12.Bölüm: Kalbe Teslim

4.1K 250 24
                                    

Oy ve yorumları eksik etmeyelim, bölümlerin hızını etkileyecek❤️

.....

"Annem bile olsa kimsenin sana dokunmasına, canını yakmasına izin vermeyeceğim. "

....
Gözlerini koltuğun üzerinden ayıramadı genç kız, kalbinin sızısına engel olmak için gayret ederken yanağına bir damla yaşın süzüldüğünü bile hissetmemişti.

Bu anlardı en çok canını acıtan, zihnini zorlamasına rağmen küçük bir umut olmaması.

Önünde durdu genç adam, valizleri bırakıp yanına yaklaştığında yeniden gözyaşına şahit olmuştu. Kalbinin üzerinde hüküm süren alevleri söndüremedi. Elini yavaşça kaldırıp yanağına bıraktı, ikisinin de kalbi aynı anda titredi.

Baş parmağıyla yavaşça gözyaşlarını sildi, gözleri buluştu. "Lütfen.." Dedi sustu, genç kız onu tepkisizce izliyordu.

"Lütfen her defasında seni üzen, gözyaşlarının neden olan şeyi bana söyle"

Genç kız kendine gelmeye çalıştı, adamın gözlerinin içine baktı. Tek kelime edemedi, geriye doğru bir adım gitti. Onu sollayarak yürümeye başladı, yeşil bakışları evi süzüyordu.

Orta alanda büyük salon bulunuyordu, salonun ortasında bir oturma grubu, duvarında gösterişli bir şömine, diğer köşesinde de duvara monte koca bir televizyon.

Yavaşça koltuğa dokundu Ekin, dalgındı. Boş olan zihni karmakarışıktı, bir adım gerisinden genç adam takip ediyor, onu anlamaya çalışıyordu.

Tanıdıkça üzerindeki gariplik onu daha çok şaşırtıyor ve meraklandırıyordu. Gizemli ve kırgın halleri ona olan merakını arttırıyordu.

İki yaralı ve eksik kalp, geçişlerinden güzel ve acı onlarca hatıranın farkında olmadan arka arkaya sessizce salonda yürüyordu.

Ekin sessiz ve bitkindi, hafızasındaki boşluk onu hastalığından ve tedavi sürecinden daha çok yoruyordu.

Adımını durdurdu, bakışları kumandaya kaydı. Televizyonun köşesinde duruyordu, dikkati sadece üzerinde yoğunlaştı. Başının sağ üst köşesine bir sızı varlığını hatırlattı, genç kız derin nefes verdi.

Arkasını döndü, bakışları arkadaşlarına kaydı. Üçü de arkasında bekliyordu, en yakınında ise Ömer vardı.

"Uyusak mı?" diye sordu bakışlarını hepsine tek tek çevirip. Bitkindi, gecenin vaktiydi. Üstelik başına ufak bir sızı hakimdi.

Ömer ilk tepki veren oldu, hızla kendini toparladı. Bakışını onun gözlerine dikti, "Üst katta koridorun sonunda bir oda var, sen orada uyuyabilirsin. Ezgi de tam karşısındakinde."

Genç kız kafasını olumlu anlamda salladı, Ezgi tebessüm etmekle yetindi. Mert hızla bakışlarını arkadaşına çevirdi, kızların olduğu kattaki odalardan birinde kalma niyetindeydi.

"Bende üstteki odalardan birinde uyurum"

Arkasını döndü, merdivenlere doğru tek adım attı, Ömer kolundan tuttu. "Sen ve ben alt katta kalacağız"

Mert'in şaşkın ve itiraz etmeye cesaret edemeyen bakışları, iki kızın yüzünde gülümseme oluşturdu. "İyi geceler o zaman" diyerek önce Ekin, ardından da Ezgi merdivenlere yürüdüler.

....

Elini kapının kulpuna bıraktı Ekin, yavaşça indirip itti. Önüne büyük ve kare şeklinde bir oda belirdi. En uç duvarı devasa bir pencereden oluşuyordu. Bulundukları dağın içerisindeki tüm manzarayı ve koca koca ağaçları eşsiz güzelliğiyle sergiliyordu.

İki Yabancı - (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin