Meraklı Ukala'nın yeni ismi..

666 37 2
                                    

Şuan Ceylan'a göre ''lanet'' bir sınavın ortasındaydı. Meraklı ukalası yardım etmiyordu. Çünkü ona hala küstü ve konuşmuyordu. İçinden onunla konuşması için sövüyordu resmen Ceylan. Ama çıtı çıkmıyordu Meraklı'nın. O gün günlerden perşembeydi. dört gün boyunca öyle geçti. Sonra stajı başladı. Meraklısını özlemişti Ceylan ve dönmesi için her şeyi yapardı. Bu arada onkoloji bölümü bu haftadan sonra değişiyordu. Ceylan da Aslı da bu yüzden üzülüyordu. Çünkü lösemili çocukları seviyorlardı. Ama bakmaları gereken başka hastalarının olduğunun bilincindeydiler. Aslı ve Ceylan birlikte sohbet ederek geçirdiler günün yarısını. Daha sonra hastaların serum ve ilaçlarıyla ilgilenme işleri başladı. SIrayla tek tek hastaları gezdiler. Lösemili çocuklara minik hediyelerini çaktırmadan verdiler. Neredeyse herkes bitmişti. Bir 67 yaşındaki Ahmet amca bir de Cenk Bey ukalası kalmıştı geriye. Aslı onun adını duyar duymaz sararıyordu. Çünkü sevgilisini çok sevmesine rağmen bu adama karşı duyduğu sempatiyi anlayamıyordu. 67 yaşındaki Ahmet amcayla uzun bir süre sohbet ettikten sonra çıktılar. Ahmet amca bir cardia kanseriydi. Yani kalp. Tıpkı Cenk gibi. İkisi de Ceylan ve Aslı'nın tahmin ettiğine göre iki yıldır bu hastanedeydiler. Ama onlarla sadece iki haftadır tanışıyordu Aslı ve Ceylan. Ahmet amca ile Cenk arasındaki büyük farklardan biri; Cenk'in kanser olmazsının nedeni genetikti. Ama Ahmet amcanınki yaşamışlıklardı. Bir gün yanına gittiğimizde anlatmıştı hikayesini. Ailesi onu hep çalıştırmış. Çocukta,evliyken ,yaşlanırken sürekli ağır işler de çalışmış ve sonuç olarak acılara kalbi dayanamamış. Şimdi yanına gittiğimiz de karısı oluyor hep yanında. Çocuklarıysa işlerindeler ama ellerinden geldiğince uğramaya çalışıyorlar. 

Şu an Ceylan ve Aslı Cenk'in kapısının önünde hafifçe tartışıyorlar. Neden mi? Çünkü Aslı Cenk'in odasına girmek istemiyor, Ceylan ise bunun nedenini soruyor. 

-Ceylan anlasana. Benim sevdiğim biri yani sevgilim var ama bu çocuğu gördüğümde kendimden geçiyorum. yani görmezsem sorun ortadan kalkar. Zaten bir dahaki hafta başka bölüme geçeceğiz. 

-İyi Aslı iyi. Tamam gelme sen. Ama hoca gelirse ne diyeceğim?

-Karnı ağrıyor de bir şey de sen yaparsın. dedi Aslı ve yavaşça kayboldu ortalıklardan.

Ceylan odaya girdiğinde Cenk'in yüzüne bakarak ciddi ama şefkatle:

-Günaydın Cenk Bey. Bugün kendinizi daha iyi hissediyor musunuz? diye sordu. 

-Saol canım seni gördüm daha iyi oldum. dedi yılışık bir sesle Cenk. Ceylan ise bu cevap karşısında yüzünü buruşturdu ve Cenk'in biten serumuna baktı.

-Serumunuz bitmiş ben hemen alıp geliyorum. 

-Beni fazla bekletme. dedi. Ceylan bu çocuğun insan olduğunu sanıyordu başlarda. Hatta kanser olduğu için acıyordu bile ona. Ama şuan ağzının ortasına geçiresi geldi. Cenk'in düşünceleriyse belliydi. Kalp kanseri olmasının sinirini,hıncını ne var ne yoksa bu stajerlerden çıkarmak istiyordu.Ceylan serumla birlikte geri döndüğünde Cenk yüzüne yılışıkça sırıtmasını tekrar koydu ve kızı incelemeye başladı. Aslında güzel kızdı ama bunu umursamıyordu. Çünkü kanserli kızların o kim olursa olsun onu sevmeyeceğini biliyordu ve onlardan nefret ediyordu. Ceylan serumu değiştirecekken kolundaki iki günlük iğneyi de değiştirmeye karar verdi. Elindeki Bantı sökmeye çalışırken Cenk elini sallayıp duruyordu. O sırada Ceylan ona yaklaşmak zorunda kaldı ve olan oldu. Cenk Ceylan'ın belinden kavramış ve onu kendisine çekmişti. Şu an onu öpüyordu. Ceylan ise şaşkındı tam kendini çekecekken Ukala kardeşini bu sayede canlandırabileceğini düşündü. Çünkü Ukala Ceylan'ın kimseyle öpüşmesine izin vermezdi. Zaten Ceylan'da Cenk'in öpücüğüne cevap vermiyordu. İçinden hızlı ve serice konuşmaya başladı Ceylan.

-Eğer benimle konuşmazsan Onu öperim. Hemde büyük bir zevkle. Hatta devamını bile yaparım. Anlatmamı ister misin? Ona yavaşça sokulurum ve...

-Tamam sus. Miğdemi bulandırıyorsun ve şu adamdan çekil. Ceylan bu sözleri işitir işitmez cenk'ten çekildi içinden Ukala ile konuşmaya başladı. 

-Seni çok özledim. Biliyorum haksızlık yaptım ama benimle olduğun için gerçekten çok şanslıyım. Ayrıca dediklerimi unut. İyi ki varsın. dedi Ceylan sevinçle. Cenk ise o sırada onu inceliyordu. Ceylan'ın deli olduğunu bile düşündü. 

-Bak Ceylan sen benim kardeşimsin. Benimle aynı ruhu paylaşmak senin içinde haksızlık ama yapacak bir şey yok. Ayrıca artık sessiz olmak istedim. Çünkü benim bir adım bile yok bana ukala deyip duruyorsun. Hatta bir ara da Ceylan 2 idi. Ben robot değilim Ceylan. Sadece ruhunda sıkışmış bir kardeşinim. 

-Özür dilerim ama şuan Cenk bize tuhaf tuhaf bakıyor. Ben önce şu serumunu takayım sende o sırada ismini düşün. Sen ne dersen o olacak ismin ve sana öyle hitap edicem. Hatta bir gün gelecek varlığına herkes inanacak. Yeter ki ayrılma benden.

-Gerçekten mi? Benim de bir ismim mi olacak. 

-Gerçekten. Hadi sen ismini düşün bende şu Gerzek Cenk'in serumunu takayım. Ceylan bunları dedikten sonra Cenk'e baktı ve sanki bir şey olmamış gibi serumu taktı. Arkasını dönüp çıkacakken Ceylan;

-Seni öpen ilk erkek oldum güzelim. Bir şey söylemeyecek misin?

-Öncelikle güzelin falan değilim. İkincisi beni öpen ilk erkek de değilsin. Son olarak da sen bu hastalığı hak ediyorsun. dedi Ceylan tiksinerek Cenk'e baktıktan sonra odadan çıktı ve kapıyı sertçe kapadı. 

-Ceylan seni öpen ilk erkekti o.Niye yalan söyledin ki?

-A benim zeki kardeşim öyle söylemesem kendini bir şey sanacaktı. Ben doğru olanı yaptım. Aslınd aona borçluyum seni bana geri getirdiği için ama borcumu ödemek gibi bir fikrim yok. deyip güldü Ceylan.

-Haa aman her neyse bırak onu ben ismimi buldum. İsmimin Toprak olmasını istiyorum. Belki toprağa karışacak bir bedenim yok ama ama ismim olsun istiyorum. Sadece senin bildiğin bir isim.

-Sen nasıl istersen kardeşim. Toprak.. dedi ve ikisi de yavaşça kimseye belli etmeden güldüler.

NOT: ASLINA BAKARSAN NOT FALAN YOK. KAFANIZA GÖRE TAKILIN. SİZİ SEVİYORUM ÇOK SEVGİLİ OKUYUCULARIM  :D

Bir Bedende İki ruh (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin