Multimedyada Azerbeycan'daki Kız kulesi
Not: İkinci kitaba başladım. Profilimden veya dış bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Özet: Mert, ailesinin evinde kötü varlık tarafından rahatsız edilir. Haberci melek Danzil gelip Mert'e bilgi verir. Mert Nasuh tövbe eder. Lobsang ile karşılaşan Mert, onu altmış yaşındaki haliyle görür ve kendi çocuğu olduğunu öğrenir.
*** Yeni Bölüm ***
Haftalar sonra, hayatımın en önemli günü için sabırsızlanıyordum. Beklediğim an gelmişti. Yu-Mi ile dünya evine girecektim. Arkamda bıraktığım olayları düşününce, bugünü ne kadar çok istediğimi anladım.
Ji Won serbest kaldıktan sonra, bana veda edip ailesinin yanına dönmüştü. Jung'ın komadan çıkamayacağını öğrenmiştim. Buna üzüldüğümü söyleyemeyeceğim. Günahlarım kötü bir varlık gibi bir daha karşıma çıkmamıştı. Bir insan daha ne isteyebilirdi ki?
Kang Ho kızının Müslüman olmasına tepki göstermişti. Fakat bunun kızının özgür seçimi olduğunu öğrenince, kabullenmekten başka çaresi kalmamıştı. Yu-Mi sadece benimle evlenmek için değil, içinden geldiği için İslam'ı seçmişti.
Kang Ho cihazını tamamladıktan sonra yaptığı testlerde başarı sağlayınca, Başbakan tarafından takdir belgesi ile ödüllendirildi. Ülkesine yaptığı hizmetin, nesiller boyunca anılacağı söylendi. Bu sayede ben de görevimden azat olmuştum. Artık kendi aileme vakit ayırabilecektim.
Düğünü Kore'de yapmaya karar verdik. Ailemin Türkiye'den geçiş yaparak gelmelerine izin veren Başbakan sayesinde, pasaportla uğraşmak zorunda kalmamıştık. Düğünümüz bir saate kadar başlayacaktı. Ailemden başka Türkiye'den misafir davet etmemiştim.
Fakat Kore'de kaldığım süre içinde birkaç dost edinmiştim. Onlar da beni bu mutlu günümde yalnız bırakmadılar. Kore'de yaşamaya karar verdiğimiz için annemlerin hayal kırıklığına uğradığını tahmin etmiştim ama bir adım mesafede olduğumuzu hatırlatıp gönüllerini aldım.
Yu-Mi'yi gelinliği içinde görünce, ne kadar şanslı olduğumu bir kez daha anlayıp Rabbime şükrettim. Babası ile el sıkışıp teşekkür ettim. Kızını bir yabancı ile evlendirmesi ve dinini değiştirmesi ona zor gelmiş olmalıydı. Fakat kızını çok sevdiği için bunlara katlandığını anlamıştım.
Nihayet düğün zamanı geldiğinde, Yu-Mi'yi babasından devraldım ve tören alanına geçtik. Konuşmalar yapıldı, imzalar atıldı. Her şey bir rüya gibiydi. Çevremdeki insanlar bizi tebrik ediyorlardı. Bir an Lobsang'ı görür gibi oldum ama hemen kaybettim. Belki de hayal görmüştüm.
Törenden sonra Yu-Mi ile balayımıza çıktık. Hep adını duyduğum ama bir türlü gidemediğim Jeju adasına gittik. Sunshine otelde muhteşem bir hafta sonu bizi bekliyordu. Tüm dostlarımızla vedalaşmıştık ama Hacı Anne ile vedalaşmam için astral çıkış yapmam gerekecekti.
Onu da tatilimizde yapmaya karar verip yola çıktık. Rüya gibi geçen iki günlük balayımızda, Yu-Mi ile hem eğlendik hem gezdik. Eşime, astral çıkış yapıp dostlarımla görüşmek istediğimi söylediğimde, selam söylememi rica etti.
Oteldeki son günümüzde geniş yatağa uzanıp astral çıkış yaptım. Doğruca meclis alanına giderek dostlarımı aradım. Ulaşabildiğim tek kişi Arif olmuştu.
"Allah'ın selamı üzerine olsun Arif."
"Senin de Mert. Düğünün için tebrik ederim."
"Teşekkürler, Cemile ve Hacı Anne ile de görüşmek istiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üçüncü Göz (SY)
FantasyMert'in Türkiye'den Tibet'e giderek kendisini Nirvana yolunda geliştirme çabaları, Yu-Mi'nin işe karışmasıyla Kore'de son buldu. Yu-Mi ile tanıştıktan sonra geliştirdiği güçlerle Kore'ye giden Mert, kızın babasının icat ettiği cihazı korumakla görev...