Not: Finale yaklaşıyoruz. Sizce kurguda açık kalan, açıklanmasını beklediğiniz yerler var mı?
Özet: Yu-Mi'yi ailesi ile tanıştıran Mert, evlilik yolunda ilk adımı atmıştır. Türkiye'den döndükten sonra ertesi gün Ji Won'u görmeye gider. Jung'ın serbest dolaşmasına rağmen, Ji Won'un hapiste kalması Mert'e göre adaletsizliktir. Ji Won güçlerinden vaz geçme karşılığında serbest kalmayı kabul eder. Dilenci ile tekrar karşılaşan Mert, aslında onun Lobsang olduğunu öğrenir.
*** Yeni Bölüm ***
Ji Won'u hapisten çıkarmak için önce Başbakan'la görüşecektim. Özel kaleminden randevu alıp ertesi gün ziyaretine gittim.
"Hoş geldin Mert."
"Hoş buldum efendim."
"Bu ziyaretinin Jung ile alakalı olmadığını umuyorum. Biliyorsun ki o konuda artık bir şey değişmeyecek."
"Anlıyorum" dedim. "Fakat onun kontrol ettiği birisi, Jung'ın azmettirmesi yüzünden hapis yatıyor."
"Bahsettiğin kişi özel güçleri olan bayan değil mi? Cihazı çalıp Jung'a teslim etmişti."
"Evet efendim adı Ji Won. Fakat Jung onu kontrol ediyordu ve güçleri ben yanında olmadığım zaman işe yaramıyor. Ben yanına gittiğimde kaçabileceği halde, kaçmayıp cezasını çekiyor."
"Peki benden tam olarak istediğin nedir Mert?"
"Efendim ülkenize geldiğimden bu yana elimden gelen yardımı yaptım. Umarım faydalı olmuşumdur. Karşılığında hiçbir şey beklemedim."
"Evet biliyorum, bu çok takdire değer bir davranış."
"Şimdi sizden bir isteğim olacak, kabul ederseniz bir daha hiçbir istekle karşınıza çıkmayacağım."
Başbakan düşünceli bir şekilde baktı. Ne isteyeceğimi anlayacak kadar zekiydi. Yine de benden duymayı bekler gibiydi.
"Dinliyorum."
"Ji Won'un güçlerini elinden alıp, karşılığında serbest bırakılması mümkün mü?"
"Yaptığı şey ülkemize büyük zarar verdi Mert."
"Biliyorum ama asıl suçlu ve katil elini kolunu sallayıp dolaşabilirken, bu kadının hapsedilmesi adaletsizlik gibi geliyor."
"Mert, adalet herkes için farklıdır. Bazen daha büyük iyilikler için nispeten küçük kötülüklere göz yummak gerekiyor. Yine de isteğini düşüneceğim. Dediğin gibi güçlerini elinden alabilirsen, bir daha tehdit olmayacağını garanti edersen, yerine getirilebilir bir istek olarak gözüküyor. Ayrıca ülkemiz sana çok şey borçlu, bizim de sana bir şeylerle karşılık vermemiz mantıklı olacaktır."
"Teşekkür ederim efendim. Bu isteğimi kabul ederseniz, size ve ülkenize minnettar kalırım."
Başbakanla vedalaşıp mutlu bir şekilde otelime döndüm. Şimdi yapılması gereken şey Ji Won'un güçlerini nasıl geri alacağımı çözmekti. Bu konuda Hacı Anne'ye danışmam gerekiyordu. Eğer onu bulamazsam, Arif veya Cemile'de yardım edebilirlerdi.
Odamdaki yatağa uzanıp gevşemeye çalıştım. Astral çıkış yaptıktan sonra meclis alanını düşündüm ve hızla oraya gittim. Hacı Anne'nin nurlu yüzünü görünce mutlu oldum. Arif ve Cemile'de yanındaydı.
"Allah'ın selamı üzerinize olsun."
"Seninde evladım" dedi Hacı Anne. "Müstakbel eşini ailenle tanıştırmışsın. Annen kızı çok beğenmiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üçüncü Göz (SY)
FantasyMert'in Türkiye'den Tibet'e giderek kendisini Nirvana yolunda geliştirme çabaları, Yu-Mi'nin işe karışmasıyla Kore'de son buldu. Yu-Mi ile tanıştıktan sonra geliştirdiği güçlerle Kore'ye giden Mert, kızın babasının icat ettiği cihazı korumakla görev...