Bölüm 23

90 8 2
                                    

Demir hevesle masanın önündeki koltuğa kuruldu. Patron, çay kahve makinesinden iki kahve fincanı alarak Demir'in karşısındaki koltuğa oturdu. Elindeki fincanlardan birini Demir'e uzattı, kendininkini önündeki sehpaya koydu. Sehpada bulunan şeker kâsesini Demir'in önüne doğru sürükledi.

"süt tozu ister misin?"

"yok. Teşekkürler! Şeker yeterli."

Demir kahvesinin şekerini karıştırırken neler sorması gerektiğini kafasından hızlıca geçirdi. Belli ki bu konuşmaları boşa olmayacaktı. Demir en azından kendi projesinin bu hareketlenmeyle bir alakasının olup olmadığını öğrenebileceğini umuyordu.

Patron neskafesinden bir yudum aldı. Başını eğerek Demir'e baktı. Demir bu gözleri hemen yakaladı.

"senden kurtuluş yok değil mi?" tebessümle sormuştu bunu

"sanırım öyle." Aynı tebessümle karşılık verdi Demir patronuna

Yarı ciddi bir şekilde

"Aslında seni çoktan kovabilirdim" yarı ciddi bir tavırla söylemişti bunu.

Demir'in tebessümü kayboldu bir an da. Tekrardan kendini toparlayarak,

"hala konuşmadan önce bu şansa sahipsin" dedi.

O da yarı ciddi sormuştu farkında olamadan. Panik havası Demir'i şöyle bir yalayıp geçti. Fakat bozuntuya vermedi.

"aptal!!! Ne dediğinin farkın damısın" diye geçirdi içinden.

Patronu onun bu panik havasını görmemiş gibi konuşmasına devam etti.

"amaaaaa... Benim için kovulamayacak kadar değerlisin. O bilgisayar programıyla yaptığın simülasyonlar gerçekten çok değerli bilgiler içeriyor. Ayrıca senin zekâ becerine her konuda güveniyorum. Bana lazımsın"

" teşekkürler patron. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum." Asıl konuya girebilmek için sabırsızlanıyordu.

"ama anlayamadığım bazı şeyler var" diyerek patronun yüzüne baktı. Tepkisini ölçmek ister gibiydi.

"ne! Mesela"

"şey" önce biraz tereddüt eder gibiydi. Sonra

"niye bu kadar gizemli davranıyorsunuz? Biz zaten ayrı bir birimiz, girişimiz dahi GEN merkezinden ayrı. Bunu anlayabiliyorum. Bu gerçekten de olması gereken bir durum. Fakat anlamadığım gizlilik içinde neden ikinci bir daha gizli durum yaratılıyor. Biz neden bazı şeylere dâhil olamıyoruz? Bizden dahi gizlenmesi gerekenler ne?"

Bütün bu söylediklerini adeta bir solukta söylemişti. Derin bir nefes alarak patronunun sıkıntılı ifadesine baktı. Soran gözleri, onun, cevaplar aramak için sıkıntı çektiği belli olan gözlerine odaklanmıştı.

"öncelikle bazı şeylerin gizli kalması şart bunları ne sen ne de ben değiştirebiliriz. Ancak sana bazı başarılı sonuçlara ulaştığımız doğru ve bunun büyük ölçüde senin çalışmaların sayesinde olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim."

Demir şaşkın gözlerle patronuna bakakaldı.

"nasıl yani"Son cümleye takılı kalmıştı. Bu ne demekti şimdi. Şüphelerinde yanılmamış mıydı? Bu nasıl olurdu. Bu imkânsızdı.

"bu olamaz bu yapılamaz bu her şeye her teoriye ters uygulanabilirliliği...."

"Tabii ki şu senin iki ay kadar önce yaptığın uçuk çalışman hariç. Neydi o... şey Süpermen simülasyonu muydu? Yok, olmaz Süpermen olamaz o uçabiliyor. Senin ki uçamaz. Ne desek Tamam buldum. Süper adam diyelim tam bir yarı Amerikan yarı Türk işbirliğini göstergesi olur."

DENEK (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin