-Bakın biraz sakinleşir misiniz? Deli değilim ben ve gerçekten öyle biri var içimde.
-Sen kafayı yemişsin oğullarımı da böyle kandırdın dimi?
-Hayır. Kandırmakta nasıl bir kelime !
-Git seni evimde istemiyorum dedi Nisa ve kızın gözlerine iri gözleriyle delici bakışlar attı. O sırada Ceylan apar topar ceketini aldı ve çıktı. Olanlara şaşkındı ve ne yapacağını bilmiyordu ve öteki yandan kimseyi aramak istemiyordu çünkü Nisa'nın son sözü kulaklarında çınlamaya başlamıştı. ''Oğullarımı böyle mi kandırdın?'' O kimseyi kandırmamıştı.
-Bir şey söylesene Toprak. Var olduğunu belli etsene.
-Burdayım tabiki ama görmedin mi kadını. O benim evlenmek istediğim adamın annesi Ceylan. Bizi böyle tanımamalıydı. Ona hiç bir şey söylememen gerekirdi.
-Başa döndük yine değil mi? Ben suçluyum.
-Ben onu ima etmemi..
-Tamam Toprak sorun yok. Sadece biraz yalnız düşünmek istiyorum. Burarada sahile gidiyorum sen orayı izlemeyi çok seversin. Tabi sahili bulabilirsem.
-Tamam.
Cenk ve Fatih olaylarını görünce ne yapacak acaba? Beni aramaya kalkacaklar mı? Ahh şurda bir sahil var . Banka oturdum ve gözlerimi kapattım temiz havayı içime çektim. Deniz de bugün kızgındı dünyaya. Kendini yerden yere atıyor sularını taşırıyordu kocaman taşların üzerine. Kim bilir neden kızmıştı dünyaya? O neden kızdı bilinmezdi ama benim ki gayet ortadaydı. Sonra bir an da telefon titredi. Mesaj gelmişti.
-Toprak çok üzgünüm. Annem iyi değil gelemiyoruz. Ama merak etmeyin en yakın zamanda nerdeyseniz arayacağız ve alacağız seni.
Cenk mesaj bile atmamıştı ve Fatih'te geleceğini söylüyordu ama ne zaman? Ceylan bir anda sinirle ayağa kalktı. Telefonunu kapattı, .çantasına attı ve en yakın otelin yolunu tuttu. Bir yandan da saate baktı saat 7'ye geliyordu yani çok zamanı yoktu hava kararmadan oteli bulması gerekti.
..............
-Ben Ceylan'ı arıyorum. Yerlerini öğrenelim de gidelim alalım hemen. Ne deseler haklılar. Lanet olsun!
-Ne?
-Telefonu kapalı.
-Offf. Nerdesiniz nerede?
Aslında tam olarak onlarda bilmiyordu saat 9'a geliyordu ve nerede nereye gidiyor hiç bir fikri yoktu. Yürümekten de yorulmuştu. Sonra saate baktı ve telefonu kapattığını unuttum. Bu saate kadar aramdılar diye sokak ortasında bağırdı. Etrafta bir kaç insan vardı ve onlarda bakmadılar bile. Çünküğ sesi soluk çıkmıştı. Yorulmuştu ve bugün bitmek bilmiyordu. O sırada telefonuna dalmış yavaş ta olsa arabayla gelen bir adam vardı. Ceylan karşıya bakmadan yola atladı ve evet olan oldu. Araba çarptı Ceylan'a.
-İyi misin kızım? Cevap ver diyordu adam birandan da gözlerini kontrol ediyordu.
-İyiyim ben. ayrıca ne yapıyorsun?
-Ben doktorum. Hadi kalk hastaneye gidiyoruz.
-Hayır.
-Ne demek hayır.
-Hayır. dedi net bir şekilde bu tanımadığı yabancıya ve ayağa kalkmaya çalışıyordu ki ayağının burkulduğunu anlamasıyla yere tekrar düştü.
-Hala diretmekte kararlı mısın?
-Evet.
-İyi o zaman ben gidiyorum. Sen burada karanlıkta,doktordan uzak, yürüyemez halde git evine. Gidiyorum şimdi.
-Gidecek bir yerim yok.
-Önce hastaneye gidelim sonra ayarlarız bir şeyler.
-Peki. dedi ve adamın onu kucağına alıp arabaya koymasına izin verdi. Yol boyunca adam Ceylan'a neden evi olmadığını ve neden burada olduğunu ne iş yaptığını sordu. Ceylan da adamı içten bulduğu için anlattı. Evet safça bir hareketti ama adam gerçekten güvenilir bir ifade yansıtıyordu. Hastaneye geldiklerinde Ceylan'ı hemşireler sedye koydu ve odaya taşıyorlardı. O sırada Ceylan'ın ceketi doktordaydı. Tam odaya girecekti ki ceketin cebindeki telefon yere düştü ve kapalı telefon açıldı. O sırada telefon çaldı.Arayan Fatih diye kayıtlıydı. O da dayanamadı belki yardım ederler diye açtı.
-Alo?
-Sen kimsin Toprak yani Ceylan nerede?
-İçeride biz hastanedeyiz ama korkmayın inanın ki önemli bir şey yok. Buraya gelebilir misiniz?
-evet.
-Peki ben siz gelene kadar burada olacağım. dedi ve telefonu kapattı. İçeriye girdiğinde hemşirelerden biri kızın ayağını bandajlıyordu.
-Daha iyi misin diye sordu? doktor. Buarada gerçek ismi Beyaz'dı ve Ceylan arabada öğrenmişti adını. Saçları beyazlaşmış bu doktor 40'lı yaşlarına girmiş gibiydi. Muhtemelen evli ve bir kaç çocuk babasıydı. Ceylan'ın kanı bu adama ısınmıştı. Doğal ve içten davrandığı da her halinden belliydi. Bu adamı babasına bile benzetebilirdi.
-Hazır mısın?
-Neye?
-Ben sana çarptım unutma. Seni bir takım testlerden geçireceğiz emin olmamız lazım. Hemşiresin bilirsin bu işleri.
-Evet ve tamam. dedi Ceylan ve bir saat boyunca röntgenden,EKG'den ve bir çok testten geçti.Beyaz'ın odasına girdğinde yorgunluktan ölüyor gibiydi.
-Bunlar gerekliydi.
-Biliyorum ama en kötüsü röntgendi. Ben küçükken hiç röntgen çekinmedim ve açıkcası korkuyorum.
-Hahah neden ki?
-Bilmem sevmiyorum işte. Bu zamana kadar hep diretmiştim ama hemşire abla beni öldürecekmiş gibi bakınca girdim hemen içeri ve çekindim.
-İyi işte bu sayede kırığın çıkığın var mı göreceğiz.
-Bence yOK.
-Biz bütün ihtimallere yer veririz.
-Biliyorum biliyorum derken telefon çaldı. Arayan Cenk'ti.
-Açmayacak mısın?
-Niye açayım ki?
-Ben demin açtım ve Fatih denen birine sanırım sevgilin onu çağırdım hastanye.
-Ne ? neden?
-Çünkü ihtiyacı vardı ve bence telefonu aç.
-Tamam. Alo?
-Nerdesin Ceylan. Hastane de kaybolduk resmen.dedi ve ceylan telefonu kulağından çekip,
-Beyaz abi nerdeyiz biz?
-3. kat 8.oda Beyaz atalan yazıyor oradaki oda.
-Duydunuz mu?
-evet. dediler ve telefonu kapattı Ceylan. Sonra oda yavaşça tıklatılıp girildi. Gelenler sordu.Cenk ve Fatih'ti. Cenk sadece Ceylan'a bakarken, Fatih soru sordu.
-Ne oldu sana?
-Aslında benim diye cümlesine başlamıştı ki Beyaz Ceylan onu susturdu ve kendi konuştu.
-Yola bakmadan atladım Allahtan Beyaz abi yavaş gidiyordu yoksa ölebilirdim dedi.
...............
Onlar konuşmaya devam ederken laboratuvar sonuçları geldi. Önce röntgenleri alıp astı ışıklı ekrana Beyaz. Ve gördükleri karşısında hepsi şok geçirdi.Çünkü kalbinin üstünde iki tane beyaz kalbi saran bir cisim vardı....
Not: Çok çok yorum istiyorum :) yoksa valla üç haftadan önce yazmam :) İyi okumalar
![](https://img.wattpad.com/cover/7502202-288-k224284.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bedende İki ruh (BİTTİ)
Teen FictionAnnelerinin karnındayken ikizdiler ama doğduklarında tek bedenleri vardı. Kimse bilmese de Ceylan biliyordu. Onun bedenindeydi kardeşinin ruhu. Tam bir zıt karakterdiler ve bu durum başlarına bir sürü sorun açacaktı. Ceylan aşık olabilirdi belki ama...