Demir bilgisayarının açar açmaz yarım bıraktığı işlerine geri dönmüştü. Birkaç rutin işlemlerini tamamladıktan sonra asıl programını açmıştı.
GEDES (genetik değişim simülasyonu) adı verilen bu program Demir'in yakın diyebileceği bir arkadaşı tarafından geliştirilmişti. Program bir simülasyon programıydı. Demir onu kullanabilen birkaç kullanıcıdan biriydi. Genetik araştırmalar sonucunda elde edilen tüm veriler bu bilgisayara yüklenmişti. Program bu sayede herhangi bir canlının genetik profilinin diğer bir canlının ki ile etkileşiminin sonuçlarını simülasyon olarak görüntüleyebiliyordu. Bu etkileşimden yeni doğan genetik profilin ön görülemeyen yapısını da görüntülenmiş oluyordu.
Bu program sayesinde laboratuvar ortamında denenmesi gereken birçok genetik deney bilgisayar ortamında yapılmış oluyordu.
Şu ana kadar birçok simülasyon elde edilmişti. O kadar ki; merkezde bir genetik simülasyon veri bankası oluşturulmuştu.
Araştırmacılar kayda değer sonuçları bu veri bankasına gönderiyorlardı. Fakat bir araştırmacı diğer araştırmacının verilerine ulaşamıyordu. Bu sonuçlara sadece – Demir'in da tam olarak bilmediği - belirli birkaç kişi ulaşıp değerlendirmeye tabi tutuyordu.
Değerlendirme sonucunda, Binanın bir başka gizli bölümünde bu kişiler tarafından belirlenen bu programla oluşturulmuş bazı yeni genetik profiller, laboratuvar ortamında yaratılmaya çalışılıyordu.
Bu gizli deney laboratuvarı yerin 7–8 kat altındaydı.
Oraya giriş ve çıkışlar sadece personel asansörü sağlanıyordu. Birde metro Gölbaşı metro istasyonunda bulunan kargo girişi mevcuttu.
Buralardan girebilenler iki elin parmaklarını geçmiyordu. Bu adamlar Demir'in hep merakını uyandırmıştı.
Aşağıda ne yaptıkları tam bir muammaydı. Bu kadar gizlilik elbette kendisinde ve etrafında bir farkındalık yaratmıştı.
Devamlı sorular soruyor. Hangi deneylerin uygulandığı ve ne sonuçların elde edildiğini sorup duruyordu. Patronunda her seferinde aldığı yanıt aynı oluyordu.
"sen işine bak"
Demir Patronun ne kadar iyi bir insan olduğunu düşünse de, bu konudaki kesin ve birazda kaba tavrını anlayamıyordu. Ve bu merakını ikiye katlıyordu.
Demir kendi gibi çalışan diğer insanların neden bu kadar rahat olduklarını meraksız olduklarını anlayamadı ilk önce fakat kendi gibi aşırı meraklı ve bu konuda aşırıya kaçan birinin eski işine dahi dönemediğini, kapının önüne koyulduğunu duymuştu. Bu da sorusunun cevabı oluyordu. Hatta bazıları onun yerine kendisinin getirildiğini söylemişlerdi.
Demir dikkatli olmalıydı
Merakını yenemezdi elbette dizginleye bilirdi fakat asla yok edemezdi. Onun için uyanık olmalı ve tedbiri elden bırakmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK (Kitap Oldu)
Science FictionBilim Kurgu ve macera seven arkadaşlar... Mutlaka okuyun... http://m.kitapyurdu.com/index.php?route=products/productdetail&product_id=422057