Demir olanları büyük bir ilgiyle izliyordu. Silahlı adamların bir sedye çıkarttığını ve bu sedyede kimin götürüldüğünü büyük bir merakla görmeye çalışan kızı izliyordu. Kızın hamlesiyle dengesini kaybeden askerin açtığı aralıktan onlarda sedyedeki devi görebilmişlerdi.
Tam Demir devasa boyutlara sahip bu adamın neden sağlık görevlileri tarafından değil de, bu adamlar tarafından taşındığı düşüncesini aklından geçirirken Sinan heyecanla cevabı yapıştırmıştı;
"Bu o"
"Kim 'bu o!"
"O işte... Bizim deney laboratuvarına getirdikleri adam" dedi heyecanı sesine yansımış, yutkunmaya çalışıyordu.
"Ne? Nasıl?" Demir şaşkınlığını saklayamamıştı.
"Sana bahsettiğim sarı dev adamı hatırladın mı"?
"Evet hatırlıyorum. Acaba bizim patron bu adam için mi buraya geldi"
Deney laboratuvarına getirilen adamın burada ne işi vardı ve bu adamın enkazda olabileceğini nasıl haber almışlardı. Ve en önemlisi bu adam bu kadar insanı başına toplayacak kadar ne değeri vardı. Ama en azından patronlarını neden burada olduğunu cevabını alabilmişlerdi.
Bu düşüncelerden sıyrılan Demir ve Sinan Kızın ısrarla 'Bu o değil. İçeride başka bir şey var.' diye bağırmasını dikkat kesilmeye başladılar. Patronu, onu sedyeden uzaklaştırarak sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Demir'in ilk aklına gelen bir yakının daha içeride kaldığıydı. Fakat bu kadının yakını için, bir şey demesi çok garipti. Anneme veya babam demiyordu bir şey diyordu.
"Ben sanırım bu kızı da tanıyorum." Demir ikinci bir şaşkınlıkla Sinan'a başını cevirdi. Göz göze gelen iki arkadaş bir süre birbirlerine baktılar. Açıklama gereği duyan Sinan konuşmasına devam etti.
"Daha doğrusu bizim bir arkadaşın doğum günü partisinde gördüğümü hatırlıyorum. "
"Nasıl? Nerede?" Demir yeni bir heyecanla sorularını tekrarlamıştı.
Sağlık görevlileri hemen kızı teslim alarak tekrardan ambulansa götürdüler. Koluna bir iğne yapıldı. Muhtemelen bir yatıştırıcıydı. Belli bir süre sonrada ambulans bölgeden ayrıldı.
Bu arada adamlar nihayet kocaman gövdeyi beraberlerinde getirdikleri özel tıbbi araca koymayı başarabilmişlerdi. Hemen kapaklar kapatılmış kilitlenmiş ve araç hızlı manevralarla bulundukları yerden uzaklaşmıştı.
"Bahçeli evlerde oturan üniversiteden bir arkadaşım vardı. O davet etmişti. Onu, orada gördüğümü hatırlıyorum." Sinan hayallere dalmış gibi bir hali vardı.
"Tanışmış mıydın?"
"Hayır. Tanışmamıştım. Daha doğrusu o şerefe ulaşamadım. Etrafında pervane olan o kadar kurt vardı ki, bana sıra gelmemişti. Gerçi sıra bulabilmiş olsaydım da herhalde yanımda nişanlım varken, bunu yapmam pek doğru olamazdı." Sinan derin bir içi çekti. Demir bunun kızla ilgili değil, eşiyle alakalı bir iç çekme olduğunu biliyordu.
Demir gördüğü kadının bunu hak edecek potansiyele sahip olduğu düşüncesini aklından uzaklaştırmaya çalışarak sordu.
"Bana hala o arkadaşının numarasının cep telefonunda kayıtlı olduğunu söyle?" Demir umutla Sinan'a baktı. Umudu boşa çıkmamıştı.
"Evet, sanırım kayıtlı olması lazım"
"İyi... İlk fırsatta, ilk işimiz bu kıza ulaşmak olacak."
"Neden? Bu kızla ne alakamız var ki?
"Bilmiyorum. İçeride olan oydu. Eğer garip bir şeyler varsa onu bilen tek kişide o olmalı. Onunla mutlak konuşmalı..."
"HEY SİZ ORDAKİLER!!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK (Kitap Oldu)
Science-FictionBilim Kurgu ve macera seven arkadaşlar... Mutlaka okuyun... http://m.kitapyurdu.com/index.php?route=products/productdetail&product_id=422057