ATALANTE | [TAMAMLANDI]

Bölüm 8

......

Kendime geldiğimde başımı kaldırdım ve..Ah olamaz! Karşımda Adonis! Veya sahte Adonis demeliyim. Bana doğru telaşla geldiğinde ben de telaşa düşmüştüm. Yanıma gelip kollarımı tuttuğunda ellerini hızlıca iterek bağırmaya başladım.

"Uzak dur benden! Kimsin ve bunu ne amaçla yapıyorsun bilmiyorum ama uzak dur!"

Böyle sakin ve yalnız ortamda bulunduğumuz için lanet ederken karşımdaki sahte Adonis şaşırmışa benziyordu. Hızlıca eliyle ağzımı kapatarak bulunduğumuz yerdeki büyük ve geniş ağaca sırtımı yasladı. Tabii bunu itekleyerek yapmış olması beni daha çok sinirlendirmişti. Aynı şekilde ben de elini tutarak hızlıca itekledim.

"Despina sakin ol. Beni tanımıyormuş gibi davranma."

Böyle şaşkın ve sakin durması sinirlerimi bozsa da ben onun gibi sakin davranamıyordum.

"Seni tanımıyorum. Adonis'in kılığına girip beni kovalaman çok saçma. Bunu ne amaçla yapıyorsun?!"

Yüzü şekilden şekile girerken biraz şaşırmıştım.

"Despina lütfen saçmalamayı kes."

"Sen saçmalamayı kes ve kim olduğunu göster!"

"Ben benim. Kılığa falan girmedim. Girememde zaten yeteneğim yok."

"Kanıtla. İkimizin bildiği bir şey söyle inanayım."

"Senin insan olman."

Bu sefer benim yüzüm şekilden şekile girmişti. Karşımdaki sahte Adonis değildi. Adonis'in kendisiydi. Sakinleştiğimde konuşmaya başladı.

"Dükkanın önünde beni bekleyecektin. Neden bensiz bir yere kayboldun ve bu kılığa girme olayı da ne? "

"Seni bir süre bekledim sonra çıktın dükkandan. Yani sahte sen çıktı. Biraz yürüyelim dedi ve yüz ikinci bölge konusu açıldı. Olaylardan farklı konuşunca sen olmadığını anladım. Beni buraya kadar kovaladı. Kimdi bilmiyorum ama bir şeyler öğrenmek istediği kesin."

Dikkatlice ve sözümü kesmeden dinliyordu. Geldiğim yerin oturdukları yer olmadığını anlayınca asıl ilk geldiğimiz yere gittik. Erastus, Hermia ve Menos oradaydı. Yani beni kovalayan onlardan biri değildi. Zaten Erastus olamazdı. O zaman yüz ikinci bölge olayını kim biliyordu başka? Konuşulurken biz bizeydik. Erastus 'n'oldu' diye sorduğunda Adonis olanları üstü kapalı anlattı. Menos benim adıma korkmuş bir şekilde dinlerken Hermia elindeki taşla oynamaya devam ediyordu. Erastus olayı dinledikten sonra sanki bir şey biliyormuş gibi Hermiaya döndü.

"Sendin!"

Hermia'nın kolunu tutarak söylemişti bunu. ben şaşkınlıkla olayı izlerken Erastus'un hareketlerini anlamaya çalışıyordum. Hermia bakışlarını taştan kaldırarak Erastus'a yöneltti.

"Elini kolumun üzerinden çek!"

İkisi de sinirliydi ve biz sadece izliyorduk. Beni kovalayan Hermia mıydı? Erastus sadece tahmin yapıyor da olabilirdi.

"Aramızda senin ve Menos'un şekil değiştirme yeteneği var ve Despina'nın yüz ikinci bölgeden geldiğini sadece biz biliyoruz. Ne tesadüfse Despina gittikten sonra sen gittin ve Despina gelmeden önce geldin. Tesadüf mü yoksa aptal aklın bir şeyler mi karıştırıyor?"

Hermia elindeki taşı çantasına koyduktan sonra sinirli haliyle bize dönerek bağırmaya başladı. Ortalık sessiz ve boş olduğu için onu susturmadılar ama saçmalıyordu ve bu saçmalığı benim insanlığımı ortaya çıkarabilirdi. Tek endişem buydu!