Bölüm 36

63 7 0
                                    

"Sinan sence ben aptal mıyım?"

"hıııı... Belki biraz. Yok, yok düzeltiyorum. Kesin aptalsın. Gecen gece o sarışın hatuna pas vermedin ya, seni oracıkta boğabilirdim."

"Hangi sarışın?"

"Ya oğlum, biz senle Cuma gecesi neredeydik?

"Kavel mi?"

"Aaa... Hatırladın demek. Nasıl oldu bu?

"Dalga geçmeyi bırak. Canım çok sıkılıyor. Ceyda'dan ayrılmakla, yanlış mı yaptım acaba? İki ay oldu ve ben hala kendimi çok yalnız hissediyorum.

"O sarışın ufff... O sarışın her derdine deva olabilirdi. Hatta ondan önce ki bir düzine hatunda olabilirdi."

Demir derin bir iç çekti.

Hayatı ona çok boşmuş gibi geliyordu. Her şey nerdeyse her gün aynı gibiydi. Tek düze yaşanmış bir hayatı yaşamak istemiyordu. Boş geçen saatlerine kızıyordu. Hayatını freni patlamış, yönünü seçmeye çalışan, fakat önünde az seçeneği olan bir kamyona benzetiyordu. Mesleğini de artık ona eskisi kadar heyecan verici gelmiyordu. İlk zamanlarında her şeyi ile mükemmel bir iş olarak görüyordu. Kariyerinin zirvesinde olan bir işti.

Aslında değişen bir şey yoktu. Her şey ilk günkü gibiydi işinde.

İşte asıl sorunda buydu ya. Her şey aynıydı. Sabah erken kalkar, GAM'a gider, bilgisayar başına geçer, akşama kadar yüzlerce değişik metot uygular, başarı oranı yüksek olanları veri tabanına kaydeder ve bu böyle sürüp giderdi.

Sonuçsa sıfırdı.

Evet, sonuç sıfır elde sıfırdı. Yaptıkları onca simülasyonun başarılı olup olmadığını bilmiyorlardı. Bu tamamen gizli yürütülen bir işlemdi. Metrelerce yerin altında, program sayesinde yaptıkları onca simülasyon, gerçek laboratuvar ortamlarında deneniyordu. Bunların ne kadarının başarılı ne kadarının başarısız olduğu ise gizlilik içinde gerçekleşiyordu. Bunları bilmelerine kesinlikle izin verilmiyordu. Zor olan da buydu zaten. Hiçbir şekilde bir şeyleri başarıp, başaramadıklarını bilmiyorlardı. Buda zamanla onlarda bıkkınlığa neden oluyordu. En azından Demir için durum böyleydi. Ve bu durumu değiştirebilme çabaları da şu ana kadar başarısız olmuştu.

Tüm bunları düşünmek nefesini kesti. Hava almak için kendini dışarıya attı. Bir sigara yaktı. Bulunduğu yerdeki balkon korkuluklarına yaslanarak sigarasından birkaç derin nefes aldı. Kendisini hiç olmadığı kadar, zayıf ve çaresiz hissediyordu. Hayatında bir şeylerin normal gitmediğinden artık emindi. Bunu bir şekilde yoluna koymalıydı. Fakat nasıl? İşte bunu bir türlü bilemiyordu. Her zaman önemli bir şeylerin parçası olmayı istemişti. Bu işe girdiğinde, bu düşünün gerçek olacağına neredeyse emindi. Fakat hiçbir şey istediği gibi gitmemişti. Bu konuyla ilgili çabaları da sonuçsuz kalmıştı. Yaptığı ve başarılı olduğunu düşündüğü bir sürü projenin sonuçlarını görebilmek için elinden ne geldiyse yapmış ama bir sonuç alamamıştı. Daha da ne yapabilirdi bilmiyordu. Patronun bu konu hakkında sıkıştırma taktiği de bir yere kadar gidebilmişti. Patronu tarafından artık sınıra yaklaştığı mesajını vermesi son noktayı koymuştu. Daha ileriye gitmesi işinin sonu olacağını açıkça belirtmiş olmasa da, imalarıyla bu gerçeği tam olarak algılaması fazla zaman almamıştı. Artık atacağı bir sonra ki adım, kapının önüne konmasına yetecekti. Bunun, o kadar kolay olmayacağını düşünerek teselli olmaya çalışsa da, içinden bir ses kendini kandırmaması gerektiğini fısıldıyordu.Yapılacak pek bir şeyi kalmamıştı. Bu hayatını, düşünen, inceleyen, araştıran, fakat sonucunu asla göremeyeceği, bir meslekle geçirmeye kendini alıştırmalıydı. Başka çaresi yoktu. 

DENEK (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin