ATALANTE | [TAMAMLANDI]

Bölüm 4

Yap gitsin...
İnsan en çok hatalarından ders çıkartır.

......

Kurtarıcım Adonis yetişmişti bu duruma. Toparlayacağını söylemişti elbette ancak babasının bu soruyu sorması onu da belli etmese de telaşlandırmış gibiydi.

"Baba genellikle bu soruyu Dimitri soruyordu."

"Dimitri bugün havasında değil. Ben sorayım dedim ne var bunda?"

"Ah baba hadi ama! Sorularla Despinayı sıkboğaz etmeyin."

Adonis'in babası bir şey dememişti. Konuyu kapatmışlardı. Fazlasıyla rahatlamıştım. Asla da cevap veremezdim zaten. Bir an önce Adonisten yetenekleri öğrenmeliydim. Gerçi öğrenmenin faydası olur muydu? Belki. Sahip olmadığım bir şey hakkında gelen sorulara yanıt vermek beni yine de zorlayacaktı. 

"Tatlım bugün arkadaşını biz ağırlıyoruz değil mi? "

"Evet anne bugün Despina bizde kalacak."

"Harika! Bu gece uyumuyoruz o zaman."

"Hayır anne. İkimiz de yorgunuz, üzgünüm."

Adonis'in annesi biraz kırılmış gibiydi. Çok tatlı biriydi ve sanki bizimle aynı yaş grubundaymış gibi davranıyordu. Bu kadar nazik olacaklarını hiç tahmin etmemiştim. Kalacağım oda hazırlanmıştı. Gerçekten çok yorgundum. Adonis'in abisi evde değildi. Küçük kardeşi de sessizdi. Küçük kardeş demişken. Dasha adında yedi yaşında bir kız kardeşim vardı. Çok özlemiştim onu. Benim aksime küçük yaşta olmasına rağmen cesurdu. Dik başlıydı ve olaylar karşısında daha sakindi. O şu an benim yerimde olsa belki de çok daha farklı davranırdı. Ben kendimi tanımadığım birine emanet etmiş gibiydim. Acaba şu an ne yapıyordu? Çok yakın bir ilişkimiz vardı ve benim komada olmam onu büyük ihtimal yıkmıştı. Onu hatırlamak içimin burkulmasına sebep olurken onu aklımdan atmam gerektiğini biliyordum. Çünkü düşünmek bu durumda yapacağım en tehlikeli şeydi. Duygularımla oynuyordu. Bu düşüncelerden çıktıktan sonra Adonis beni kalacağım odaya kadar götürdü. Oda sadeydi. Zaten ben de gösterişli yerleri sevmez, rahat edemezdim. Adonis odadan çıkacağı zaman onu durdurdum. Onunla konuşmak istediğim şeyler vardı. Yatağın kenarına oturdu ve 'dinliyorum' dedi. Yetenekleri anlatmalıydı. 

"Bana yetenekleri anlatmanı istiyorum. Mesela senin özel yeteneğin nedir ? Babanın? Annenin?"

"Yetenek konusu uzun bir konu ama zamanımız var. Bir çok yetenek grupları vardır. Bazıları ise özeldir. Yani o yeteneğe şu ana kadar bir kişi sahip olmuştur. Bir, büyücüler. Herkes istediği gibi büyücü olamaz, yeteneğin ortaya çıktığında ne olduğunu görürsün. Kisor'un en usta büyücüsünü zaten tanıdın. İki, hızlılar. Ben bu gruptayım. İstediğim dakika istediğim yerde bulunabilirim. Üç, şekil değişenler. Kisorluların hepsi farklı varlıklara farklı tiplerde görünebilir, bunu söylemiştim. Fakat şekil değişenler farklı. Mesela bir şekil değiştiren benim, senin kılığına girebilir. Kisorluların sadece kendilerine ait varlık tipleri vardır ve onların dışına çıkamazlar. Dört, haberciler. Bunlar duyamayacağımız mesafedeki konuşmaları bile duyarlar. Haberciler kendi aralarında zihinden konuşma özellikleri vardır. Sadece birbirlerini birbirleri duyabilir. Beş, gözcüler. Annem bu grupta. Her şeyi görebilirler. Seni öyle süzmesinin sebebi oydu. Bir Kisorun sağlıklı olup olmadığını bile görebiliyorlar. Altı, görünmezler. Babam bu grupta. Bu özelliği sayesinde başka varlıklar hakkında çok şey biliyor. Görünmezliği sayesinde insanların cinlerin ve saynların dünyalarında gezmiş ve onlar hakkında bilgi edinmiştir. Yedi, seziciler. Duygularını anlayabilirler. Korku, öfke veya aşk. Abim bu grupta. Kardeşimin özelliği daha ortaya çıkmadı. Dediğim gibi başka yetenekler de var ama onlar özel olanlar ve çoğu asırlardır görülmemişler. Ayrıca bu özellerin bazıları Kisor değil. Bir efsaneye göre bir özel yetenek ortaya çıktığında diğer yeteneklileri diriltecekmiş. Diğerlerini dirilten yetenekli özel onlara önderlik edecekmiş. Yeteneklilerin bazılarının ölümleri merhametli ve iyi olmasından bazılarının ise vahşi ve saldırgan olmasından dolayı olmuş. Onları diriltecek kişinin onları normal tutacağı söyleniyor. Şimdi uyu sorularını yarın sorarsın."