İtfaiye şefi Erdem arkadaşının eşinin rahatsızlanması nedeniyle bugünkü gece vardiyasına kalmayı kabul etmişti. Nasıl etmeseydi ki belki bu dünyada ona ailesinde sonra en yakınım diyebileceği arkadaşı oydu.
Öyle olmasa dahi ortada da bir insanın sağlığı söz konusuydu. Bu tür konularda Erdem tartışmazdı. Düşmanı dahi olsa yapabileceği her şeyi yapardı.
Sakin bir vardiya olmasını umut ederek ekibinin bulunduğu odaya yöneldi. Her zaman ki gibi ekip masanın etrafına toplanmış kâğıt oyunu oynuyorlardı. Kahkahalar gülüşmeler şef odaya girdiğinde yumuşadı. Ekip kendine çeki düzen verdi.
"Ahmet! Bu uyanıklar seni kareye almışlar yine"
Ahmet ekibin en yeni üyesiydi. Ekibe katılalı daha iki hafta olmuştu.
Diğer kart tavuklar onunla alay etmeyi, takılmayı adet edinmişlerdi. Ahmet onlara çok aldırmazdı. En azından iyi niyetli olduklarını bilirdi.
Oyunun tam heyecanlı yerinde sirenler çalmaya başladı. Ekip birden ayaklandı. Apar topar araçlara yöneldiler.
Erdem bey "Kızılay metrosunda patlama ve çökmeler olduğu" ihbarını aldığında neredeyse küçük dilini yutacaktı. İhbarı yapan adam birkaç kere tekrar etmek zorunda kaldı. Erdem bey kulaklarına inanmamıştı.
Fakat kendini çabuk toparlayıp ekibinin yanına, araçlara çabucak yetişti.
Ahmet'e
"Kızılay metrosu" dedi.
Ahmet soran gözlerle bir an şefine baktı. Bir şey soracak oldu. Vazgeçti. Hemen toparlanarak sirenleri çalan ve ortalığın ayağa kaldıran itfaiye aracının gaz pedalına asıldı.
Kızılay metrosunda ne olmuş olabilirdi ki!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK (Kitap Oldu)
Science FictionBilim Kurgu ve macera seven arkadaşlar... Mutlaka okuyun... http://m.kitapyurdu.com/index.php?route=products/productdetail&product_id=422057