Kırgın Çiçekler SonGün

2. BÖLÜM

2. BÖLÜM

Güney Ağzından

Polislik olmadığımız kalmıştı o da oldu sonunda. Hep o Songül denen kız yüzünden. Ne güzel eve gidecektik güzel vakit geçirip sabah da dagilacaktik ama kavga çıkarıp polisleri başımıza topladı arıza ne olacak.. Şimdi Nazan teyzeyi arayarak bizi kurtarmasını bekliyoruz. Kızlar şikayet etmeyip bizimle gelmeyi kabul etselerdi hapiste olmayacaktik. Başka çarem yoktu mecburen ilişki teklif ettiler dedim yoksa onlar o iftirayı bize atacaklardı. Biz
daha doğrusu bende onlardan önce davranıp suçlu duruma düşmelerine sebep oldum sonuçta hayatımız kurtuldu. Hem onların anaları babaları yok yetimler suclansalar ne olacak.. Ben bunları düşünürken arkadan sesleniyor (dizideki ismini bilmiyorum bilen varsa bana söyleyebilir mi? Güney Serkan'ın parkta yanındaki arkadasi.)
"Abi niye bulastirdın bunlara bizi ya?"
"Nerden bileyim abi böyle olduklarını? Iyi niyetle bir Merhaba diyelim dedik iste.." Bunu Songül denen o kıza bakarak söylemiştim. Ona söylediğimi anlamış olacak ki sinirle parmaklıkların yanında karşımda durdu. "Sen ne diyorsun lan? Öldürürüm seni! öldürürüm!" Sinsice gülümseyerek tepkilerini izliyorum.. En sonunda bekçi bize susun diye bağırıyor. Ikimiz de tam zıt yönlere doğru yürümeye başladığımız da içlerinden biri konusmaya başlıyor..

Songül'ün Ağzından

"Ya ne vardı yurtta otursaydik, gitmeseydik parka şimdi burada olmayacaktik. Yatagimizda uyuyacaktik. Neriman hanım öğrenince canımıza okuyacak." Ağlayarak söylüyor bunu Kader'im. Ama hep o Meral'in suçu. Tamam anladım gideceksin buluşmaya niye yanlız gitmiuorsu ki ille suç ortağı yapacaksın kendine. Eylül de sessizce ayakta durup boş boş kapıya bakıyor. Hele biz hepimiz iftiraya kurban gittik neymiş "para karşılığı ilişki teklif etmişiZ" ulan siz ne şerefsiz siniz..
"Eğer hir gür cikarmasaydiniz yurda donecektik!" Diyor Meral. Ulan ben bu kızı yolarim be! "Oldu canım hir gür cikarmasaudik bir de şey yapsaydik! Tövbe tövbe." dedim ve Eylul'e döndüm resmen transa geçmiş bu. "Kızım iyi misin sen? Transa gecmisin resmen.."
Dalgın dalgın bakarak konusmaya başladı..
"Daha iki gün önce kardeşimi büyütüyordum ben noldu birden bire.." kizlara bakarak "ohoo uçmuş bu.." dedim.

Serkan Ağzından

Ben kızları gördükçe daha çok vicdan azabı çekiyordum hele ki Güney öyle bir iftira atınca kala kaldım.. Eylül'ü öyle konuşması beni daha çok uzmustu demekki yeni gelmişti yurda. Bu böyle olmaz en azından Güney ile konuşup herşeyi itiraf etmemizi isteyecek tim.. "Güney.."
"Hı .." yanıma gelerek "Söyle Serkan." Dediğinde kizlara bakıp konusmaya başlıyorum. "Abi ben gerçeği söyleyeceğim polislere olmaz böyle.."
"Ne? Serkan sakın biteriz oğlum. Hayatımız kayar sakın."
"Ya kızların hayatı onlar ne olacak?"
"Kızlar?" Dönüp Eylül'e bakıyor.. "Sen o kıza tav oldun dimi. Neydi adı he Eylül."
"Yok öyle birşey sonuçta onların da hayatı maffolacak.."
"Oğlum şövalyelik yapacağım ayağına bizi yakamazsın.. Eğer gidip soylersen bizde herşeyi senin planladığını söyleriz. Anladın mi ne diyecegini?"
"Hı hı anladım abi." Diyor ikiside. Resmen beni satacak. Ne yapacağım ki şimdi ya hepimiz yapacağız ya da kızlar yanacak.. Biz bir şekilde anlatırız ama onlar mecburen söylememek tercihini kullaniyorum. Tam bu sırada komiser kapımızı açıp serbestsiniz diyor.. Güney pis pis sırıtarak kiqzlara bakıp yanlarından geçiyor arkadan biz bense sadece Eylül'e bakıyorum.. Tek duyduğum adı Songül olan kızın arkadan bağırdıkları.
"Bizi de çıkarın. Asıl suçsuz olan biziz. Bizi niye kimse dinlemiyor be! Ulan hayat mı bu be! Ulan ben senin adaletini.."
Polis müdürünün yanina gelince annem hemen bana bakıp hesap soruyo her zaman ki gibi konuşup çıkıyoruz dışarıya.. Ben dayanamayıp soruyorum..
"Kizlara ne olacak?"
"Serkan oğlum hala o kızları mi düşünüyorsun ? Başınız belaya giriyordu." Annem bunu söyleyince avukat açıklıyor..
"Sabaha kadar burada kalacaklar ve bekaret kontrolüne gidecekler."
"Ne diyorsunuz siz ya? Yeter artık ben gidip gerçeği söyleyeceğim." Güney hemen itiraz ettiğinde annem soru sorarcasina bakıyor.
"Anne kızların hiç bir suçu yok iftirayı onlara Guney attı."
"Serkan!."
"Evet Nazan Teyze Serkan haklı Güney planladı herşeyi bizde onun peşine takıldık kavga çıkınca da sucladik kızları.."
"Sen de mi? Tek suçlu benim değil mi? Gidiyorum ben ne haliniz varsa görün!"
"Nazan hanım yarın yurdun müdürüne gidip kizlara acıdığınızı ve davayı geri çektiğimizi söyleyeceksiniz böylece bu konu burada kapanacak."
"Peki.." Annem bunu söyleyince bende cekip gidiyorum oradan.