~Wattys2018 Modernistler kazananı~
*TAMAMLANDI*
🔥
Çok az kaldı.
Benzini döktüm ve çakmağı da ateşledim. Alevlerin göğü sarmasına çok az kaldı.
Hepimiz ısınacağız!
Hem de iliklerimize kadar...
-Ciar...
🔥 "İyiler genelde kaybeder ama benim kaybedecek pek bir şeyim kalmadı." 🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔥
Bu dünyadan soyutlanmış yere geleli neredeyse 3 hafta olmuştu. Yeni ismimi kabullenmem zaman alsa da en sonunda sanırım alışmıştım. Düşüncelerin beynimi kemirdiği o kadar gün olmuştu ki en sonunda bundan vazgeçmeye karar vermiştim. Geçmişim kendini belli etmezken ben de daha fazla kendimi zorlamıyordum. Düşünceler tahta kuruları gibi ara ara beynimi kemirse de buna olabildiğince engel olmaya çalışıyordum hatta. Bana fazladan baş ağrısından başka getirisi yoktu çünkü.
Hala kim olduğumu bilmiyordum belki ama artık onlardan biriydim ve öyle de hissetmeye başlamıştım. Kafamı kurcalayan soruları Vera ve Anna'ya soruyordum. Onlarda hiç sıkılmadan anlatıyorlardı. Hatta bazen saatler sürüyordu konuşmalarımız. Neredeyse tüm sorularıma usanmadan cevap veriyorlardı.
Mesela, "Ethan'a neden komutan diyorsunuz?" diye sormuştum bir gün Vera'ya.
"Tüm bu yaşananlardan önce Vargas'ta çalışıyordu, üst düzey bir asker olarak. Genç yaşına rağmen bu kadar çabuk yükselebilmesini anlayabiliyor musun?" demişti. "O bir lider olarak doğdu. Sonra ise ters giden bazı şeyleri sezinlemiş ve oradan ayrılmış. İşte o kısmı tam anlamıyla ben de bilmiyorum. Babası varlıklı bir adamdı. Şirketler grubu ve bir çok gayrimenkulü varmış. Ethan Vargas'tan yani resmi adıyla MCA'den ayrılınca başa geçmiş, tabii onların peşini de bırakmamış. Gizliden gizliye araştırmalar yapıyormuş. Ta ki hakkında arama emri çıkarılana kadar. Sonrası malum, kaçıp buraya yerleştiler ve bizim gibileri toplamaya başladılar." diye açıklamıştı Vera.
"Buradan fazlası da mı var?" diye sormuştum şaşırarak.
"Elbette, neredeyse 80 kişilik bir grup daha var."
"80 kişi mi? Neredeler peki?"
"Aslında bunları sana anlattığımı duysa Dylan beni öldürür ama şanslısın ki kızıp kızmayacağı umurumda değil." Son sözü üzerine ikimizde kıkırdarken ona gerçekten ısındığımı hissetmiştim.
"Akademi'deler."
"Çok yaratıcı isimmiş." demiştim alayla.
"Ben buldum. Bir filmden esinlenilmiş, pek yaratıcı değil kabul. Aslında yeni gelenler bir süre sonra Karargah'tan oraya gider. Eğitim için... Senin burada kalman komutanın fikriydi. Sanırım başına gelenleri öğrenmeden oraya göndermek istemiyor." Sanırım beyin takımı burada olduğu için buraya da karargah diyorlardı. Acaba bu yaratıcı ismi kim bulmuştu?
