I can't feel my face when I'm with you
Seninle olduğum zaman yüzümü hissedemiyorumBut I love it, but I love it, oh
Ama bunu seviyorum, ama bunu seviyorum,ohI can't feel my face when I'm with you
Seninle olduğum zaman yüzümü hissedemiyorumBut I love it, but I love it, oh
Ama bunu seviyorum, ama bunu seviyorum,ohAnd I know she'll be the death of me, at least we'll both be numb
Ve onun benim ölümüm olacağını biliyorum, en azından ikimizde uyuşuk olacağızGözlerimi zar zor açtığımda hala net olarak etrafımı göremiyordum ama evin içinde yankılanan birbirinden farklı üç sesin düeti kulaklarımı çoktan kendine getirmiş ve bunun bitmesini istediklerinin sinyallerini beynime göndermeye başlamışlardı.
Yatak olarak kullandığımız kanepede doğrulduğumda sesler yavaş yavaş kesildi.
''Günaydınn''
''Sonunda''
Cara ve Zendaya yanıma oturduklarında Selena elleri belinde karşımda dikiliyordu.
''Saat 13.00 oldu ve sen hala uyuyorsun Tay''
Yavaş yavaş kendime geldiğimde ve gözlerimi ovuştururken bile tekrar yatağa dönmeyi düşlüyordum. Üçünün yüzünde de gözlerimi dolaştırdım ve yastığımın yerinde olan Zendaya'nın bacaklarına kafamı koydum.
''Uyumak istiyorum. Ayrıca birini uyandırmak için ona işkence etmenize gerek yok''
''Ah,demek küçük hanım sesimizi beğenmedi''
Selena şımarıkça, kırılmış gibi konuştuğunda gözlerimi açmadan olabildiğince kafamı 'evet' şeklinde salladım.
''Bir de kafasını sallıyor! Kalk hadii''
Cara popoma vurduğunda gözlerimi açtım ve ona kaşlarımı çatarak bakmaya başladım.
''T,inan bana şuan korkutucu olmaktan çok uzaksın.Ayrıca Zendaya birazdan işe gidecek. Selena da. Hep birlikte kahvaltı yapalım diye seni uyandırmaya çalışıyoruz ama anlaşılan uykun daha cazip geliyor. Peki''
Üçü de ayaklandılar ve başım tekrar yastığımla buluştu. Her ne kadar sıcak ve yumuşak yastık beni -kafamı- içine çeksede dayanamadım ve kalktım.
''Tamam,tamam kalktım''
Yatakta-kanepede- oturur pozisyona gelmeye çalışırken konuştum. Cara bunu bekliyormuş gibi bana döndü ve kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı. Daha sonra da arkama geçerek itekleye itekleye odalardan birine soktu. Kendimi şebbazın* elinde gibi hissediyordum.
Cara 'Çabuk giyin bebeğim' dedikten sonra beni soktuğu odanın kapısını kapadı ve dışarı çıktı. Dün gece -yine- Zendaya'nın pijamalarından birini giymiştim. Onları çıkardım ve buraya gelirken üstümde olan kıyafetleri tekrar giydim.
*
Kahvaltımızı yapmak için Zendaya'nın çalıştığı kafeye gelmiştik. Biraz ironik bir durumdu çünkü bir saat sonra, şuan bize servis yapan garsonun yerinde o olacaktı. Ayrıca şuan çalışan kız -Adı Debby'miş- Zendaya'nın arkadaşıydı ve bilirsiniz bir arkadaşınıza müşteri gibi davranmak zordur. Bu yüzden o da müşteri gibi davranmıyordu. Diğer masalarla işi bittiğinde kendi kahvesini alıp, yanımıza oturuyordu. Böylece burada biriyle daha tanışmıştım. Debby bize yarın akşam şehrin merkezinde bir festival olacağını ve bizimde gelmek isteyip istemeyeceğimizi sordu. Zendaya ve Selena kabul ettiler ve gelmem için bana da ısrar ettiler. Bende kabul ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesinde Kayboldum | Taylena
FanfictionSesini duyduğumda tekrar yazmaya karar verdim. Benim sözlerimi senin sesinden duymak için hayatımın sonuna kadar yazabilirdim.