Kırgın Çiçekler SonGün

5. Bölüm

5. Bölüm

Yazardan :)

Songül, Güney, Serkan ve Cemre aynı yere gelmiş soluklanıyorlardı. "Nereye götürdü bu adam Kader'i ya? Nereye! Yeri yarıp içine mi girdi anasını satayım hiç bir yerde yok!" Serkan Songül'ü sakinleştirmeye calissada yapamıyor Cemre de etrafa bakıyordu hala.. "Eylül de yok peşinden gittim ama atlattı beni nasıl bulacağız ikisini şimdi ?"
"Bir dakika beni dinlermisiniz!" Herkes Güney'e bakmıştı onun yanlarında olduğunu herkes unutmuştu. "Bana biri burada Kader'i niye kaçırdılar anlatirmi bende ona göre fikir yürütmeyi düşünüyorum yani sap gibi kaldım burda ne olduğunu anlamadım iki saattir!" Songül tam laf söyleyip bagiracakken Güney'in haklı olduğunu anlayıp söyleyeceği lafı yutmuştu.

Songül Ağzından

Tam laf söyleyip gitmesini sağlayacaktı m ki haklı olduğunu fark ettim. Serkan da niye taktı ki bunu peşimize! "Eylül'ün üvey babası 13 yaşından beri göz koydu Eylül'e şimdi de daha çok üstüne gitmeye başladı." Diyerek anlatınca hala daha sorar gibi bakıyor bana. "Kaderle ne ilgisi var?" Dediğinde hala anlamadigi için yine sinir buluyor beni.. "Sence? bi fikir yürütmeyi dene istersen." Dedikten sonra yere oturup düşünmeye basliyorum. Etrafa bakıyorum iyice her deliğe kadar. Kader de yok Eylül de şimdi nasıl bulacağız işimiz daha da zor! Polisi karistiramayiz zaten. Of ! Of! off!
Güney'e baktığımda hala anlamadığını görünce sinir kat ve kat ve kat artıyor. "Eylül onunla gitmesi için Kader'i kaçırdı iste bunu anlamadım mi salak!" Dediğim de Güney beyin jetonu yeni düşürüyor. "Eylülün gittiği tarafa gidelim belki buluruz." Cemre bunu söyleyince ayağa kalkıp gittiği tarafa doğru yürümeye başlıyorum başka çaremiz yok çünkü kapana kısıldık. Biraz yürüdükten sonra Eylül'ün kader diye bağırdığını duyunca hepsinin durmasını sağlıyorum. "Duydunuz mu?"
"Bu taraftan gidelim ses ordan geldi." Sağ tarafı göstererek Güney. "Emin misin orman gibi burası yankı da olabilir. Bu yolu devam edelim." Diyerek devam ediyorum ama kolumdan tutup durduruyor paşamız! "Bir kere de güven bu taraftan"
"Ya hayır!"
"Evet!"
"Yeter! Eylül ve Kader zor durumda siz tartisiyorsunuz ya! Hepimiz bir tarafa gidelim kim bulursa ismini bagirsin Kader yada Eylül'ün" Cemre bizi dinlemeden ilerliyor Serkan aynı yöne gidince Güney sağ tarafa gidiyor bende kendi yönüme sola!

Eylül'ün Ağzından

Cemre'nin pesimden geleceğini bildiğim için köşeyi döner dönmez bir yere saklandım. Biraz etrafa bakıp gidince bende Kader'i aramaya başlıyorum.. Aklımda bir yer vardı oraya gidip her yere bakıyorum biraz daha yürüdüğü m zaman Kemal abi ve Kaderi görüyorum. "Kader!" Diye bağırıp koşarak yanlarına gidiyorum. Kader beni görünce hemen koşup sarılıyor. Kemal abi silah dogrultunca kulağına fisıldayarak konuşuyorum Kaderin. "Kader dediklerimi yap tamam mı. Ben burada kalacağım sen bizimkilerin yanina gideceksin birşey belli etme çünkü o adam burada olduklarını bilmiyor."
"Saçmalama bende kalıyorum o zaman ya birlikte gideriz yada buradayım!"
"Kader lütfen.." diyorum ve yüzüne bakıyorum "geleceğim sen önce git güvenliğin için.." başını sallayarak gidiyor bende o adama öldürecek gibi bakıyorum. Tam adım attığım da silahı arkama dogrultunca "bence Eylül'ü dinle ve git buradan!" Diye kükredi pislik herif.. Arkamı dönüp Kadere "git.. lütfen" dedim fisıldayarak mecburen gitmek zorunda kaldı..

Cemre'nin Ağzından

Önüme bakmadan yürürken bana birinin çarpmasıyla hem korkup bağırmış, hem de sevinmiştim.. "Kader!" Sıkıca sarildim Kader'e oda hemen ağlamayı bırakıp anlatmaya başladı.. "Cemre Eylül benim için kendini feda etti yerlerini biliyorum ama adamın silahı var birşey yapacak polis cağıralım lütfen."
"Tamam sakin ol ilk Songülleri bulalım koş.. Songül!" Bağırınca Serkan da hemen yanimiza geldi..