~Wattys2018 Modernistler kazananı~
*TAMAMLANDI*
🔥
Çok az kaldı.
Benzini döktüm ve çakmağı da ateşledim. Alevlerin göğü sarmasına çok az kaldı.
Hepimiz ısınacağız!
Hem de iliklerimize kadar...
-Ciar...
Our future's here and now, Here comes the countdown! Geleceğimiz burada ve şimdi, geri sayım başlasın!
Sound it off, this is the call! Sesini kıs,bu bir çağrı!
Rise and revolution! Yükseliş ve Devrim!
It's our time to change it all, Her şeyi değiştirmemizin zamanı geldi
🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔥 Alice Laudon
Kaç kez öldüm...
Bedenim belki iki kez ölümle buluştu ama hayır, kalp atışım ya da nefes alışım değildi ölüm diye nitelendirdiğim. Duygularımın ölüşüydü aslında tam da benim ölüşüm.
Ama aslında hiç ölmemişlerdi. Sadece bastırılmışlardı. Yandığım bu adama delice aşık olmuştum. Onunla acı çekmiş, onun bana acı çektirmesine razı olmuş ve ben... ben de ona acı çektirmiştim. Anılarımı silmiştim ve onu unutmuştum. Hatırlamak istememiştim ama ona olan duygularımı da olmamış gibi düşünmek istemiştim çünkü ona olan aşkımdan çok daha fazlasını tatmıştım. Bir başkasında...
Onu aldatmış olmuyor muydum öyleyse? Yine de o beni her zaman ilk sıcaklığıyla sevmeye devam etmişti. Tüm olanlara rağmen... Başka birini sevdiğimi acımasızca ona söylememe rağmen...
Şimdi bana öfkeli olmasını isterdim. Beni öldürmesini belki de ama o kendini de benimle birlikte yok etmeye çalışıyordu. Bunu ister miydim?
Asla... Asla onun ölmesini istemezdim. Bana yaptığı onca şeye rağmen yine de yaşamasını isterdim. Herkes gibi... Babasının hükmü olmadan, kimseyi öldürmek zorunda kalmadan, duygularını yavaş yavaş köreltmeden sevmeyi ve sevilmeyi tam manasıyla bilerek...
Alevlerin sıcaklığını hissediyordum ama gözlerimi ondan bir an bile çekmiyordum. Sadece buna devam edecek gücü olup olmadığını merak ederek bekliyordum. Ölmekten korkmuyordum, yanmaktan da. Arran Vargas'ın bunu sevdiği kadına yapabilecek kadar o son duygu kırıntısını da kaybedip kaybetmediğini bilmek istiyordum.
Ben onu yanlız bırakmıştım. Tüm bu cehennemde onu tek başına hayatıyla yüzleşmeye bırakmıştım. Her şeyi hatırladıktan sonra eğer onun ruhunun kurtarılacağına inansaydım ona ulaşmakta tereddüt etmezdim ama onun ruhu kaybedilmişti. Belki de yine de denemeliydim, o ruhu geri çıkaracak tek kişi bendim ama buna rağmen bencil davranmıştım. Denememiştim bile çünkü Dylan vardı artık. Arran'ı geri getirecek tek şey benim aşkımdı ama ben o aşkı kaybetmiştim. Kalbim artık başka birine aitken onun ruhunu geri getirecek tek şeyi de ben yok etmiştim.
