Cenk Ceylan gittikten sonra çok kızmıştı söylediklerine. Ona göre o bu hastalığı hak etmiyordu. Tüm ailesinde kalp hastalığı vardı ama hiç biri kanser olmamıştı. Ona göre bu bir haksızlıktı. Umudunu gün be gün kaybediyordu. Ona her şey çok ağır geliyordu. En ağırı ise o kanserken ailesi deli gibi çalışmaya devam ediyorlardı. O kanserdi iki yıldır ve ona kalp aramak için kendilerini yormamışlardı bile. Çalışanları ilgileniyordu ama onların da umurlarında bile değildi. İki yıl geçmişti. Herkes bir kaç sene içinde Cenk'in öleceğini düşünüyordu. Ailenin en büyük çocuğu ölecekti. Aslında Cenk'in annesinin istediği olurdu böyle bir şey olursa. Kimse bilmiyordu. Ama Cenk'in annesi yani Nisa Hanım oğlunun hasta olmasına gizliden gizliye sevinmişti. Çünkü o başkasının çocuğuydu. O zamanlar Nisa bekardı ve bir ilişki yaşamıştı. İlişkisi terkedilerek bitince direkt evlendirilimişti zengin ve ondan 15 yaş büyük bir adamla. Sonra iki ay geçmeden hamile kaldığını düşünmüştü. Ama zaten evlenmeden önce hamileydi. Bunu da oğlu kanser olduktan sonra öğrenmişti. Şimdi ise öğrenilmesinden korkuyordu. Kan testleri falan derken oğluna kan vermek zorunda kalırsa her şey anlaşılabilirdi. Çünkü oğlunun kanı 0+(pozitif) idi. Nisa'nın ki A+pozitif) idi. En kötüsü ise Tuğrul beyin ki AB+pozitif) idi. Yani kocası anlamasa da oğlunun kan grubunun bu olmasından anlamıştı her şeyi Nisa. O yüzden çok dikkatli oluyordu. Cenk'e gelirsek o onun oğluydu ama yine de paraya oğlundan daha fazla değer veriyordu. Aslında oğlu çok iyi bir çocuktu. Nisa'nın da kafası çok karışıktı. Öyle ki son günler de işlerine odaklanamaz hale geldi.
Gelelim Ceylan ve kardesi Toprak'a. Onlar bir kaç gündür çok mutlu. Artık çok iyi anlaşılıyor. Toprak da Ceylan'ı ölene kadar evlenmemeye ikna etmişti. Ceylan kardeşini o kadar kırdıktan sonra bunu onun için yapmaya karar vermişti. Üzülüyordu ama belki de hiç kimseye aşık olmayacaktım deyip seviniyordu. Bu arada Cenk konusunda da ertesi gün değişik bir gelişme yaşanmıştı. Cenk'in odasına gittiklerinde Aslı da girmişti içeri ve yine kaptırmıştı kendini. O günün akşamı sevgilisinden ayrılmıştı. Artık Ceylan'a da sürekli Cenk'i sevdiğini söylüyordu. Ceylan da Toprak da ona akıllar vermeye çalışsa da Aslı kafayı yemiş gibiydi. Sürekli onun yanına gidiyordu. Yakında başına bela bile açılabilirdi ama Aslı bir kere kaptırmıştı kendini. Ama en kötüsü bu değildi. Cenk ona kötü davranıyordu ve sürekli Ceylan'a bakıyordu. Ceylan ve Toprak'ın ödü kopuyordu arkadaşıyla aralarının bozulmasından. Ama yakından her şeyin ayarı kaçabilirdi. Hatta bir günden size örnek vereyim. Aslı ve Ceylan son olarak Cenk'in odasına girmişlerdi. Ama o gün Cenk'in yanında arkadaşları vardı ve kahkahalarla konuşuyordu. Konu ise Ceylan'ı öpmesiydi.
-Oğlum buradaki stajerler tam bana göre bir içim su. Hatta geçen gün birini öptüm lan. Hatta o da çekilmedi.
Aslı ve Ceylan bunları duyduktan sonra Cenk kafasını oraya çevirdi ve onları gördü. Aslı o an Ceylan'a saldırabilirdi bile. Ama tersini yapıp Cenk'e delice gözlerle bakıp odadan çıktı. Ceylan kilitlenmiş gibiydim. Onun yerine Toprak aldı ve konuşmaya başladı.
-En rezil hastalarımdansınız sayın Cenk Bey. Şu an biten serumunuzu takmak görevim olmasayydı bu odada bulunmazdım dedi Toprak ve sonra Cenk'in arkadaşlarına dönüp;
-Bunlar Cenk bey'in yalanlarıdır. Doğrusu beni zorla öpmeye kalktı. Şu an onu dava etme hakkım var. Ama kullanmayacağım. Çünkü ona acıyorum. Kalbini o çoktan yitirmiş. dedi ve br daha hiç konuşmadan işini yaptı. Cenk ise şaşkınlıktan dilini yutmuş gibiydi. İçinde bir şeyler parçalanmıştı. Üzülmüştü. Gerçekten ikinci defa bu kadar üzülmüştü. İlki kanser olduğunu öğrenmesiydi. Ceylan işini bitirdikten sonra arkasını dönmüştü ki olan oldu. Cenk nefes alamıyordu. Kalbi durmaya başlamıştı. O an ne yapacağını bilememişti Ceylan ama aklına ilk geleni yaptı. Ona suni tenefüs ve kalp masajı yapmaya başladı. O sırada oradakilere de doktoru çağırmalarını söyledi. Cenk ölüyordu. Kalbi bir türlü atmadı. Ceylan ise kendini kaybetmiş gibiydim. Cenk için de yapıyordu ama özellikle kendi için yapıyordu. Çünkü ölmesine izin verirse vicdan azabı çekeceğini biliyordu. Bir .. iki .. üç kalbine masaj yapıyordu sonra suni tenefüs doktorlar ona geldiğinde Ceylan Cenk'in yanında kanter içinde kalmıştı. Cenk'in kalbi atıyordu. Gözleri kapalıydı ama yaşıyordu. Ceylan ise onu yaşattığı için mutluydu. Yorgundu ama çok mutluydu...
NOT:UMARIM SON SAHNE KISA OLMAMIŞTIR.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bedende İki ruh (BİTTİ)
Ficção AdolescenteAnnelerinin karnındayken ikizdiler ama doğduklarında tek bedenleri vardı. Kimse bilmese de Ceylan biliyordu. Onun bedenindeydi kardeşinin ruhu. Tam bir zıt karakterdiler ve bu durum başlarına bir sürü sorun açacaktı. Ceylan aşık olabilirdi belki ama...