17.Bölüm: Özleyince

3.2K 201 67
                                    


Kelime hatalarını kontrol etmeden paylaşıyorum, yarın halledeceğim 😍 keyifli okumalar, oy ve yorumları eksik etmeyelim lütfen. ❤️

.....

"Neden karşıma bunca zamandan sonra çıktın?"
"Yurtdışındaydım, kazayı çok sonra duydum. İlk işim sana ulaşmak oldu, evinize gittim taşındığınızı öğrendim. Burayı da çok zor buldum."

Bakışını adamın gözlerine sabitledi genç kız, her kelimesi annesinin anlattıklarıyla uyuşuyordu. Derin bir nefes verdi, endişesi korkusu biraz azalmıştı.

"İsmin.. ne?" diye sordu, genç adamın yüzünde koca bir tebessüm belirdi. Şimdi rahatlamıştı.

"Doğan"

Genç kız duraksadı, zihninde defalarca tekrar etti, adamın ismine dair hiçbir çağırışım belirmedi. Kafasını yavaşça iki yana salladı, Doğan ona doğru tek adım attı, genç kız ise bir adım geriye gitti.

Yüzünün asıldığını hissetti genç adam, bu şekilde korkmasına şaşırıyordu.

"Korkma" dedi, adımını durdurdu, gözlerinin içine bakıyordu.

"Bir yerlerde oturup konuşalım mı?"
"Olmaz"
"Senin istediğin bir yerde, bu çevrede de olur"

Bakışını sağa sola çevirdi genç kız, sokağın başında bir kafe vardı, çoğu da komşuların çalıştığı bir yerdi, rahatlıkla oraya gidebilirdi.

"Yarım saat" dedi, Doğan gülümsedi kafasını onaylar anlamında sallayarak.

"Anlaştık"

Bahçeden çıktı Ekin, kafeye yürüdü, Doğan birkaç adım gerisinden takip ediyordu, onu korkutmak istemiyordu. Genç kız kafeye girdi, kapıya en yakın masaya yaklaştı, genç adam da karşısına oturdu.

Sessizce gözlerine bakmaya çalışıyordu Doğan, bu rengi ona sevdiren kişiydi, yeşil hayatının en vazgeçilmezi olmuştu.

Bir garson yaklaştı, önce bakışını Doğan'a çevirdi, genç adam önce bir an kızın gözlerine baktı, derin nefes verdi. "Bir acı kahve, hanımefendi için de bol kremalı sıcak çikolata" dedi, Ekin'in gözleri ona döndü.

"Kazadan sonra hiç içmedin mi?"

Genç kız kafasını iki yana salladı, kaza öncesi alışkanlıklarını bile bilmiyordu. Adam tek kelime edemedi, "Beğeneceksin" demekle yetindi.

Önüne bırakılan bardağa baktı genç kız, bol kremanın olduğu sıcak çikolataydı, buharı yükseliyordu. Dikkatle tuttu, tek yudumunu içtiği gibi gözleri parıldadı.

"Çok güzelmiş" dedi, genç adam gülümseyip kahvesini yudumladı, fincanı masaya bıraktı.

"En sevdiğin içecekti, yine beğeneceğini biliyordum"

Genç kız tebessüm etti, bardağı indirmeden birkaç yudum üst üste içti, oldukça hoşuna gitmişti.

Doğan sessizdi, kahvesini yudumladığı anda bile bakışını kızın üzerinden almıyordu, gözleriyle her hareketini, her mimiğini ve her saniyesini inceliyordu. Derin nefes verdi, "Beklediğimden iyi görünüyorsun" dedi.

Ölüme yakın olduğunu öğrendiği anda, kötü bir durumda göreceğini düşünmüş, karşısına çıkma cesaretini zar zor kendinde bulmuştu.

Ekin'in gözleri ona döndü, bardağı sıcaklığına rağmen umursamadan sıkıca tutmuştu. "Ne kadar iyi olunabilirse"
"Tedavin nasıl gidiyor?"
"Gitmiyor" dedi, Doğan'ın yüzü asıldı. Yeniden bardağı yudumladığını gördü, hastalığını umursamamaya çalıştığını fark etti.

İki Yabancı - (Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin