Bölüm 31

28.6K 2.2K 361
                                    

Bulunduğum yerde konumum hızla değişirken başım dönmüştü, bu yüzden yere çökmek zorunda kalmıştım. Etraf durulduğunda ise gece vaktinde bir alandaydık. Başımı kaldırdığımda tekrar şok yaşayacağım bir olayın içerisindeydim.

Fiona orta yaşlarda bir kızın boynuna bıçağı dayamış Mathilda'nın karşısında dikiliyordu. Mathilda ise oldukça endişeliydi. Bu kıza değer veriyor olmalıydı.

Ağlamaklı bir ses tonuyla konuştu Mathilda.

"Kardeşimi bırak Fiona. O geride kalan tek ailem biliyorsun."

Fiona inanmıyormuşcasına bağırdı.

"Öyle mi? Bu benim için bir şey ifade etmiyor."

Bıçağı kızın boynuna daha fazla bastırırken Mathilda bir adım öne atıldı. Fiona ise delirmiş bir halde geride durması için Mathildaya bağırdı.

Elinde kemiği yavaş hareketlerle çevirirken Fiona histerik bir kahkaha attı.

"Büyü yapmaya falan kalkışma Mathilda. Bu senin zararına olur."

Mathilda sakinleşmek adına derin derin nefes alırken bıçak altındaki kız ağlıyordu. Fiona delirmiş olmalıydı.

"Biz de kardeş gibiydik Mathilda! Sen bana ihanet ettin. O yüzden sakın bana kardeşini önemsediğini söyleme. "

Mathilda acıyla ağlarken 'sakın ona zarar verme Fiona' diyebilmişti kısık sesiyle. Fiona ise hiç tereddüt etmeden bıçağı kızın boynuna soktu. Kızı yere bırakırken boynundan oluk oluk kan akıyor ve nefes alamadığını belirten hareketlerde bulunuyordu.

Mathilda'nın gözü dönmüştü. Acıyla çığlık atarken gözleri kırmızıyla parıldadı. Elindeki kemiği toprağa batırmış ve hızla avuçlarını keserek akan kanı kemiğe damlatmıştı. Fiona ise Mathilda kadar hızlı bir şekilde kendini korumak için etrafına ateşten bir kalkan örmüştü. Fiona'nın ateş büyüsünde, Mathilda'nın ise kan büyülerinde usta olduklarını biliyordum. Şimdi ise bunu canlı olarak görüyordum.

'Nasıl hissediyorsun Mathilda? Acıyı tadıyor musun? Aynı benim gibi' dedi Fiona öfke dolu bakışlarıyla. Mathilda ise öfkeyle bağırıyordu.

"Kaldır kalkanını korkak. Kaldır ve benimle savaş!"

'Hayır' dedi Fiona memnun bir ifadeyle.

"Acı çekişini izlemek istiyorum."

Mathilda artık kendinden geçercesine ağlamış, büyüyü bırakmış bir şekilde kız kardeşinin yanına çökmüştü. Kendi gibi kızıl saçlara sahip kızın saçlarını önce okşamış sonra ise büyük bir tutam kesmişti. Ayağı kalktıktan sonra kin dolu bakışlarla Fionaya döndü.

"Bu yaptığına karşılık senin canını alacağım. Benliğimin üzerine yemin ederim ki."

Fionaya bakarken onun gerçekten de biraz olsun donup kaldığını sonrasında ise hemen kendine geldiğini görmüştüm. Fiona bunu yapmış olamazdı. Kini ve nefreti yüzünden genç bir kızı öldürmüştü. Kızın tek suçu Mathilda'nın kardeşi olmasıydı oysaki.

Mathilda yerde yatan kardeşini kucaklamış ve hızlı adımlarla bulunduğu alandan ayrılmıştı. Uyanmadan önce gördüğüm son şey ise Fiona'nın yüzündeki pişmanlıktı. Bunu hiç yapmamış olmasını dilerdim.

.......

Gözlerimi açtığımda bedenimin tutulmuş ve ter içinde kalmış bir vaziyette yatakta titrediğimi hissediyordum. Azrail ise baş ucumda elimi tutuyordu. 'Fiona' dedim olanları anlatmak için. Azrail ise başını onayladığını belli edercesine salladı.

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin