Odanın içinde yankılanan silah sesi ile resmen yatağımdan fırladım. Deli gibi etrafıma bakınırken Olivia ve Meredith'te benim gibi yattıkları yerlerden kafalarını kaldırmış, bana bakıyorlardı. Gözlerim karanlığın içinde hala ışık saçan televizyona ilişince kendimi aptal gibi hissettim. Ses televizyondan gelmişti. En son romantik komedi filmi izliyordum ve sanırım uyuyakalmıştım. Yatağın boş tarafında duran kumandayı elime aldım ve hırsla televizyonu kapadım. Sanki televizyonun bir suçu varmış gibi.
Tekrar yastığıma başımı koyduğumda, Olivia ve Meredith'te patilerinin üstüne kafalarını koyup uyumaya hazırlandılar. Birkaç dakika sonra üçümüzün de uyuma girişimi telefonumun sesiyle bölündü. Gözlerimi açtığımda benim sevimli ve huysuz kedim Meredith birazdan üstüme atlayacakmış gibi gözlerini bana dikmişti. Uykusunun bölünmesinden -tıpkı benim gibi- hoşlanmıyordu.
Elim yatağın yanında ki küçük komidinde ki telefonumu bulduğunda alıp, parlak ekranı yüzüme tuttum. 'Calvin' yazısını görünce istemsizce gözlerimi devirdim. Gecenin bu saatinde araması hoş değildi. Genel olarak beni aramasını hoş karşılamıyordum.
''Merhaba'' diyerek açtım telefonu. Elimden geldiğince sesimde ki uykusuzluğu ve sitemi belli etmemeye çalışıyordum.
''Selam Taylor. Bu saatte aradığım için kusura bakma. Umarım rahatsız etmemişimdir''
''Aslına bakarsan uyuyordum ama önemli değil'' Aslına bakarsan çok önemli.
''Uyuyor muydun? Tekrar kusura bakma''
''Her neyse. Bir şey mi oldu?''
''Seninle bir şeyler hakkında konuşmak istiyordum. İş falan gibi''
İş haricinde hakkında konuşacağımız bir şeyler olmadığını söylemek istesemde, söylemedim. Ayrıca iş hakkında bile konuşacağımıza dair bir şey yoktu ortada. Kendi kendine benimle çalışmak istediğini düşünmüş ve gecenin bu saatinde beni mi aramıştı yani?
''Benimle çalışmak mi istiyorsun?''
''Telefonda konuşmak istemiyorum. Görüşebilir miyiz?''
''Ben şuan New York'ta değilim''
''Tamam önemli değil ben olduğun yere gelebilirim''
Gözlerimi yine istemsizce devirdim.
''Gerek yok. Birkaç güne geri döneceğim. O zaman görüşebiliriz. Olur mu?'' Birkaç güne geri dönmeyeceğim.
''Olur. Tekrar kusura bakma. Görüşürüz,iyi geceler''
''Teşekkürler,sana da''
Telefonu kapattığım gibi sesini kıstım ve komidinin üzerine koyarken kendimi de yastığıma geri attım.
*
Yüzümde gezinen patiler ile gözlerimi açtım. Gözlerim karşımda ki iki mavi göz ile buluştu. Olivia sanki bir şey söylemek istiyormuş gibi yüzüme bakıyordu. Onu yavaşça alıp yatağın diğer tarafına bıraktım. Gözlerimi yan tarafa çevirdiğimde Meredith mama kabının başında 'Açız ve sen hala uyuyorsun' bakışlarını gönderiyordu. Yataktan kalktım ve mama kaplarını doldurdum. İkisi de büyük bir iştahla yemeklerini yerken onları sevmeye başladım. Daha sonra telefonumun sessizde olduğu aklıma geldi ve yanlarından ayrılıp telefonumu yatağın yanında ki komidinin üzerinden aldım. Üç kişiden mesaj vardı.
Karıcığım: Günaydınnn ☀️
Karıcığım: Hey uyandın değil mi?
Karıcığım: Ben şuan bir fotoğraf çekimindeyim ve sen hala poponu sermiş uyuyor musun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sesinde Kayboldum | Taylena
FanfictionSesini duyduğumda tekrar yazmaya karar verdim. Benim sözlerimi senin sesinden duymak için hayatımın sonuna kadar yazabilirdim.