"Jack?"
İlk bir kaç saniye cevap veremedim. "Orada mısın?" diye sordu.
Tanrım, o kadar kısık sesle konuşuyordu ki... Sesini yükseltmesini istiyordum, onu daha iyi duyabilmek istiyordum. "Buradayım." dedim. Yine fısıltıyla "Ben... Senden bir iyilik isteyebilir miyim?" dedi.
Sesinde bir şey vardı. Korku? Acı? "Evet?" dedim.
"Bir şey oldu... Lütfen, sadece yanıma gelebilir misin? Kötü bir şey oldu. Birine ihtiyacım var."
Ağlıyordu. "Şş, tamam, geliyorum. Adresini ver." dedim. Verdiği adres bizden sadece 20km uzaktaydı. "15 dakikaya oradayım, Cath." dedim. "Çabuk ol, lütfen. Daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum."
***
Onu aramak istememiştim, ama aklıma gelen ilk kişi oydu. Yanıma eğilip "Sana ne oldu böyle?" dedi korku dolu bir sesle. "Sadece bir sıyrık." dedim. Sadece bir sıyrık olmadığını bir iki saniye sonra anlayacaktı. "Üşüyor musun?" diye sordu. Başımı hafifçe salladım, o kadar yorgundum ki... Sadece uyumak istiyordum. Kazağını çıkarıp bana giydirdi. Elleri sıcacıktı. "Diğerleri yolda, Cath. Geliyorlar. Başkasına haber vermemi ister misin?"
Evet, Peter'a da haber vermeliydi. Ama bunu söyleyecek gücü kendimde bulamadım. Sadece uyumak istiyordum, sıcacık elleriyle bana sarılmasını... Hava çok soğuktu. "Cath? Catherine? Uyuma, sakın uyuma!" dedi. Uyumak istiyordum. Biraz sonra duyduklarım sadece gürültüden ibaretti.
Sonra birinin kucağındaydım. Kimin kucağındaydım? Hatırlamıyordum. Sadece uyumak istiyordum.
Duyabildiğim bir sonraki ses arabanın sesiydi ve biri bana sesleniyordu. "Cath... Yalvarırım uyuma meleğim. Bana bak. Bana bak." Gözlerimi araladım. "İşte böyle. Şimdi sorularıma cevap verebilir misin?" diye sordu. Jack miydi o? Yoksa ben mi hayal görmeye başlamıştım? "Soğuk." diye mırıldandım. "Biliyorum, biliyorum. Ama birazdan seni ısıtacak bir yere geleceğiz tamam mı Cath?"
"Uyumak istiyorum."
"Uyuyacaksın. Ama şimdi uyuma. Lütfen."
"Jack?" diye mırıldandım. O olduğunu bilmeye ihtiyacım vardı, başkası değil de o olduğunu bilmeliydim. "Benim, buradayım bebeğim. Sana ne oldu?"
"Ah, Tanrıya şükür. Ben... Birileri vardı. Benden bir şey istediler. Ben kaçmaya kalkınca da biri bacağımı vurdu." Her kelimemin arasında nefes alıyordum. "Korkuyorum Jack."
"Korkma bir tanem. Bak ben buradayım. Sana hiçbir şey olmasına izin vermem. Sadece uyuma tamam mı?"
Dediğini yapmaya çalıştım. Gerçekten bunu denedim. Ama uykum vardı, hem de çok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bela.
RomanceJack'i hala seviyordum. Ama ya Aiden? Peki babamı ne yapacaktım? Hepsini birden halletmek imkansız gibiydi, Çok fazla şey vardı ama yine de her şeyi bilmiyordum. Öğrendiğimde ise dengeler tersine dönmüştü bile.