GERİ DÖNÜŞ

Bölüm 23

"Şahin'imi izlerken uyuya kalmıştım. Güne gülerek uyanmıştım. Ciddi anlamda çok mutluydum, paşamla uyanmıştım . Bir iki gün önce ölüm korkusunu yaşarken şimdi yanımda uyuyordu. Acaba tekrar mutlu olabilecek miyiz ? Aslında Yusuf hâla dışardayken bu ihtimal bize uzaktı. En çok da paşamın intikamını alamamış olmak sıkıyordu canımı. Hiç kimse  ayrılmamıştı ki yanından. Önceliğimiz oydu. Yusuf'u yakalamak o an kimsenin umrunda değildi.

Uyanıyordu paşam. Bu hali çok tatlıydı. Yorgunluktan açmaya çalıştığı gözleri sürekli kapanıyordu. Yeni uyanmış olsa bile yorgundu paşam. Tam olarak uyandığı zaman yanında beni görmüştü.

"Günaydın sevgilim"...dedim. Sadece gülümsedi.

"G.günaydın." dedi ve maskeyi çıkarttı.  Bir süreliğine çıkartsa bir şey olmazdı heralde.. Çıkarır çıkartmaz öpücük kondurdum.

"Size bir şey o.." lafını tamamlamasına izin vermedim çünkü burda onu söylemesi gereken bendim.

"Asıl biz sana bir şey olacak diye çok korktuk. Niye teslim oldun ki. Aklım çıkacaktı sana bir şey olcak diye..."

"O zaman sizi kurtaramazdım. Hem bak kurtulduk artık."

"Ya geç kalsaydık. Çok kötü haldeydin "

"Özür dilerim "...masum paşam ya..  cidden böyle bakınca, konuşunca çok masum oluyodu..

"Sen gözlerini açtın ya , yanımızdasın  ya gerisi önemli değil "

" Yağız da  çok korkmuştur şimdi"

"Korktu ama iyi olduğunu öğrenince kalmadı bir şeyi.."

Paşam kendinden çok bizi düşünüyordu her zamanki gibi. Çok seviyordum onu. Bu yaptıklarının hepsi de onun sevgisinin kanıtıydı. Onun sevgisi kendi canından daha önemliydi. Paşam öksürmeye başlayınca maskeyi takmayı unuttuğunu hatırladım. Hemen geri takmıştım. Adam o kadar şey atlattı şimdi bizim elimizden gidecek ya...doktor girdi içeri rutin kontrolleri yaptı  ve kolunu askıya aldı. Hareket ettirirken zorlanmıştı paşam.
...

Aslı :  iyi misin ?

Şahin :  hı.hı

Aslı : uyusana biraz..

Şahin : daha yeni uyandım hatun ya ne uykusu

Aslı : olsun daha iyileşmedin. Dinlen biraz..hih ben sana söylemeyi unuttum. Böyle önemli bir şeyi nasıl söylemedim ya.

Şahin : noldu kötü bir şey mi var ?

Aslı : kötü mü değil mi sen karar verirsin.

Şahin : noldu ya..

Aslı : eğer mantıken hastaneye  geldiğimizi düşünürsek, buradanda beraber çıkacağımıza göre ; 2 kişi geldik 3 kişi çıkıyoruz..

Şahin : sana bir şey söyleyeceğim. Yeni uyanmış ve hala iyileşememiş biri için fazla uzun cümle kuruyorsun. Az bir insaf hatun ya..

Aslı : hamileyim şapşal..

...

"Ne diceğini şaşırmış bir haldeydi. Bu hali de çok tatlıydı. Onun her hali tatlıydı. En sonunda kelimeleri birleştirip ;

" sen beni her seferinde böyle mutlu etmeyi nasıl başarıyosun "

Mutlu olmuştu paşam. Erken diyordu aslında. Yağız'ın haberini alamamıştı. Hamiliğimde beraber değildik. Aklına bir şey gelmiş gibiydi.

"Kız olursa adını ben koymak istiyorum " dedi.

"Kız istiyosun galiba"

"Senin gibi güzeller güzeli sarışın bir kızımız olabilir"

"Ya da babası ve abisi gibi yakışıklı esmer küçük bir paşa daha."

Göğsüme yattı paşa.

"Hepimizle birden uğraşabilecek misin ? "

"Uğraşmak değil o. Hem ben sizi çok seviyorum. Sefanızı da çekerim cefanızı da....siz yeter ki bırakıp gitmeyin beni.  Size bir şey olmasın. Seni öyle görünce çok korktum gidceksin diye...bırakma beni olur mu ?...
Hih uyumuş paşa. Ama kurtulamazsın. Bir uyan bunların hepsini tekrar söyleyeceğim sana"

...

" Diken üstünde uyuyor gibi paşam. Benimse elimden bir şey gelmiyor. Acısını dindiremiyorum. Off. Kalkıpta uyandırmayayım şimdi. Bir uyurken hissetmiyor acısını. Ya da dışına yansıtmadığı için ben öyle sanıyorum. Sanki her an uyanacak gibi. Çok seviyorum seni be adam. Yokluğuna dayanamam. O videoları izlerken canımdan can gitti. Nasılda acıyordur canın. Her tarafında izler vardı.  Morarmıştı her yeri. Elimi bıçak yarasının üstünde gezdirdim. Geçecek miydi ?
Hemen kıpırdanmıştı. Dokunamaz olmuştum.
Yusuf...Şahin'imin intikamını alacağım senden. Çektirdiğin acıların hesabını vereceksin..."

"Aslım ?" Ne ara uyandın be paşa.

"İyi misin ? "

" hı.hı."

" o zaman ben sana kahvaltı alıp geliyorum."

"Hayır..canım istemiyor."

"Ama olmaz ki uyandığından beri hiçbir şey yemedin."

"Aç değilim..lütfen."
fazla zorluk çıkarmak istemiyordum. Zaten iyi değildi. Hem hastane yemeği iyi olmaz. Ben ona eve gidince çok güzel yemekler yapacağım. Tabi bu hastaneden çıkıncaya kadar bir şey yemeyeceği anlamına gelmiyor.

"Yağız'ı getirsinler mi ? Seni çok merak etmişti."

"Bilmem ki...böyle görmesini istemiyorum. Biraz daha toparlanayım öyle."

" peki canım sen nasıl istersen."

Doğru ya. Hangi baba oğluna bu şekilde gözükmek ister ki. Her tarafı yara..daha konuşacak gücü yok. Ama..oğlu için yapmıştı. Benim için. Kahramanlığa giriyordu bu. Ailemizin hep kahramanı olacaktı.

" Arayalım o zaman ? "

" tamam. O olur."  Bir zaman sonra Yağız'ı aramıştık. Babasının sesini duyunca çok sevinmişti. Yanımıza gelmek isteyince ben girmiştim araya. Şimdi babasına çok güzel bir resim yapıyor olmalıydı. Söz vermişti. Üzülmeyecekti artık. Üzülmeyeckik. Kardeşi olacağını eve gidince söyleyecektik. Yüz yüze konuşulması gerekiyordu. Tepkisini merak ediyorduk.

Bize bir süre görev yok gibi gözüküyor. Paşam kendini bir toparlasın durmazdı yerinde. Ama beni çalıştırtmazdı tabi. Ben de evde oğlumla ilgilenirdim. Bebeğimize patik örerdim. Evde sıcak bir gülümseme ile kocamı beklerdim.
Mutlu hayat.
Mutlu.
Mutlu...

...

Yusuf : nasıl ölmemiş lan !

Cemal : ölmemiş işte. Hastanedeymiş şimdi.

Yusuf : nasıl kurtuldu  bu adam onca şeyden...

Cemal :  senin beceriksizliğin . İstersen adam gönderelim. Seruma katılacak bir ilaçla biter işi.

Yusuf : hayır. Ben öldürücem. Acı çekmesini istiyorum.

Cemal : şu olmayan aklını başına al. İntikam diye tutturdun. Bak ne oldu kurtuldu.

Yusuf :.... zaten şimdi iyi tedbir almışlardır. İlk önce bir toparlasın. Geçici mutluluklarının tadını çıkarsınlar.

Merak etme..
Kötü adam gelip hepsini bozacak...

....

●Arkadaşlar beğenmediğiniz yerleri söyleyin. Hatta fikirlerinizi de söyleyin. Hepsi benim için önemli.  Beğeniler için teşekkür ederim. Bu kadar beklemiyordum.   Çok mutlu oldum.
Bir daha ki bölümde görüşmek üzere...