Selamlar...
Annem ameliyat oldu bölüm bu yüzden gecikti..
💎Zaman atlaması yapacağım şimdi de 4 gün sonra oluyor..
🌟|35.Bölüm|🌟
Gece..
Güney Ağzından
Yola çıkmak için hazırlanmıştım, bugün biraz uzak kalmak için gidecektim tabii, GIDEBILIRSEM..
Eşyalar toplayıp gizli gizli arabayı aldım "Kimsenin haberi olmayacak" diyerek güvenlik görevlisini tekrardan uyardım oda başıyla onayladi "zaten çoğu zaman alırdınız, ne zaman söylediğimi gördünüz Güney bey?" Bunu duyunca gülümsedim eskiden ünlü playboy olan ben şimdi deli gibi aşık Güney'im. "Şey sakıncası yoksa nereye gideceksiniz?" Aniden dönüp baktım "Doğruya siz çok soru sorulmasını sevmezsiniz neyse, iyi yolculuklar.." bunu söylemesiyle yanına gidip sarıldım. "Eski Güney değilim artık ne istersen sorabilirsin abi. Neyse yolcu yolunda gerek." Dedim ve arabaya bindim, hızla bahçe kapısından çıkarken karşıma biri çıktı göz göze geldigimizde stoba (stopa) son anda bastim.4 gün önce
Songül Ağzından
"Hadi Songül ya! Kalk seni zorla yurda getirdik diye konserimemi gelmeyeceksin?" Meral kafamda dir dir dir dir konuşuyor ya bu susmadı anasını satayım, yeter lan! Benimkide kafa yani gafa!
"Ya konserim var sen gelmiyorsun, moralim sıfır hadi ama ya hadi, hadi, hadi! Hadi tatlış." Tam tepinmeyu bırakıp sustu dedim ki "YA SONGÜLLLLL!!" bi bağırdı Neriman çıktı, geldi.
"Benim başıma bela mı oldunuz siz ha? Susun evladim; ne bu bağıriş cagırış! Beynim zonkluyor!""Ya Neriman Hanım Songül konserime gelmiyor bende zorla kaldırmaya çalışıyorum.!" Dedi ve yarami cimcikledi "Ahh! Lan ne yapıyorsun be ?! dikiş yeni çıktı yeni!"
"Bana ne kalkacaksin!"
"Nah kalkarım, yürü git! Uykum var benim." Yorganı kafama çekmek isterken Meral de açmaya çalışıyor çekişmece yaparken en son yorgan ile birlikde Meral yere yapıştı. "Hahahaha! Allah'ın sopası yok ışte kızım, bak." Gülmeye devam ederken tekrar yanıma çıktı.
"Geliyorsun dimi tatlım, bebeğim, aşkım hadi gel. Bu bakış evet demek di mi? Canimin ici.." masum masum bakarken "Tatlım, bebeğim, aşkım Defol git, GEL-MI-YO-RUM!""Tabii ya ben senin için kimim ki, süslü, gıcık, para meraklısı, satıcı. Herkes kardeşin ben değilim. Ne halin varsa gör tamam mı, Meral diye biri yok senin için!"
Meral kapıyı vurup çıktı, bende uyumaya devam ettim. Başımı yastığa koyduğum an aklıma dikisleri çıkarmaya gideceğim aklıma gelince kalkıp hazırlandık ve odadan hızla çıkıp, aşağıya indim.
Kızlar konuşuyordu bense ; benimle ilgili konuştukları için dinlemeye basladim..
"Yaşadıkları zor biliyorsun Meral gitme üzerine.." Eylül bunu söyleyince Meral hemen savunmaya geçti, durur mu hiç?
"Yok anacım! Biz bunun bin katı ağır olaylarını yaşadık, başımızdan neler geçti bu yıkılmadı. Hadi bunu geçtim, sizin başınıza birşey gelse hemen koşuyor, ben isteyince hayır diyor. " Meral saçlarını savurup arkasına dönünce beni görüp sinir oldu.. "Ne ? şimdide bizimi dinlemeye başladın?! Kabul et kızım, bencilsin sen. Bencil! Biliyor musun sen korkusuz, cesaretli gibi geviniyorsun ama aslında sen korkagin tekisin! Biraz cesaretin olsa Güney'ı kaybetmezdin.."
"Yeter!" Bütün yurt bize döndü bağırınca tabii o kadar sıktım ki kendimi, dikislerim açılmıştı..
"Iyi misin?" Kizlar başıma toplanıp yardıma geldiler.
"Iyiyim ben, kendi işimi kendim hallederim.." yavaş yavaş hastaneye doğru yürümeye başladım..Güney'in Ağzından
Sabah ablamın zoruyla uyanıp hastaneye geldim.. Mehmet beyin daha doğrusu 'abinin' -aramızda 5 yaş var- odasına girdim.. "Günaydın.." dedi bana gülümseyerek "Aman ne güzel, sabahın 6'sından hastaneye geldim (!)" Bunu söyleyince güldü garibim, arkadan da ablam önlüğünü giyip geldi.
"Günaydın" bunların arasında ne var lan? Sersem gibi gülümsemeler, utanmalar hayırdır? "Hazır misin terapiye?" Terapi neyyy?
"Hop hop! Ben terapi için gelmedim, tedavi için hiç gelmedim gidiyorum!" Kapıyı aramadan psikiyatris iceriye daldi. "Kaçışın yok. Ilaclarini içmediğini anlamayacağımımı sandın? Bak 5 ay sadece sonra bitecek. Tamam, eğer ben gidip yurtdışında tedavi olurum, kafayı yerim dersen kapı orada!" Ablamın bu kadar sinirlendiğini ilk kez görüyorum, pes! "Giderim. Ama; tedavi olmam, kafamı dinlerim bu süreç beni daha iyi yapar, hadi eyvallah!" Kapıdan cikamadan ablam beni konumdan çekti. Ama yeter artık! "Korkunla yüzleşmek zorundasın. Lütfen, aynı acıları tekrar yasamani istemiyorum, hatrim için hadi." Ipek bunu söyleyince daha fazla diretmek istememiştim. Basimla onaylayip dediklerini yaptim. Uzunca bir koltuğa uzanıp, gözlerimi kapadım.
"Soruları ben soracağım, sen cevap vereceksin." Sadece basimla Onayladim. "Gizem aklına gelince; geçmişinde sana en çok üzüntü mü, yoksa mutluluk duygusunu mu hatırlatıyor? Bana bunu düşünerek cevap ver."
"Ikiside. Çünkü güzel şeyler yaşadık, anılar, onlar bana mutluluk veriyor ama üzüntü galiba ağır basan.. Nedeni ise benim ona verdiğim onca zarar"
"Tamam. Peki Songül ?"
"O herşeyim benim, bütün dünyam, korktuğum kişi, kendimden bile onu korumaya çalışıyorum.."
"Tahmin etmiştim. Peki bu korkun ne? Yani, senin kendinden bile onu korumak istemenin korkusu ne? Yaşadıklarınla bir ilgisi var mı?"
"Evet var. Onun ölmesi en çok korkum o, aynı şekilde benim yüzümden biri tarafından ölüme sürüklenmesi ki, bunu kazada yaşadık. En kötüsü ona vurmak, incitmek, bundan çok korkuyorum." Gözlerim yanmaya başlamıştı, yaşlar akıyordu yine işte, istemeden, engelleyemeden. Keşke elimiz ile durdurabilir olsaydı göz yaşlarımız kim bilir? Belki daha kolay olurdu herşey; sevinç , keder; üzüldüğümüzü belli edemezdi kimse. Ablam elimi tutunca bende; sımsıkı tuttum, ona ihtiyacım vardı benim..
"O korkuyu bana anlatmak gerek, lütfen" Gözümü açtım ablam bana yalvarır gibi baksada "Hazir degilim.." diyerek oturdum. "Yüzlesmeye hala hazır değilim, ya ben kendimden korkuyorum bu konuda söylesene nasıl yüzleseyim ?" Ablam birşey söylemeden Berk beye döndü "Ilaç tedavisi sadece sinirleri yatıstırıyor, psikolojik yardım da zaten birşey anlatmıyorsun, kendi kendine de tedavi olamazsın. Tek bir şans var aynı şeyi tekrar yaşanmadan engel olup korkunu yenmek.."
"Yok ya buyur sen yaşa, bakalım kim daha güçlü , kim değil ha?"
Ayağa kalkıp karşısına geçtim. "Bana bak doktor moktor dinlemem, burada döverim seni." Yakasına yapısınca ablam beni geri çekti. "Güney yapma!" Sinirle gülerek ablama döndüm.
"Koruma bu serefsizi bana !"
"O şerefsiz dediğin benim k-" sözünü tamamlayamadan hemşire odaya girdi.
"Güney bey icin oda hazır Ipek hanım." Bende önemli birşey sanmıştım "O senin neyin?"
"Yürü kendine gelmek için ye sakinlestiriciyi de uyu biraz. Belki, aklın başına gelir!!" Zorla odadan beni çıkardı..Yazarın Ağzından..
[VOTE VE YORUM BOL OLSUN]
[ILK BÖLÜMLERDE KI GIBI 45 YORUM OLSUN LUTFEN...]Güney diğer odaya geçerken, Songül'de hastaneye gelmişti.
"Merhaba dikişlerim çıkacaktı. Ismim Songül Celen."
"Buyrun Songül hanım.." Hemşire gülümseyerek odaya aldı Songül'ü. "Doktoru çağırıp geliyorum.." Songül sadece başını sallayarak beklemeye başladı. "Lan keşke Kader'e olsun izin verseydik gelmesine, korku bastı. Şimdi bu doktor dikisleri sökerken hata yaparsa.? Off salak mısın kızım kendine gel, profosyonel onlar."
Songül bunları söyleyip etrafındaki eşyaları karıştırmaya başladı.
Bu sirada Berk Beyin kapısı çalındı "Gel." Sert ve sınırlı bir sesle söyleyince kapıya baktı "gelsene" böyle olunca daha çok siniri tepesine çıkmış, gidip kendi açtı kapıyı.. "Gel dedik ya sana neden girmiyorsun! Niyetin delirtmekse, başardın." Bunları söyleyip karşısına baktı Berk şaşkınca "Ahmet?"
Ahmet sıkıca kardeşine sarıldı
"Illa sinir edeceksin beni değil mi? Geç lan içeri.."
"Huyum kurusun öyleyim." Berk ve Ahmet içeri geçti.
"Hani bir haftan vardı senin?" Ahmet gülerek "Yengemi merak ettim diyelim, kim bu şanslı kadın." Elindeki dosyalari geri kalanını da imzalayarak, kalemini önlüğünü cebine koydu Mehmet. "Şimdi görürsün."
"Öyle olsun bakalım.." Tam bu sırada kapı çaldı ve içeri hemşire girdi "yuh! Bu mu karın? Oha!" Demişti son sözünü
Mehmet ayağa kalkıp Ahmet'in kafasına geçirip "Aklın nerde oğlum? Kusura bakma kardeşim yeni geldi bilmiyor buraları, acile biri mi geldi?" Hemşire hayır anlamında başını sallayıp "Songül diye bir kız 16 yaşında dikisleri alınacak.."
"Tamam. Ahmet bey doktor olma yolunda ilk adımı atmaya hazirsan, buyur gel, izle.."
Ahmet oflaya, puflaya abisinin peşine takıldı.. (MULTI) odaya geldiklerinde Songül'ün biraz daha korkusu artmıştı. "Günaydın." Demişti doktor kapıyı yavaşça kapayarak.
"Sen geçen gün Güney ile gelen Songül müsün? Kolun için?" Songul başını sallayınca , Ahmet aklina gelen kişi mi degil mi diye şüpheye düştü. "Ertürk olan mı?"
"Evet de sen nerden taniyorsun?" Songul bunu sorunca güney affalladi.
"Gazetede bir kere gördüm."
Songül başını sinirle sallayarak "tabii ya onun zengin olduğunu unutmuşum.! Ne diyorum ben ya? Neyse artık başlarsanız."
"Tamam." Doktor yerine Ahmet tamam deyince Songül gözlerini büyüterek baktı "Siz yapmayacak mısınız?" Endişeyle bunu sorup "Bugünlük kardeşim yapacak."
"O zaman ben başka gün gelebilirim yada Ipek var, onu çağırsanız ? Lütfen."
"Aman sende amma nazlı çıktın, ameliyat yapacak değiliz, dikiş iplerini sökeceğim !"
"Oldu olacak birde ameliyat yapaydin !"
"CAttık ya! Bırakıyorum ben doktorlugu bu ne böyle !"
Ipek kapının önünden geçerken sesleri duyunca içeriye girdi.
"Gerginlik mi seziyorum ?" Dediğinde hepsi ona döndü.
"Ipek ya yardım et.." Ipek gülmemek için kendini zor tuttu. "Tamam siz diğer hastam geçin ben hallederim." Diyerek göz kırptı. Ahmet ve Berk çıkınca Ipek Songül'e baktı. Aklından belki o bize yardımcı olabilir, sonuçta çok aşıklar, kurtarabilir bu durumdan onu diye geçirdi.. "Songül" karar verip konuşmaya başladı "Dikişlerini çıkarınca sakın gitme önemli birşey var tamam mi?"
"Tamam da neymiş bu durum?"
"Güney. Şu an hastanede odada."
"Ne?! Ne oldu nesi var?" Songül'ün gözleri dolmaya başladı. "Bunu ancak kendin öğrenip, sonra bize anlatman gerek, çünkü ; bizde bilmiyoruz." Songül şaşırıp kaldı.
"Tamam anlatırım." Diyerek sarıldı ipek'e.Meral'in Ağzından
Yurtta hala ağlıyordum , kimsede yok yanımda. Çok yalnızım ben, cook! Telefonun ekranını açıp yavaşça kilit ekranına baktım, burakla ikimizin fotografi vardı.
"Belki ararsam, ona anltirsam bana yardımcı olur, sevgilim sonuçta.." hemen aradım. Uzun uzun çalınca kapandı. "Uyuyor duymadı herhalde" diyerek tekrar aradım bu sefer açıldı. "Aşkım, uyandırdım mı? Özür dilerim.." Bunlari söyleyince arkadan ses geldi. "Burak!" Bu kız sesiydi ama. "Burak?!" Sesim bitkin çıkmıştı, yalan değildi herşey değilmi ? Oynamadı benle, hayır olamaz..
Burak eline telefonu alır almaz "Herşey bitti tamam mî! Bitti.!"
Burak duyduğu sözle şok geçirdi. "Meral! Yanlış anladın." Cümlesi tamamlandığında telefon kapanmıştı..-SON-
Evet yarın ciddi anlamda bol SonGün ve MelBur bölüm göreceğiz.. Yarın 3 gün önceye gidiyoruz.. Tahminleri bekliyorum. Annemle yarın hastaneye gideceğiz. Saat 04:17 ve ben 3 buçuk saat uyuyacagim..
Herkese 2 dönemde başarı dileyerek. Sizden bol Vote ve uzunca yorumlar bekliyorum..
Multide Ahmet Berk Ipek ve MelBur var ♡☆♡ Iyi Geceler
Günaydın ve Iyi Öğlenler ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırgın Çiçekler SonGün
FanficHerşey o gece Meral'in Eylül'ün başına bir bela açmaması için o parka gitmemizle başladı. O gün bize atılan o pis iftira hayatımızın değişmesine sebep oldu.. Yeni okul, yeni arkadaşlar.. Meral, Eylül, Kader ve ben birde aramıza katılan yeni dostumuz...