Sesinde Kayboldum | Taylena

➡️11⬅️

''Bence mor olanlardan daha fazla almalıyız Car''

''Zaten iki kutu var. Tüm yüzünü mora boyamayı mı düşünüyorsun bebeğim?'' 

Cara reyonun arkasına geçerken onu takip ettim.

''Aslına bakarsan hiçbir yerimi boyamayı düşünmüyorum. Sadece Meredith ve Olivia ile vakit geçiremez miyiz?''

Cara eline aldığı kırmızı kutu ile aniden bana doğru döndü. Elindekini tehditkârca bana doğru sallarken,kaşlarını havaya kaldırdı. 

''Ondan kaçmaya çalışıyorsun. 26 yaşındasın kızım. Ergenlik çağına yeni girmiş gibi davranmayı kes. Bir şeyler hissediyorsan,hissedersin. İster otele ister evine dön bunu hissetmeye devam edeceksin. Ayrıca buraya tatil yapmaya geldin. Eğlenmene bak. Eğer burada da depresif olacaksan tatile gelmenin ne anlamı var?'' 

Oflayarak ondan gözlerimi kaçırdım. Haklıydı. Maalesef hissettiğim şeylere engel olamazdım, olamıyordum. Yinede çok küçük bir parçam sadece kuruntu yaptığımı,umutsuz bir romantik olduğum için aşkın her şeklini tatma arzuma yenik düştüğümü ve bu yüzden bu şekilde hissettiğimi sandığımı söylüyordu. Bende tatilimin sonuna kadar bu küçük parçaya olabildiğince tutunacaktım. 

Cara'nın elinde bulunan kırmızı kutunun yanında ki mor kutuyu aldım. Cara arkamda oflamaya benzer bir ses çıkardı ve kırmızı kutuyu kafasına vuruyormuş gibi yaptı. Bu haline kıkırdadım.

''Mor boyaları rahat bırak artık T''

Elimde ki kutuyu bırakmadım ve diğer ikisinin üstüne koydum. 

Üç kutu mor,iki kutu lacivert ve bir kutu da beyaz boya almıştık. Cara ise kendine bir maske almıştı. Siyah düz bir maskeydi ama Cara kullandığında düz bir maske için harika gözüküyordu. Yüz hatları çok belirgin görünüyor ve gözleri ortaya çıkıyordu. Sadece denemek amaçlı taktığı 5 saniyede bile harikulade olduğunu söylemek çok kolaydı. 

Elimizde ki poşetlerle Zendaya ve Selena'nın evine doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladık. 

Neden yüz boyası alışverişi yaptığımızı söylemem gerekirse yine Zendaya'nın başının altından çıkan bir olaydı. Aslında Cara ve ikisinin başının altından çıkmıştı. Sabah uyandığımda Cara çoktan kalkmış, hatta hazırlanmıştı. Benim uyandığımı görünce beni de alelacele kaldırdı ve üstümü değiştirmemi çünkü dışarı çıkmamız gerektiğini ve yolda nedenini anlatacağını söyledi. Bende üstümü değiştirdim ve otelden çıktık. Birlikte küçük bir kafe de kahvaltı yapmak için oturduğumuzda, o bana neden apar topar çıktığımızı anlatmaya başladı. 

Sabah ben uyanmadan önce Zendaya onu aramış -hangi ara birbirlerinin telefon numaralarını aldılar hiçbir fikrim yok- ve ona akşama hep birlikte film gecesi yapmamızı önermiş. Cara da kabul etmiş. Fakat bunun çok sade olacağını düşünen karıcığım -bu Cara oluyor- izleyeceğimiz filmlerde iyi veya kötü karakterleri tuttuğumuzu temsilen yüzlerimizi de sevimli ya da korkutucu boyayabileceğimizi söylemiş. Zendaya'da bunu kabul etmiş. Böylece Selena ve ben haberimiz dahi olmadan,bugün için bir plana sahip olmuşuz. 

Ve yüzlerimizi boyama fikri kendinden çıkmasına rağmen, Cara maske aldı. 

*

''Hoşgeldiniz. Bizde yeni geldik sayılır'' 

Zendaya bizi içeri davet ederken Selena da kapıda belirdi. Yüzünde yine o sevimli gülümseme vardı. Konuşmamızdan sonra onu ilk defa görüyordum. Eminim dünkü konuşma için rahatlamış hissediyordu.Çünkü ona kırılmadığımı söylemiştim.Oysa ben o resimden beri kendime gelememiştim. Yine de kalbim sıkışıp,ağlayacak gibi hissederken,ona gözlerim parlayarak gülümsedim.