Karşımda oturan adam iş ortamında hiç fark etmediğim bakışlarıyla süzüyordu beni. Benim bakışlarım ise hızla yer değiştirirken arada bir kaçamak kaçamak değiyordu gözlerine. Tedirgindim. Hem de fazlasıyla. Ne konuşacağımı bilemiyordum. İlk cümlenin ondan gelmesini beklerken epey geçmişti. Bu arada ben de onu inceledim. Kuracak cümle bulamamak onun da sorunuydu. Sıkkın bir hali vardı. Sert yüz hatları daha da ciddi duruyordu gerginliği ile. Sonunda konuşacak bir konu seçmiş olmalı ki baktığımı fark etmediğim dudaklarını kıpırdattı.
"Beni az çok tanıyorsundur. Değil mi Kübra?"
İsmimi bu bariton sesten duymak garip gelmişti. Otorite kokan bir nefesle söylemişti. Gücü sesine oradan da ismime yansımıştı. Erkeksi hatta fazlasıyla erkeksi bir tınıya sahipti. Kendimi olduğumdan daha savunmasız hissettirmişti. Aklıma Yağız'ın seslenişi geldi o an. Beynime kramplar girerken güçlükle gözlerimi kaldırıp baktım karşıma.
"Evet. Bahsinizi duymuştum arkadaşlardan."
"Sizli bizli mi konuşacağız seninle?"
"Henüz alışamadım. Kusura bakmayın."
"Tamam. Sen nasıl rahat hissedersen öyle hitap et. Ne duydun benim hakkımda?"
"Aslında elle tutulur pek bir bilgim yok. Ama biraz çapkın olduğunuzu duydum."
"Bu yaşa kadar evlenmediğim için bu tip söylentiler olabiliyor. Ama evet. Biraz doğruluk payı var bunun."
'Biraz' derken eliyle küçük işareti yapmıştı. Bu haline elimde olmadan gülümsedim. O da ufak bir tebessümle renklendirmişti yüzünü. Gülümseyince güzel bir yüzü olduğunu fark etmiştim.
"Kaç yaşındasınız ki?"
"31 olacağım yakında. Ya sen?"
"27 yaşındayım. İki ay sonra 28 oluyorum."
"İyiymiş. Bir şey soracağım. Ama senden bunun için izin istiyorum. Yani özel bir soru bu."
"Cevaplayabilirsem. Tabii."
"Evleneceğin adam öldüğü için mi ilişki kurmadın?"
"Aslında konusunu açmanız iyi bile oldu. Çünkü nasıl anlatacağımı bilmiyordum. Atlatamadığım bir travma olmasının yanı sıra aramızda geçenler de evliliği düşünmeme engel oldu."
"Ne gibi şeylerden bahsediyoruz?"
"Ben..."
"Kübra, biz bir yola çıktık. Sonunda evlilik olmasını umduğum bu yolda dürüst olmalıyız birbirimize karşı."
"Haklısınız. Selim'le evleneceğimiz günden iki gün önce beraber olmuştuk."
"Anlıyorum. Peki başka bir ilişkin oldu mu? Bunun gibi?"
"Hayır. Hayatımdaki ilk ve son erkek Selim'di."
"Teşekkür ederim Kübra. Bana saygılı davrandığın için yani. Ben de aynı saygı ve dürüstlükle cevap vereceğim. Güven bana."
"Size karşı sorumluluk olarak görüyorum bunu ben."
"Yaşadığım ciddi olmayan ilişki sayısı azımsanamaz. Ama şunu bilmeni isterim ki; sana karşı bir şey hissetmeden böyle bir adım atmadım. Evli olduğunu söylediklerinde şüphelerinden dolayı üstüne gittim bu konunun. Böylelikle öğrendim. Bugüne kadar birlikte olduğum kadınların hiçbirine karşı bir şey hissetmemiştim. Seni pek de tanımazken etkilenmiş olmamı göz ardı edemezdim. Tanımak istedim seni. Ailemle gelmemin nedeni de hakkında ciddi düşünmem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vuslat #Perspektif2016
RomantizmArkamı döndüğüm anda çok şaşırdım. Yaşlı teyzenin torunu dikilmiş bana bakıyordu. Ne zaman geldi, nasıl duymadım geldiğini, dialoğumuz olmadığı halde neden takip etmiş olabilirdi beni? Kafamdaki soruları takmadan ve tek kelime etmeden hızla dört adı...