürtük." "Oha lan nası?" ve "Jack?" Onun adını anmasa çok iyi olacaktı ama moralim bozulmuştu bir kere. "Ne oldu? Filmi sevmediysen başka bişi yapabiliriz?" dedi Aiden. Gülümseyerek "Yo, hayır, gayet eğleniyorum. Rahatına bak sen." dedim biraz yapmacık bi şekilde. A'ları uzatarak tereddütlü bir şekilde "Taaamaaam" dedi ve elimi tutup önüne döndü. Eli sıcacıktı.

***

Cath'in elini tutmamla ayaklarımın yerden kesilmesi bir oldu. Hayır, gerçekten ayaklarım yerden kesilmişti. Çocuğun teki beni yakamdan tutmuş ve kaldırıp duvara yapıştırmıştı. Catherine'in "Jack!" diye bağıran sesiyle kendime geldim. Karanlıkta nasıl tanıyabilmişti anlamamıştım.

Ah hadi ama. Jack bu muydu? Ben bunu döverdim ki.

"Bir daha ona dokunursan, seni doğduğuna pişman ederim." dedi ve suratıma yumruk savurdu. Cath de "Jack! Defol git buradan!" diye bağırıyordu. Yumruğunu havada tuttum ve diğer elimle bi tane yumruk savurdum. Bi süre gözü mor dolaşabilirdi. Cath korkmuş bir şekilde bana bakarken elimi eline doladım. Kulağına "Gidelim buradan." diye fısıldarken biri tişörtünü çekip geri çevirdi. Jack denen o herif şimdi de sinirini ondan çıkarmaya çalışıyordu. Cath'i boğazından tutup duvara yapıştırdı. "Bir daha seni başkasıyla görmeyeceğim! Anladın mı?" derken boğazını daha çok sıkıyordu. Nasıl biriydi bu pislik? Kızın panik atağı olduğunu bilmiyor muydu? Nefes alamadığını görebiliyordum.

Bulaşmak istememiştim. Ama bu kadarı fazlaydı. Kimse benim yanımdaki bir kıza böyle davranamazdı. Kimse bir kıza böyle davranamazdı.

Omzundan tutup yere savurdum ve üstüne çıktım. Engelleyecek vakti vermemiştim. Ardı ardına yumruklarımı savururken hastanelik olma olasılığını hesaplıyordum. Hayır, sadece dersini alacak kadar vurmalıydım. Uzun zamandır başkalarına sataşmıyordum ve başıma bela almak istemiyordum.

Üzerinden kalktıktan sonra hala yerde öksüren Catherine'i kucağıma alıp herkesin gözü üstümüzdeyken alışveriş merkezinden çıktım. Zavallı kız, bir günde iki kere boğulmayla burun buruna gelmiş, bir kere de kusmuştu. Merak etmeden edemedim, acaba bütün günleri böyle miydi?

Bir taksi çağırıp Cath'e evinin adresin sordum ama çoktan öksürükleri kesilmiş taksiyi beklerken omzumda uyuyakalmıştı. Arabada kucağıma yatırıp kendi evimin adresini verirken bir şey dikkatimi çekmişti.

Boynunda o pisliğin elinin izi çıkmıştı.

(Lütfen sürekli Aiden'ın ağzından yazdığım için bana kızmayın! :D )