" Hastaneden çıkalı 2 gün olmuştu. Aslı'm yanımdan hiç ayrılmıyordu. Canım karım hamile haliyle bir de benimle uğraşıyordu. Basit bir şey olsa şimdi evde değil , görevde olurdum ama daha kolumu kıpırdatamıyordum. Baya bir dinlenmem lazım. İnat yapmanın sırası değil.
Yağız çok sevinmişti bir kardeşi olacağına. Sürekli onun hakkında sorular sorup duruyordu. Hayal kurmayı da eksik etmiyordu tabi..
"Eğer erkek kardeşim olursa onunla top oynarız ."
"Beraber maçta yaparız dimi baba?"
"Eğer kız kardeşim olursa ben ona sahip çıkarım. "
"Herkesten korurum onu."
Çok iyi bir abi olucaktı o belli. Akşama herkes bizde toplanıyordu. Zaten iki gündür hiç yalnız bırakmamışlardı. İyi anlamda söylüyorum. Çok destek oluyorlardı. Cidden baya yıpranmıştık. Aslı'm hastaneden çıktıktan sonra kabus görmüştü hatta. Öldüğümü görmüştü. Kan ter içinde uyanmıştı. Atlatamadı hâla üzerinden.
Aslı'm yine oradan oraya koşturup duruyordu. Dinlenmesini söylüyordum. Ama dinleyen kim ? Doktor yaşadığı stresten dolayı zor bir hamilelik geçirebileceğini söylemişti. Diğer hamileliğinin de zor geçtiğini tahmin ediyordum. Ama ben yanında olamamıştım o zor günlerinde. Ne zaman bu konuyu açsam,kendimi suçlasam kızıyordu -kızınca ayrı bir tatlı oluyor hani - yıllar geçtiğini söylüyordu. Ama çektiğimiz acılar hep eskileriyle birleşip,katlanıp geliyordu üstümüze..
Belkide buradan giderdik. Yeni bir hayata başlardık. Timi bırakmak ikimiz içinde zor olurdu belki ama mutluluğumuz için gerekliydi. Bu tartışılacak bir konuydu.
Tim geldi,yemeklerimizi yedik. Sohbet ettik. Yine konumuz Yusuf'a gelmişti. Hayatımız içinde yer kazıdı kendine. Çıkmıyor bir türlü. Biz her cümlemizde ondan bahsetmek zorunda mıyız ? Fazla durmadılar. Şu son bir haftadır. Herkesin köşeye çekilip kendine gelmesi gerekiyordu. En çok da bizim galiba."
...Şahin Yağız'ı yatırdıktan sonra Aslı'nın yanına gelir. Beraber sarılarak film izlemeye başlarlar.
Aslı : bugün de bitti ha !
Şahin : huh,çok yoruldum...
Aslı : yatalım mı ? Dinlen biraz.
Şahin : cık kalalım böyle der ve film izlemeye devam ederler. Bir süre sonra ikiside uyuyakalır.
...
Ertesi gün
"Bu şekilde uyuya kaldığımıza inanamıyorum. Paşanın zaten yorgunluktan uyuyacağı belliydi. İnşallah yarasını pek zorlamamıştır. Dikkat etmeliydik. Rahat yatsaydı iyi olurdu.
Onu izlemeyi seviyordum. Canım kocam. Yanağından öptüm ve küçük paşanın yanına gittim. Ahh şu deli çocuk. Her tarafı açılmış yine. Onu da öperek uyandırdım.
"Günaydın paşa"
"Günaydın anne...kardeşim geldi mi ?" Onun bu sorularına gülmemek elde değil. Daha var demekle yetindim. Koşar adım babasının yanına gitti. Ayrı kalamıyordu artık. Sanki her an bırakacakmış gibi.
Elimi karnımın üstüne koydum. Acaba bir prens daha mı geliyordu yoksa durumu eşitleyecek bir prenses mi ? Hepimiz seni bekliyoruz küçük Bulut.
Kahvaltı hazırlamak için mutfağa giderken bizimkilere bir bakayım dedim. Güya babasını uyandırmaya gidiyordu. Gidip bir de onun kucağında uyumuş. Gidiyimde uyandırıyım bari.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERİ DÖNÜŞ
RandomAyrılmak kolay olmuyor... Yeni bir hayata başlamak, Tüm yaşanılanları unutmak, Mutlu günlere GERİ DÖNÜŞ yapmak. Bir Şahin & Aslı Bulut Efsanesi Mutluluğu ararsanız bulamazsınız. Çünkü mutluluk erişilecek bir yer değil ...başlanacak yerdir. 25.01.2...