Bölüm 5

42.7K 3.5K 890
                                    

Unutma; kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin.

......

Korkmaya başlamıştım. Sabahtan beri imalı konuşmaları bu yüzdendi demek ki. Ne yapmalıydım ki?

"Beni tehdit mi ediyorsun sen?!"

"Evet seni tehdit ediyorum!

"İyi et o zaman!"

"Ediyorum zaten."

Ne diyeceğimi bilemiyordum. Hem tehdit edilmem karşısında sinirlenmiştim hem de bundan dolayı korku hissediyordum. Erastus da yeteneğinden ötürü duygularımı hissedebiliyordu. Bu yüzden daha emin davranışlarla konuşuyordu. Kendinden çok emindi. Eziliyordum. 

"Sinsi şeytan! Sabahtan beri imalı konuşmalarının sebebi buydu demek!"

"Bu kadarını anlayacak zekan varmış en azından. Şimdi kes sesini ve Adonis'in yanına git."

Hiçbir şey dememiştim. Zaten ne diyebilirdim ki? Beni tehdit edemezsin mi? Bal gibi de ederdi. Tepeden hızlıca inerek Adonis'i buldum. Korkmuştum. Korkmalıydım da. Adonis'e güveniyordum ama Erastus'a asla.

"Hey, Despina düğmeye basan senmişsin! Erastus baya sinir olmuştur."

Söylerken bir yandan da gülüyordu ama ben gülemiyordum. Tek isteğim buradan gitmekti. Ben gülmeyince Adonis fark etmiş olacak ki beni kenara çekti.

"Bir şey mi oldu?"

Hafif fısıldayarak konuşmaya başladık.

"Evet. Erastus her şeyi biliyor! Bizi ormanda gece bekçilerinden kaçarken görmüş. Tabii benim insan halimi de. Beni ihbar edermiş ama senin başının yanmasından korkuyor."

Adonis bir anda sinirlenmişti. Kolumdan tutarak Erastus'un yanına götürdü. Sinirli hali pek de hoş değildi. Bu tavırları beni biraz ürpertmişti.

"Erastus, başından beri biliyordun demek. Despinayı tehdit etmek yerine gelip bana söyleyebilirdin!"

"Bir insana yardım edemezsin Adonis! Bunu annemle babama anlatacağım."

"Öyle mi? Bende senin bir Sayn kızına gizlice iksir sattığını anlatacağım o zaman!"

"Elinde kanıt yok. Sana inanmayacaklar. Ama benim elimde bir kanıt var. Hem de tam karşımda duruyor."

Bana döndüğünde gülüyordu.

"Korkuyorsun değil mi Despina? Bunu hissedebiliyorum!"

Hem gülüyor hem de yavaşça yaklaşıyordu. Benim ise korku duygularım daha da ağırlaşmaya başlamıştı. Adonis, Erastus'u iterek üzerime gelmesini engellemişti. Elim ayağım korkudan buz kesilmişti.

"Uzak dur ondan Erastus. Eğer Despinayı ihbar edecek olursan Kisor büyücüsünün başı da yanar. Onun başı yanarsa seni öldürürler. Annemle babama anlatabilirsin. Hatırlarsan amcam insanları savunmadan dolayı infaz edilmişti. Babamın içinde hâla Kisor adaletine karşı nefret var. Beni anlayacağından eminim."

Erastus bozulmuştu. Bir şey söylemeden yanımızdan gitti. Erastus tekin biri değildi. Ondan uzak durmalıydım. Bir daha davet ettiği hiçbir yere gitmeyecektim ve asla onunla yalnız kalmayacaktım! Adonis bana dönerek rahatlamamı istercesine kollarımdan tuttu.

"Korkma, kimseye bir şey söylemeyecek. Belki aileme söyleyebilir. Babam bizi dinleyecektir. Bundan eminim."

Bir şey dememe izin vermeden hızlıca o alandan beni uzaklaştırıyordu ki önümüzü bir erkek kesti. O kadar gergindim ki burada durmak istemiyordum.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin