Final.

117 8 0
                                    

Gözlerimi açtığımda hastanedeydim. Ailem bildiğim herkes yanımdaydı, hatta gerçek ailem bile. Birkaç ay önce Jack'i aynı bu durumda gördüğümü hatırladım, komikti. Finn gülümseyerek "Uyanmışsın." dedi. "Evet..." dedim. "Bir bardak çay var mı? Ya da battaniye? Üşüyorum."

Daha doğrusu donuyordum. Kızların askılıyla dolaştığını görebiliyordum ama benim üzerimde uzun kollu bir tişört, üzerinde de hırka olmasına rağmen donuyordum. Yattığım yatağı oturma düzenine gelene kadar ayarladım, bu sırada Finn de bana içecek bir şeyler almaya gitmişti.

Seth "Olanları hatırlıyor musun?" diye sordu. "Evet, evet hatırlıyorum. Peter'a haber verdiniz mi? Christina'ya? Bethany'ye?"

"Evet, onlara haber verildi. Uyuyorlar şu an. Cath... Neler olduğunu bilmeliyiz. Biliyorum bunu anlatmak senin için hoş olmayacak ama öğrenmeliyiz."

Anlatmak istemiyordum. Sadece unutmak istiyordum. Hiç yaşanmamış gibi davranmak istiyordum. Yaşanmamış olmasını istiyordum. Jack elimi tutunca irkilerek refleks olarak geri çektim. "Ö-özür dilerim. Sadece bir süre kimsenin bana dokunmasını istemiyorum." dedim kısık bir sesle. Anlayışlı bir şekilde onayladı ama kırıldığını görebiliyordum. Finn içeri girdi, yanında Peter, Christina ve Bethany de vardı. Finn'den çayı alıp hepsini teker teker tanıştırdım ve üçünün en yakınıma gelmesini sağladım. Çok huzursuz duruyorlardı. "Bunlar benim önceki hayatımdan kalanlar." dedim gülümseyerek. "Üzgünüm ama... Sanırım burada kalacağım. Hem zaten çok yakınız, sık sık görüşürüz, tamam mı?" Başlarıyla onayladılar. "Seni anlıyoruz Cath. Sonuçta bu insanlar senelerdir hayatında, biz daha çok yeniyiz. Buraya ait olduğunu o kadar belli ki..." dedi Peter. Yeşil gözlerine bakıp "Teşekkürler." dedim ve çayımdan bir yudum daha aldım.

***

Olanları her anlatmaya çalıştığımda ağladığımdan, sürekli üşüdüğümden ve kimsenin bana dokunmasına izin vermediğimden ailem beni bir psikoloğa göndermeye başladı. Annemle ya da babamla kalmıyordum, başka bir evde kızlarla beraber yaşıyorduk. Okula tekrar başlamıştım, geriden gelsem de herkes bir kere toparlandığımda diğerlerine fark atacağımı biliyordu. Hiçbir yere yalnız çıkamıyordum, geceleri dışarı hiç çıkamıyordum, ara sokaklara giremiyor ve elbise giyemiyordum. Bunların normal olduğunu söylüyorlardı. Bacağımda yaranın izi kalmıştı, bu yüzden bütün şortlarımı çöpe atmıştım. Psikolog bana sürekli yazmamı söylüyordu, diyordu ki, yaşadığım travmayı atlatmama yardımcı olurmuş. Ama yazmıyordum. Kitap okumuyor, müzik dinlemiyor, eğlence parklarına da gitmiyordum. Okulda olmadığım her dakika ya bir şeyler izliyor ya da uyuyordum. Evde olup olmadığım anlaşılmıyordu. Çok az konuşuyordum, sorular sorulduğunda kısa cevaplar veriyordum. Ruhumu kaybetmiş gibi hissediyordum.

***

Peter bize olanları anlatmıştı. Oraya ilk gittiğinde bir kafede çalışmaya başlamış. Ama tuhaf davranıyormuş, sanki her gün gidebilirmiş gibi ve hiç arkadaş edinmiyormuş, bu yüzden oradakiler geçici bir süreliğine orada kaldığını varsaymışlar. Ama sonra Peter kafede intihar planları yaptığı defteri bulmuş ve nedenlerini öğrenmiş. Uzun bir uğraşla onu orada kalmaya ikna etmişler. İntihar etmesindense böylesinin daha iyi olacağını düşünmüşler.

Sanırım onlara bir teşekkür borçluydum.

Ama o gece nereye gittiğini kimseye söylememiş. Şu an bile bilmiyoruz, çünkü hakkında hiç konuşmuyor. Aradan haftalar geçti, büyük ihtimalle ona bunu yapan adamlar ortadan kayboldu. Şu an hepimizin önceliği Cath. Ama onun sadece bedeninin burada olduğunu hissedebiliyorum, tanıdığım kız ya tamemen yok oldu, ya da o kadar derinlerde ki onu ortaya çıkarmak çok fazla vakit alacak. Yine de hiçbirimiz vaz geçmeyeceğiz, kimse onu tekrar kaybetmeye meraklı değil.

***

(Evet kızlar, buraya kadar. Zaten buna bir final yapacaktım, böylesi daha iyi oldu. Ucunu açık bırakıyorum, çünkü ikinci kitabı yazabilirim ama oradaki olasılık ekine dikkat lütfen :3)

Bela.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin