BÖLÜM 1

50.6K 1K 146
                                    

Medya: Elis Erez

Gelen korna sesiyle gözlerimi istemsizce araladım. Lanet olsun ya! Tatilimin ilk gününe sıçılmış olma durumuna sinirlenip söverek üzerimdeki ince örtüyü kafama kadar çektim. Off ulan hâla öttürüyor şunu! Sonunda dayanamayıp pikeyi üzerimden fırlattım ve yataktan kalkıp gece yediğim meyvelerden tabakta kalan yarım mandalinayı elime aldım pencereyi tam açarken arabanın ilerlemeye başladığını gördüm ama durur muyum? Tabii ki hayır! Mandalinayı arabanın arka camına yapıştırdım. Nihahahahah! Adamın arabadan indiğini görünce hemen içeri girip pencereyi kapattım. Göt korkusu başa bela tabii.. Bi duş alsam fena olmazdı banyoya girdim yirmi dakikada işimi hallettim sonra üzerime siyah kot gömlek giydim ilk üç düğmesini açtım altımada siyah jean ve jeanın paçalarını iki kez katlayıp siyah uzun converslerimi giydim. Giydim dediğime bakmayın yeni aldım yoksa evde ayakkabıyla dolandığım yok. Saçlarımıda taradım ve kurumaya bıraktım artık karnımı doyurma vakti geldi aşağı indim ekmek arası bişeyler hazırladım ve televizyonun karşısına geçtim hmm bakıyım öff hiç birşey yok. Aha işte buldum! Tom ve Jerry, evet çizgi film izlemeyi severim. Bu arada size kendimden bahsedeyim:

Ben Elis Erez, 17 yaşındayım. Antalya'da yaşıyorum. Babam ben doğmadan önce hayatını kaybetmiş, kalp krizinden.. Annemse 1 hafta önce Ali adında varlıklı biriyle evlendi. Evlenmesini hiç istemedim ama yinede sessiz kaldım zaten annemin beni dinleyeceğini sanmıyordum çünkü öyle yakın değildik hep bi soğukluk vardı, açıkçası beni sevdiğine pek inanmıyorum. Bense babamdan kalan evimizde yaşıyorum. Ha birde üvey kardeşim var benimle aynı yaşta adı Onur. Onu sadece ismen biliyorum nikahada gelmemişti zaten, bizi hiç istemediğini böylece gözümüze sokmuştu aman ben onlara çok meraklıyım sanki.(!) Arkadaş konusuna gelirsek benim hiç arkadaşım yok. Hep soğuk olduğumu söylüyorlar, üzgünüm ama elimde değil fazla utangaç birisiyim maalesef ve kolay kolay ısınamıyorum. Neyse bu kadarı şimdilik yeterli. Ekmeğimi bitirdim ve televizyonu kapatıp yukarı odama çıktım saçlarımın dipleri hala nemliydi kuruttum ve hızlı hızlı düzleştirdim, sıra makyaja geldiğinde maskaramı sürüp eyeliner çektim son olarakta vanilyalı renksiz dudak kremimi sürüp makyajımı bitirdim. Telefonumu, kulaklığımı elime alıp ve bir miktar paramı cebime atıp aşağıya indim. Sonuçta evde oturucak değilim yaz tatilimin ilk günü bugün, bak bak bak cümlenin asaletine bakar mısın? Anahtarımıda aldım ve kendimi dışarı attım. İş ilanlarına baksam iyi olur, önceden annem harçlık verirdi gerçi hâla veriyor ama artık çalışmıyordu ve ben o adamın parasını istemiyorum. O adamla pek iyi geçindiğimizde söylenemez birbirimize katlanıyoruz desek yeterli olur sanırım, üvey babamla yani. Neyse durağa gelmiştim bile kulaklıklarımı taktım ve The Vamps - Somebody To You parçasını açtım bu parçayı seviyordum ve işte otobüsümde geldi paramı ödeyip boş bi yer aradım ve bingo! İşte tek bi yer kalmış ve arkamdan bir sürü biniyor hemen uçarak kaptım yeri ama yinede baktım yaşlı felan yoktu. Oturduğum yerde iyice yayıldım yarım saatte sahilin oraya gelmiştim. İş aramaya buradaki kafelerden başlayacaktım. İlk girdiğim iki yerde eleman aramadıklarını söyleyip postaladılar beni ama üçüncüde işi kapmıştım gerçi bu adam biraz tuhaf bakıyor ama çözemedim neyse paraya ihtiyacım var zaten deneyimsizim kolay iş bulunmuyor. Yarın işe başlamak üzere anlaştık ama bir hafta deneme süresinde olacakmışım. Kafeden çıktım, kulaklıklarımı taktım ve sahilde yürümeye başladım beş dakika anca geçmiştiki telefonum çalmaya başladı. Oflayarak telefonu cebimden çıkarttım, kim arıyo ulan beni ha annemmiş tamam. Daha fazla bekletmedim ve açtım.

"Efendim anne?"

"Elis akşam buraya gel. Üvey kardeşinle tanışıcaksın. Ve bir kaç gün burada kalıcaksın."

"Ne? Hayır anne istemiyorum."

"Elis uzatma! Dedi ve kapattı."

Neden benim isteklerimin bi önemi yok ki? Neyse sadece bir kaç gün Eliscim sadece bi kaç gün dayanıcaksın sonra rahatsın. Kendimi avutmam bittikten sonra kolumdaki saate baktım akşam beşi gösteriyordu. Ne çabuk!Gerçi on birde uyanmış olabilirim ama olsun yani tatil bu. Daha fazla oyalanmadım ve eve geldim. Odama çıktım siyah sırt çantama siyah yırtık şortumu, beyaz dar pantolonumu, bir kaç t-shirt, ve birde şortlu ve atletli siyah pijama takımımı, bir kaç siyah iç çamaşırı, saç düzleştiricimi, tarağımı ve vanilyalı parfümümü koydum. Evet biraz zorlansamda fermuarı kapattım. Zafer gülümsememle evden çıktım taksi durağına doğru yürümeye başladım çünkü bu msjdaki adresi bilmiyorum. Ve kaybolmaya niyetim yok. Taksiye bindim ve telefonumdaki mesajı şoföre gösterdim ilerlemeye başlamıştık yarım saat sonra taksiden indim ve saray yavrusuyla bakışmaya başladım oha lan bu ne?

KOVALAMACAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin