➡️23⬅️

893 49 10
                                    

Sabah kendi evimde arkadaşlarım sayesinde alışık olduğum etrafıma sarılı bacak ve kollar ile uyandım. Fakat gözlerimi açtığımda karşımda en yakın arkadaşlarımdan biri durmuyordu. Bu şehre adımımı attığım günden bu yana ilk önce sesinden daha sonra tüm benliğinden etkilendiğim ardından ise tüm benliğimle aşık olduğum kadının yüzüne bakıyordum. Yanakları, yastık baskı uyguladığı için olduğundan daha tombul görünüyordu. Onun bu halini seyretmeye başladım. Hava çok sıcaktı ve onun kollarının üstümde olması beni iyice terletiyordu ama bu anı uzun süre beklemiştim ve küçük bedenini üzerimden çekmek bir seçenek bile değildi. 

Ta ki bir kapının kapanma sesini duyana kadar. Büyük ihtimalle hatta yüzde yüz Zendaya'ydı ayrıca yine yüzde yüz salona geliyordu ve biz salonda yatıyorduk. Dün gece uyumaya gitmeden önce bana olan bakışlarını hatırladığımda Calvin'in sözleri kulaklarımda çınladı ve hızla yattığım yerden kalktım. Selena bir kaç mırıltı çıkarıp ters yöne döndü o sırada da Zendaya salonun girişinde görüldü.

''Günaydın Taylor, erken uyanmışsın?''

Üstümü düzeltmeye çalışırken cevap verdim. 

''Aslında yeni uyandım. Tam yataktan kalktım sen geldin'' 

''Bizim ki uyanmadı mı hala?''

Gözleri Selena'ya dönünce bende arkama dönüp ona baktım.Yüzünü göremiyorduk.

''Uyanmamış'' 

''O zaman gel biz kahvaltıyı hazırlayalım''

Başımı olumlu anlamda salladım ve beraber mutfağa gittik. 

*

Zendaya'yı tanıdığım bu kısa sayılabilecek süre içerisinde onun hiçte sessiz bir insan olmadığına adım kadar emindim. Bu yüzden mutfağa girdiğimiz andan beri benden bir şey istememesi haricinde konuşmamış olması pek hayra alamet gelmiyordu. En sonunda ne olursa olsun düşüncesine kendimi iyice kaptırarak sormaya karar verdim. Belki de dün veya Selena ile ben yüzünden bu kadar sessiz,düşünceli değildi belki de bir problemi vardı ya da hala sinirliydi. 

''Sen iyi misin?'' 

Elindeki tabağı hazırlığı bitmek üzere olan masaya koydu ve bana döndü. 

''Evet?''

Bir yada iki saniye birbirimizin tepkisini ölçtük ardından ben salatalıkları doğramaya o da dolaptan bir şeyler çıkarmaya devam etti. 

''Sen?'' 

Onun cevabının ardından neredeyse iki salata doğramıştım ve sadece 'sen' diye sorduğunda ilk başta ne demek istediğini anlamadım. Anladıktan sonra da bir süre devam etmesini bekledim belki başka bir cümle kuracaktır diye ama devam etmediğinde bende aynı şekilde cevap verdim.

''Evet'' 

''Ben odamdayken Selena ve sizin sesinizi duydum. Pek ne demek istediğinizi anlamadım ama konuştunuz sanırım'' 

'Pek anlamadım' cümlesinde ki 'pek' hangi kısımları kapsıyor diye sormak istedim ama kendimi durdurdum. Eğer o 'pek' gerekmeyen yerleri kapsıyorsa boş yere tedirgin gözükmek istemiyordum. 

''Evet,konuştuk biraz'' 

''Ne hakkında?''

''David işte''

O çocuğun adını anmak dün geceden itibaren daha da mide bulandırıcı olmuştu benim için. 

''O çocuktan ayrılması için ikna edebildin mi bari?''

Sesinde Kayboldum | TaylenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin