4. BÖLÜM - Gökyüzünün En Parlak Yıldızı

35K 2.8K 643
                                    

Multimedya: Sam Tinnesz - Far From Home

Keyifli Okumalar...

🔥
Ben kimdim?

Parlak bir yıldız mı? Yoksa gökyüzünde kayıp giden sönmüş bir yıldız mı?
🔥

Parlak bir yıldız mı? Yoksa gökyüzünde kayıp giden sönmüş bir yıldız mı?🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🔥

Sabah güneş ışıklarının yüzüme vurmasıyla uyandım. Huzurlu bir uyku olduğu söylenemezdi. Tedirginlikle dönüp dururken bir ara dalmış olmalıydım ama kapının önündeki komodinin hala aynı yerinde olması içimi rahatlatmıştı. En azından ben uyurken o psikopat odama dalıp beni öldürmeye falan çalışmamıştı.

Odada saat olmadığından gece olanlardan sonra ne kadar süre geçti bilmiyordum. Hızla yataktan kalktığımda kolumun ağrısı da şiddetini artırmıştı.

Önce banyoya yönelip yüzümü yıkadım ve yeterince ayıldığıma karar vererek dolaptan aldığım kısa bir deri ceketi üzerime geçirdim. Daha sonra bunların parasını Vera'ya ödemeyi aklımın bir köşesine yazdım. Hastaneye de ödeme yapmam gerekiyordu. Ve benim cebim fazlasıyla boştu ama buradan gittiğimde hepsi için bir çözüm bulurdum. En azından öyle olmasını umuyordum.

Fazla bir eşyam olmadığından toparlanmam uzun sürmedi. Hatta yanıma alabilecek hiçbir şeyim yoktu, boynumdaki yüzükten başka.

Komodini kapının önünden çekip kapının kilidini açtım. Odadan çıkıp alt kata inmek için yürümeye başladım. Tedirgindim ama birilerinin uyanmış olduğunu düşünmek biraz da olsa rahatlamamı sağlıyordu. Gerçi aklım Dylan'ın söyledikleriyle meşgulken bu rahatlama pek sabit kalmıyordu.

'Elini kolunu sallayarak gidebileceğini sanıyor.'

Saçmalık! Gitmemi istiyordu, sorun çıkarmazdı ya. Hatta gitmem onu fazlasıyla mutlu ederdi.

Bir an kimseye görünmeden çekip gitmek için büyük bir arzu duydum ama her ne kadar bunca saçmalık üst üste gelse de Dylan haricindekiler, bazen bana garip bakışlarla baksalar da, sıcak davranmışlardı. Gitmeden önce en azından Anna'ya teşekkür etmem gerektiğini düşündüm. Gerçi şu an en son düşüneceğim şey adabı muaşeret kurallarıydı ya.

Ya o herif karşıma çıkıp yine üzerime gelirse?

Tetikte yürüdüm. Bir daha bana bulaşırsa benden iyi bir tekme yerdi. Bu kez sadece lafla karşılık vermeyecektim.

Merdivenlerin başına geldiğimde Anna da mutfak kapısından çıkıyordu ve aynı anda onunda bakışları beni buldu. İlk olarak onu görmüş olmak üzerimdeki gerginliğe iyi gelmişti. "Uyanmışsın," dedi gülümseyerek. "Biz de seni bekliyorduk."

Beni mi bekliyorlardı?

Neyse ne!

Bir veda edip hemen çıkacaktım zaten. Başka kimseyi göresim de konuşasım da yoktu.

NEKROKİNEZİ • ZifirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin