-Şu an kardeşiniz nerede yaşıyor?
-Bilmiyorum.
-Ne demek bilmiyorsunuz?
-Gerçekten bilmiyorum. Onu hastaneden çıktıktan sonra çok aradım ama yoktu. Belki de bedenimde bile yok olmuş olabilir. Kadın bana öyle söyledi ama o zaman ne durumda olduğumdan haberim yoktu. derken göz bebekleri olduğundan daha fazla büyümüştü ki bu da Ceylan'ı korkutmuştu. Bu kadında bir tuhaflık vardı. Olduğundan daha tuhaf konuşuyordu. Hasta gibi veya deli gibi..
-Peki saolun. Aklınıza bir şey gelirse adresimi,telefonumu buraya bırakıyorum dedi ve çıktı Ceylan.
Evden dışarı çıkar çıkmaz Toprak;
-Yalan söylüyor bu kadın.
-Bilmiyorum Toprak mantıklı gibi görünüyor aslında. Bizim lanetimiz olabilir bu. Büyücülük gibi saçma sapan şeyler olmadığına göre bu olay .. ben şizofren değilim dimi?
-Saçmalama. Kafayı yedin iyice tamam düşünmeyelim artık. Olan olur bir gün. dediller ve o günü öyle düşünerek geçirdiler.
İki gün sonra..
Şu an Ceylan ve Toprak kalpleri kulaklarında ameliyatın bitmesini bekliyorlardı. En tuhafıysa orada sadece Fatih, Ceylan,Korkut Bey ve Fatih'in bazı çalışanlarının olmasıydı. Anne ve babası bu önemli amelyiat için gelmemişlerdi bile. Ceylan bu durumu düşündükçe sinirleniyordu. Ama Toprak onu sakinleştirmeyi beceriyordu. Fatih ise ameliyat unutmuş gibi Ceylan'ı izliyordu. Bu durum onu deli gibi rahatsız etmişti. Ama umursamamaya çalışıyordu. Ameliyat uzun süre sonra bitti. Doktor çıktığında Ceylan o kadar çok sıkmıştı ki kendini. Fatih'in kollarına yığılıverdi Cenk'in durumunu bile öğrenemeden.
Ceylan rüya görüyordu. Sanki geleceğe dair bir ipucu gibi bir şeydi bu rüya.
Cenk ve Fatih ile beraberdi. Toprak'tan haberleri vardı. Hatta Toprak ile çok iyi anlaşmışlardı. Sonra bir anda gelecek hızlıca ilerlemeye başladı. Yavaş yavaş Cenk ve Fatih'in bedenleri yere doğru düştü ve soluk,cansız bedenler haline dönüştü. Ceylan ise hala Toprak ile aynı bedeni paylaşıyordu ve hala aynı görünüyordu.
Ceylan hızlı ve terler içinde kalktı. Gözlerini açtığında Cenk'i gördüğünü sandı ve sımsıkı sarıldı ona. Ama aslında o Fatih'ti.
-Beni görünce bu kadar sevineceğini bilmiyordum. deyince sesin sahibini tanıdı ve kendi yavaşça geri çekti.
-Cenk nerede?
-Cenk iyi. Odasına bile yerleştirildi ama bugün sadece onu izleyebiliriz yarın uyanacak. Bu arada annem ve babamda geldi. Başlarındalar. Hadi gel sende benimle bir şeyler ye. Duyduğum kadarıyla bugün hiç bir şey yememişsin.
-Önce Cenk'i görmeliyim.
-Göreceksin acele etme. dedi ve Ceylan'ı -yani Toprak'ı çünkü Ceylan konuşmak bile istemiyordu şu an- kantine sürükledi.
Kantinde hiç bir şey yemeye direnen Toprak'a büyük bir ilgi gösterdi Fatih ve ona sorular sordu. Hayatıyla ilgili,kendi ile ilgili. Toprak sakince cevapladı ama hala bir şey yememişti. Fatih'te ben gidip geliyorum dedi. Döndüğünde elinde bir meyve salatası vardı. Üzerinde erimiş çikolatalar vardı. Yani kızların vazgeçilmezi.
-Zayıf yanımı buldun dedi Toprak gülümseyerek ve bir güzelce yedi. Ceylan ise kaybolmuştu ortalıklardan ve Toprak Cenk'i unutmuştu. Fatih ile konuşuyorlardı. Kaç saat orada kaldılar bilmiyorlardı ikiside. En sonunda Ceylan Toprak'ı güzelce dürtüp hafif ciyaklatarak yukarı çıkartmaya ikna etti. Fatih ise şaşkındı. Ruh halinin bu kadar değişkin olması ona tuhaf gelmişti. Ama Ceylan sevmişti özel biri gibi görünmüştü ona..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Bedende İki ruh (BİTTİ)
Teen FictionAnnelerinin karnındayken ikizdiler ama doğduklarında tek bedenleri vardı. Kimse bilmese de Ceylan biliyordu. Onun bedenindeydi kardeşinin ruhu. Tam bir zıt karakterdiler ve bu durum başlarına bir sürü sorun açacaktı. Ceylan aşık olabilirdi belki ama...