Kırgın Çiçekler SonGün

44.Bölüm

Kelime Sayısı : 3271

Bölüm Sayısı : 44

Iyi Okumalar...

Bu bölüm sezon Finalinden itibaren [kendi kurgumdaki karakterlerin ilerleyen bölümlerde bizlerle olacak] Leo Maria sezon finali yaptığı bölümü... Ve sizden bir ricam var hikayede yazmadığım sahne var mi? Dizidekini değişip yazmadığım...

Ve lütfen ve lütfen ve lütfen şu votelar artsın eski yorumcular nerde ? Illa başka birileri gibi her bölümde sizi yoruma etiketlememi mi istiyorsunuz? Yapmayın beğendik begenmedim eleştirin abi yazın yoruma iyi kötü bende düzelteyim hata mi!
40 - 20 vote ve yoruma düştük evet tamam; yoğun derslerden, dizideki full dram ve aynı konular tekrar edilince en başta söylediğim kurgudan çıktım çünkü dizideki bazı tekrarlanan sahneyle sıkıcı ve tüm çiftlerin sahnelerini azalttığı için bir yol çizemiyorum, didik didik edip konu arıyorum ama bulamıyorum. Şimdi sezon finali oldu aklımda birkaç tahmin var ki bunları yazacagim ama sizde yanimda olun lütfen.. Sizin desteklerinin bitince ben üzülüyorum ağlamak geliyor...
Lütfen Lütfen Lütfen eski nesem gelsin yerine.. Son sınıf oldum lise bitecek ve üniversite hazırlıklarım var 3 aylik tatil den sonra hikaye bile yazamaya bilirim yoğun olacagim lütfen zaten son bölümde şok üstüne şok yaşadım hala etkisindeyim aklıma kötü kötü şeyler geliyor yeni sezonda ne olur destek olun y alvardim size daha ne yapayım?

Bu arada önceden Songül için kendi yazdığım bölüm vardı kazadan sonra zor iyileşiyor ve yaşadığı herşey ruyaydi diye ben sezon finalini görmeden yazdim ama keşke yazmasaydim çünkü tahminimce Kader öyle birşey yaşayacak gibi geliyor ve o bölümü unutun ve bu bölüme odaklanin... Iyi Okumalar.

Lütfen vote ve yorumları unutmayın..

En guZel hikayeyi sen yazıyorsun diyenler vardı ama artık inanmıyorum çünkü emegime karşılık saygı çok az 😢😢😢😢

44.Bölüm

"Hani bir biblon vardı kırdığım
Üstüne ne kırgınlıklar yaşadık
Ama bilki, bende parçalandım
Annem sen benim yanıma kalansın ...
Annem... Annem sen üzülme sözlerin hep yüreğimde..."

Songül'ün Ağzından

"Var ya çok büyük heyecan bastı kızlar... Baksanıza salon dolup taşmış.. Ustelik birde yarışma bu! Ben çıkamayacağım galiba, vazgeçtim..."

"Songül saçmalama sen nelerin üstesinden geldin bu seyirciyimi eğlendiremeyeceksin. Yapma Allah aşkına.." demişti Eylül haklıydı da ben kimlere kafa tuttum bu seyirciler mi korkutacak beni.
"Evet lan! Ben herkese kafa tuttum bugüne kadar alt tarafı bakacaklar sahneye çıkıp beni yiyecek halleri yok ya!" Heyecanımı bastırarak sahneye çıktım bakalım neler gelecekti bu heyecanla başımıza. . .
En sonunda sıra bize gelince sahneye çıktık. Hoca takıldığınız yer olursa doğaçlama yapın demişti ki dogaclamanin alasini yapacagiz galiba. Güney de bende birbirimize ne yapacağız bakışı atıyoruz da şu an..
"Ah Maria! Duru sular gibi güzel Maria, Ilk görüşte aşktı bizimkisi.."
"Gökyüzündeki yıldızlar bizim için parlıyordu sanki.."
"Ya, o yıldızlar...! Gökyüzündeki yıldızları ellerimle teker teker toplayıp sana yıldızlardan taç yapmıştım. Ve ağustos böcekleri, gecenin ıssızlığında aşkımız icin sarki söylüyorlardı.."
Çiçek böcek mi? Yoktu ki öyle birşey. Tamam anladık doğaçlama yaparız da bizimki ne ilk görüşte aşk nede ağustos bocekleriyleydi ... "Çiçek, böcek ne alaka"
"Söylüyorlar dı ya Maria! Bozmasana kızım devam et!"
"Uydurmasana öyle değildi!"
"Nasıl değildi Maria! Ilk görüşte aşk değildi bizimkisi?"
"He canım he! Oğlum ilk gördüğüm de illet olmuştum ben sana!"
"Ben sana bayılmıştım çünkü!"
"Bayılmıştın" yalan değildi o koştu pesimden. Gidip hemen sahnedeki banka oturdum.
"Maria'm Ayım, Güneş'im, Atarlim, Inatçı Keçim sen bana bir evet desen ben senin önüne dünyaları sererim..."
"Ciddi misin lan? Yemin et!"
"Valla kız..."
Bi dagga! Bi dagga! Bu bana Keçi mi dedi ! K E C I hani 4 harf bir kelime hayvan olanindan! Lan!
"Sen kime keçi diyorsun öküz!"
Dediğimde yüzü bir bozuldu, bir korktu inanamazsiniz "Neyse bunu sonra sorarım da ama ananla baban istemiyor ki beni"
"Nerden çıktı şimdi bu!?"
"E öyle ama! Onların şatosunda yaşıyorsun, onların atına biniyorsun... Bir kere dedin mi, Mariam icin onlarin şatosunda yaşanmayacağım, yemişim atına diye? Demediiin."
"Demek eski konulara dönüyoruz, peki! Sen sürekli kaçıyorsun, hiç pas vermiyorsun sürekli hayır diyorsun. En ufak bir korkunla ayrılan kim acaba? Madem eskileri konuşacağız başlayalım..."
"Ya sana ne demeli! Sen sanki hiç korkak değilsin di mi? Korkak Leonardo!"
Kader ve Cenk arkadan Songül ile Güney'i izlerken bu kavganın hiç iyi bir yere gitmeyeceğini anlamışlardı. "Cenk bunlari susturmamız lazim gir sahneye.."
"