''Bak, bana ya da kendine yalan söylemek zorunda olmadığını biliyorsun değil mi T? Eğer onu seviyorsan bu garip veya yanlış bir şey değil''
''Biliyorum Cara. Sen buradayken karmaşık hissediyordum. Onun hakkında olan hislerimde her zaman karmaşa vardı. Şuan ise Calvin geldi ve... bilmiyorum. Ondan hoşlanıyorum sanırım''
Karşı taraftan nefesini dışarı verdiğini duydum.
''Sen kiminle ve nasıl mutlu olacaksan öyle olsun. Sadece kendini iyice dinlemeden karar vermeni istemiyorum''
''Seni seviyorum''
''Bende seni bebeğim''
Cara ile olan konuşmamızı sonlandırınca kısa bir süre daha yatağımın üstünde oturmaya devam ettim. Daha sonra üstüme dolabımda ki en sade şeyleri geçirdim. Siyah bir bluz ve aynı renkte bir şort. Ayağımda ki beyaz ayakkabılar ve saçlarımın sarısı yeterince renk katıyordu bana göre. Hazır olduğuma emin olduktan sonra Calvin'i aradım ve onunla yarım saat sonra otelimin önünde buluşmak için anlaştık. Bu yarım saat boyunca televizyonda ki her kanalı, hiçbirinde durmadan taradım. Televizyonda hiçbir şey yoktu. Saat 20.30 olduğunda odamdan çıkıp, otelin önüne indim. Calvin'de o sırada karşıdan otelin önüne doğru geldiğini gördüm. Zamanlamam harikaydı.
''Merhaba''
''Selam''
''Calvin, orada şarkı söylemeyi kabul ettiğin için teşekkür ederim''
''Önemli değil Taylor, dediğim gibi. Eğlenceli olacağına eminim''
''Bunun için herhangi bir ödeme yapmayacaklarını biliyorsun değil mi?''
İki adım geri çekildi. Eğer şuan da vazgeçerse muhtemelen onun yapacağını söylediğim DJ'liği ben yapmak zorunda kalacaktım.
''Nasıl ödeme yapmayacaklar?''
''Ah,özür dilerim Calvin. Bunu sana söylemedim sanırım. Evet on...''
''Saçmalama Taylor, gerçekten açıklama yapıyorsun bir de''
Şaşkın ve gerçekten tedirgin bir halde ona baktım. O ise gülümsüyordu. Elimi tuttu ve konuşmasına devam etti.
''Ödeme yapmayacaklarını biliyorum ve bu problem değil''
Üstümden büyük bir yük kalkmışçasına nefesimi dışarı verdim ve hala elimi tutan elini sıktım.
''Gerçekten korktum''
Otelin önünde yaptığımız komik aynı zamanda tedirgin konuşmadan sonra ikimizde gülümseyerek kafeye doğru yürümeye başladık.
*
Selena'nın ağzından:
''Selena gerçekten gelecekler değil mi?''
''Evet Jack, Taylor geleceklerini söyledi''
''Tamam ama bilirsin onlar gerçek sanatçılar ve ödeme falan yok. Yani... bilmiyorum çok gerginim. Burada ki insanların yüzde sekseni belki de daha fazlası onlar için burada. Öyle olduğuna eminim. Eğer gelmezlerse...''
''Sakin ol Jack. Eğer gelemeyecekleri bir durum olsaydı Taylor haber verirdi. Onlara saat 21.00'da burada olmalarını söyledim. Yani daha 15 dakikaları var. Geleceklerine eminim''
''Pekala...''
Derin bir nefes alıp, geri bıraktı.
''Sakinim''
Daha sonra da David ve benim olduğum masadan uzaklaştı.
''Stresten ölmek üzere''
David'in gülerek söylediği cümleye karşılık bende gülümseyerek cevap verdim. Gözüm sürekli kapıdaydı. Geleceğini söylemişti ve gelmesi gerekiyordu. Gelirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesinde Kayboldum | Taylena
FanfictionSesini duyduğumda tekrar yazmaya karar verdim. Benim sözlerimi senin sesinden duymak için hayatımın sonuna kadar yazabilirdim.