Bölüm 17

32.3K 2.5K 306
                                    

Erastus 'Aramanızı yapın ve gidin!' dedi sert bakışlarına sinirli ses tonu eşlik ederken. Sinirden çenesi seğiriyordu ve bu iyiye işaret değildi. Bu sefer ortadaki lafa atlayarak alaycı bir şekilde konuştu.

"Acelemiz yok gençler. Takılabiliriz."

Hepsi gülerken bizden çıt çıkmıyordu. Bizden büyüklerdi lakin fazla bir yaş aralığı olduğunu düşünmüyordum. Cesaretimi toplayarak araya girdim.

"Bizimle takılabileceğinizi düşündüren nedir? Aramanızı yapın ve gidin!"

Alaycı tavırları solarken bakışları sertleşmeye başlamışı. 'Yapacağız' dediğinde tehditkar bakıyordu. Soldaki içeri girince diğerleri de peşinden girdi. Oyun oynadığımızın odaya girdiklerinde biz de peşlerinden girdik. Diğerlerine göre daha uzun olan sarı saçlı olana ' sen odaları tara' dedi ve diğerine 'gizlenen var mı diye büyü taraması yap' diyerek bize döndü. Yanında getirdikleri torbadan matkap gibi bir şey çıkardı. Tek farkı ucunda ince bir iğne ve bez olmasıydı.

"İlk önce kim denemek ister?"

Alaycı bir şekilde sırıtmaya devam ediyordu. Erastus kolunu açarak uzattı. Kaslı bir yapısı vardı ve dikkatimi çekmişti. Adam iğneyi sertçe Erastus'un dirseğinin üzerinde bulunan bir yere soktuğunda canı acımış olmalıydı. Erastus'un yüzünde mimik oynamıyordu ama canı acıdığına emindim. İğneyi çıkardıktan sonra bağlı olan beze baktı. Bezin üzerinde mavi leke oluşmuştu. Bunun ne demek olduğunu bilmiyordum. Erastus'un yüzüne bakarak 'temiz' dedi sertçe. Erastus kolunu sinirle çektiğinde adam 'şimdi kim geliyor?' diyerek bize baktı. Adonis kolunu uzattığında yine aynı tavırla iğneyi sokmuştu. Biraz endişe etmiştim. Ya da korkmuştum. Adoniste de mavi leke çıktığında bu sefer Menos kontrole alındı. Aynı şekilde Menosta da mavi leke oluşmuştu. Bir aksilik olmaması için dua ediyordum. Menos'un kontrolü de bittiğinde adam bize dönerek güldü. 'Kızlar' dedi sorarcasına.

"Hanginiz geliyor?"

Hermiaya izin vermeden öne atıldım ve kolumu açtım. Umarım fazla acımazdı. Adam kolumu yumuşak bir biçimde tuttuğunda gözlerimi kapatarak ters yöne döndüm. Adam 'korkma acıtmayacağım' dediğinde sadece başımı sallamakla yetindim. İğnenin koluma girişini hissettiğimde biraz irkildim lakin saniyeler sürmeden çıktı. Erkeklerin aksine bana daha yumuşak davranarak iğneyi yapmıştı. Beze baktığımda mavi leke olduğunu görünce üzerimden yük kalktı resmen. Sıra Hermiaya geldiğinde aynı şekilde ona da kibar davranmıştı. Erkeklere bir garezi mi vardı bu adamın? Aynı şekilde bezde mavi leke göründüğünde 'tamamdır' dedi.

İçeriden diğerleri de geldiğinde sarı saçlı olan 'sadece bu oda kaldı' dedi. Diğerlerine göre uzun olan adam bize odanın dışını işaret ederek çıkmamızı söyledi. Sırayla odadan çıktığımızda odanın kontrolü yapıldı. Adamlar işlerini bitirerek evden çıkıyorlardı ki sarışın olan Hermia ile bana dönerek göz kırptı. Erastus bunu fark edince adama doğru yürüyordu ki kolundan tutarak engellemeye çalıştım. Neyse ki başarabilmiştim. Erastusu içeriye çekerken Menos kapıyı örttü. Hermia 'aptallar' diyerek tıslarken oyun oynadığımız odaya girdi. Biz de onun peşinden girdik ve koltuklara yayıldık. Hermia ayağı kalkarak yemin büyüsü yaptığımız kutuyu eline aldı ve kapağını açtı. İçine bir şeyler fısıldadıktan sonra tekrar yerine oturdu. Bana dönerek 'büyüyü bozdum' demişti. Anladığımı ifade eden bir şekilde başımı salladığımda Erastus 'uyusak iyi olur' dedi. Hermia ile ben aynı odada kalacaktık. Diğerleri de aynı şekilde birlikte kalacaklardı. Erkekler dağınık bir şekilde yattığında biz de yatacağımız odaya gittik. Yattığımızda Hermia bana dönerek 'sana bir şey diyeceğim ama aramızda kalacak' demişti. Biraz meraklanmıştım. 'Tabii ki' diyerek onayladığımda 'herkes uyuduğunda dışarı çıkacağım. Bir işim var. Eğer uyanırlarsa beni idare etmeni istiyorum.' dedi.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin