Bölüm 47

21.8K 1.8K 512
                                    

Medya Esya.
.....

Görüntüm değişirken olayın şoku içerisindeydim. İhanet kaçınılmazdı. Kötü hissetsem bile bunu önceden biliyor olmam benim için iyiydi. Şaya büyük savaş geldiğinde beni öldürmeye çalışabilirdi. Hatta büyük ihtimalle çalışacaktı. Peki bu durumda ben ne yapmalıydım?

Esya ileriden elinde torbalarla gelirken Şaya hızla yanına ilerleyerek torbayı elinden aldı. İçindekileri yere boşalttığında Esya sinirle bağırdı.

"Ne yapıyorsun?"

Şaya tek kelime etmeden yerde duran küçük kemiği eline aldığında 'bu bir bebek topuğu' dedi hiddetle. Gözleri dolmuştu ve ağlamak üzereydi.

"Bir bebeği mi öldürdün?"

Esya soğukkanlılığını koruyordu.

"Hayır zaten ölmüştü."

Şaya 'sana inanmıyorum' dedi Esyayı sertçe iterken.

"Ben öldürmedim dedim sana Şaya!"

"Öyle ise nasıl öldü? Nereden aldın bu topuk kemiğini?"

Şaya hiddetliydi ve bağırarak konuşuyordu. Esya ise sakin kalmaya çalışıyordu ama kendine engel olamıyordu.

"Anda'nın bebeği."

Şaya sinirli halinden bir anda çıkarak şaşkınlık içinde kaldı.

"Anda'nın mı?"

Esya başını olumlu anlamda salladı. Şaya inanamıyor gibiydi.

"Bebeği Anda öldürmüş Şaya. Kendi bebeğini öldürmüş."

Şaya çok üzgün bir halde sordu.

"Neden?"

"Kehanete göre o bebek eğer ölmezse Anda'nın ölümüne sebep olacakmış."

Şaya kızgınlıkla 'bu çok saçma' dedi.

"Bir kehanetle nasıl bebeğine kıyar?"

Esya omuz silktikten sonra 'öyle bir kehanete ben de öldürürdüm' dedi. Şaya ise sert bir ses tonuyla 'saçmalama' dedi. Esya'nın geri aldığı kemiği sertçe elinden aldı.

"Bu kemiği gömeceğiz."

Esya kemiği Şayadan hızla geri aldığında 'hayır bununla güçlü büyüler yapabilirim' dedi.

"Ne istiyorsun? Ne yapacaksın?"

Esya soğuk duruyordu ama çekingen davranıyordu.

"Louis için bir şeyler yapacağım."

Şaya gittikçe daha çok öfkelendi ve aniden Esya'nın suratına yumruğunu geçirdi.

"O pislik için mi bir şeyler yapacaksın?! Sen benim kardeşim olamazsın."

Esya üzgün bakarken hemen kendini toparladı ve ciddi bakışlarını tekrar suratına yerleştirdi.

"Evet o pisliğin teki ama onu seviyorum."

"O seni kullanıyor aptal! O kötü biri."

Esya omuzlarını silkti ve umursamazca 'umurumda değil' dedi. Şaya ise hayal kırıklığı ile 'gerçi sen de kötü birisin' dedikten sonra arkasını dönerek gitti.

Esya Şaya'nın arkasından bağırdı.

"Sen de aptal bir şekilde iyisin. Bu yüzden hep kaybediyorsun işte. Aynı Chen'i kaybettiğin gibi."

ATALANTE | [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin