10 Bölüm - Part 2 -

1.8K 64 42
                                    

PART 2

Defne'nin Agzından

(Defne'nin planı)

Bugün ilk kez yetimhanedeki Kader işime yarayacak bir bilgi verdi bana. Demek bizim Songül hanımın sır gibi sakladığı bir sözü varmış, ben bunu bulursam ona karşı kullanırsam çok iyi olacak.. Kızlar gittiği an Merall'e biraz para verip bana bilgi sızdırmasını anında sağlıyorum gidip dinledikten sonra gelip herrşşeyi tek tek anlatıyor.. "Çok sağol şimdi git birşey anlamasınlar ona tiyatrodan önce çok güzel bir süprizim olacak.." Gülümseyerek kaçıyor salak. Tiyatro salonuna gidip çalışmaya katılıyorum sevinçle yarın o başrolü ben oynayacağım Songül sen degil! Bugünde tüm okul saatlerini prova yaparak geçirdikten sonra stress atmak için bizim grup ile birşeyler yapmaya gidiyoruz ama sevgili ikizim sevgilisyle olmayı tercih ediyor iyice ezikleşti. Biz ikiz hatta kardeş bile olamayız kesin acaba bunu da mı camii bahçesinden falan aldılar?? "Alışveriş yapacaksanız ben gidiyorum zaten yorgunluk bastı lütfen çekemem sizi!" Aman Güney bey konuştu mahana arıyorsun o Songül'ün yanına gitmeye o olsa hiç canın sıkılmaz tabiii peşinde pervane olursun! "Songül olsa hemen atlardın dimi" dediğimde sinirle bakıyor bana sanki bilmiyorlar aşık oldugunu "sen bu sussan artık"

"Hep ben susuyorum birazda onlara susun desene ben senin emirlerine boyun eğemem ama onlar eyer sonuçta ezik takımı."

Güney'in Ağzından

Bıktım artık buna laf yetiştirmekten bıktım! "Kıskançlığın senin diline vurmuş" diyerek çocukların yanından ayrıldım onlar takılsınlar kendi halinde bende biraz kafa dinlerim.. Hem niye canımı sıkıyorum ki boşuna keyifli olmam lazım yarın Songül mecburen benim evime gelecek öğlene kadar tiyatro çalışacağız hoca istedi sonuçta gerçi ben hocayı ikna ettim desem daha doğru olur.

Yolda giderken Halil ve Songül yine yanyana "bir dakikanız uzak geçmesin sizin hiç yapışık ikiz gibi gezin ortada" gitmek isterken gidemiyorum çünkü gerçekten sevgili olmalarından şüpeleniyorum bunların ne bu abi? Okulda, yurdun önünde, parkta, sokakta habiire yanyana olmaz ki!! Acaba bu Kader Songül küçükken ne sözü verdi derken 4 yaşında biz hep böyle yanyana olalım hiç ayrılmayalım falan mı dedi bu kız? Ben onları izlerken Songül bir anda başını çevirip benim tarafıma bakınca hemen duvarın arkasına geçiyorum işte şimdi yandım! Biraz öyle kalıp tekrar bakınca orada olmadıklarını görüyorum. "nerde bunlar ya!"

"Güney!" gözümü kapatım bildiğim tum duaları başlıyorum söylemeye çünkü arkamı döndüğüm an Songül'den ölümüne dayak yiyeceğim. Kesin!

Songül'ün Ağzından

Okuldan çıkınca önemli bir konu konuşmak için Halil abim ile parka gidip oturuyoruz. Bayağı bir sessiz kalınca başlıyorum anlatmaya daha doğrusu önce ona soruyorum "Abi aşk nasıl birşey sence?" dönüp baktığımda bana gözlerini açıp bakıyor yanlış anladı beni off! "Yanlış anladın başka biri yüzünde şey ettim sordum sana ben seninle ilgili değil yani. Sen benim ölümüne abimsin abi hem ben o gözle bakarmıyım sana" motor gibi konuşurken gülmeye başlıyor rezil oldum yeri kazıp içine girmem kaç saniyemi alır? "Korkma korkma ondan bakmadım sen ve aşk kelimesini aynı anda düşününce ondan öyle baktım. Gelelim soruna bence aşk hayatını değiştiren 3 harfli kelime, en güzel duygulardan biri ve hayatın boyunca yaşaman gereken en özel şey. Platonik değil gerçekten yaşaman gerek anlaman için." Dediğinde bende gülüp devam ediyorum konuşmaya "ben bir söz verdim ya kkimseye gerçekten güvenmeyeceğim, hapisten suçsuz olduğu kanıtlanana dek hiç kimse ile birlikte olmayacağıma o sözü ben tutamayacağım galiba git gide çiğniyorum en büyük kuralı."

"Songül vazgeç bu sözden seninde mutlu olmaya hakkın var ömrünün sonuna kadar bekleyemezsin böyle. Tamam, küçükken yaşadığın olayı unut demiyrum, yaşadığın onca şey kolay değil de desem fayda etmez ama güzelim sende boşuna ümit ediyorsun o adamın isteği belli vazgeç bu sözden yoksa hep böyle kalacaksın hatta Güney'e aşıksın ya sen onuda kaybedeceksin. Bugüne kadar yaşadığın herşeyi yırt ve hayatının yazılı olduğu o deftere yepyeni bir sayfa aç." Ne güzelde konuşuyor benimle, anlıyor dilimden sanki gerçek abim gibi annem bize hep böyle olun derdi gerçek abi kardeş gibi.. Ama; demin üvey babamdan bahsederken Halil abinin yüzü düştü. Nasıl desem yüzünde pişmanlık vardı sanki benden birşey saklıyormuş gibi ben bunu düşünürken birşey sordu "Hem sen bbam suçsuz olduğu kanıtlanana dek bekleyeceğim diyorsun hem de, babanı ziyarete gştmşyorsun nasıl evlatsın kızım sen baban delirdi seni görmek istiyor." Dediğinde babamdan bahsetmeye başlıyor çakdırmadan gidip ziyaret ediyor benim yapacağımı o yapıyor bende anca nefret ediyorum onlardan diye atıp tutuyorum gerizekalı gibi "giderim tamam söylenme!" ikimizde gülerken ben karşıya bakmamla Güney'I görüyorum e yok artık ama! Takip de etmeye başladı beni ben sana sorarım! "neyse benim işe gitmem gerek yarın görüşürüz"

Kırgın Çiçekler SonGünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin