Lily.

605 16 2
                                    

(lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin :) )

Taksiye verdiğim adresi bile bilmiyordum. O yüzden Lily'in evinin önünde durunca şaşırmadım. Alelacele adamın eline para tutuşturup arabadan fırladım ve kapıyı açıp direk odasına koştum. Ders çalışıyordu. Beni görür görmez kaşlarını çatıp "Sorun ne? dedi. Ah. Ona haber vericek vakti bulamamıştım. "Jack." dedim tekrar ağlamaya başlamadan önce. "Gel buraya. Ne yaptı yine?" dedi ve sarıldı. Bende hıçkırıklarımın arasında anlatabildiğim kadar anlattım. "o *hıçkırık* bişi yapmadı *hıçkırık* sadece *hıçkırık* eskisi gibi *hıçkırık* davranıyor *hıçkırık* b-ben *hıçkırık* onu *hıçkırık* öz- özledim *hıçkırık*"

Sanırım bunu söylediğim için beni öldürebilirdi. Sarışın bi sürtükle -adını bile bilmiyorum ama sarışın sürtük ismi ona çok yakışıyor- BENİM EVİMDE sevişirken yakaladığım eski sevgilimi özlediğimi söylüyordum. Sonra da sırf onu kovduğum için bana vurmuştu. Onu özlemişmişim. Başıma taş mı düşmüştü?

"Onu tabii ki özleyeceksin. Senelerini geçirdin onunla. Onun yaptığı şerefsizlikti." Başımı omzundan kaldırıp soran gözlerle baktım. Ne yani, ona geri mi dönmeliydim?

Aklımı okumuş gibi "Ama tabii ki ona geri dönmeyeceksin. Seni kaybetti. Sadece onu unutman gerek. Hadi kalk. Eğlenmen gerek. Bu sana onu ve yaptıklarını unutturur." dedi vurduğu yere dokunarak. Orayı unutamamıştım, o da unutmamıştı. Sadece sözlerini vurgulamak, içimdeki nefreti çoğaltmak için yapıyordu. Zorla gülümseyip başımı olur anlamında salladım. Aslında bir yanım hala oturup bütün gün ağlamak istiyordu ama mantığım ağır bastı. Eğlenmek varken niye onun için ağlayacaktım ki? Olanların üstünden yeterince uzun zaman geçmişti. Sürekli ondan kaçarken her şey çok daha kolaydı. Gün içerisinde onu düşünmeyebiliyordum. Ama her ne kadar kendime bile itiraf edemesem de korktuğum şey etrafımdakilere zarar vermesi değildi, ona tekrar aşık olmaktı. O zaman bütün hatalarını affederdim ama o bunu hak etmiyordu. Şimdi her şeyin başladığı şehire dönmüşken onunla ilgili her şeyden kurtulmak zorunda hissediyordum. Çünkü burda yapamazsam, hiçbir yerde yapamazdım.

Tuvalete gidip iyice elimi yüzümü yıkadım ve makyajla saklayabildiğim kadar ağladığımı sakladım. Dolabının önüne geçip siyah bir şortla ona uygun bir tişört geçirdim.

Ona dönüp kendi etrafımda döndüm. Gözlerindeki yaşları görmemek imkansızdı, ben ağladığım için ağlamıştı. Yine de birbirimizi biliyorduk, ağladığını görmemiş gibi davranacaktım. O da daha sonradan ben ağlamamışım gibi davranacaktı. Biz böyle anlaşıyorduk.

Ellerini çırpıp "Mükemmel oldun! Şimdi bekle ben de hazırlanayım." dedi. Bedenlerimizin hemen hemen aynı olması kadar mükemmel bir şey yok!

O da hızlıca hazırlanmıştı. Alice ve Blair'e gideceğimiz eğlence merkezini mesaj attım. Ekstrem bir şeyler yapmazsam kafam dağılmayacaktı ve kafam dağılmazsa bütün gün ağlayacaktım. Onun için ağlamak istemiyordum. En azından bir yanım bunu istemiyordu. Ondan kurtulmak istiyordum. En azından bundan tamamiyle emindim. Ona tekrar aşık olmak istemiyordum.

Bela.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin