"Git üstüne güzel ve biraz kız gibi bir şey giy." Dedi annem beni odama zorla yorlarken.
"Anne biliyorsun sadece sen, ben ve babam evde oturup akşam yemeği yiyeceğiz. Pijamam ile olsam ne olur ki?"
"Sana hayır dedim Daisy."
Annem inatçıydı. Hemde benim kadar fazla. Ve bu genelde birbirimize girmemiz için yeterliydi. Bu yüzden uzak kalmak ikimiz içinde iyi bir durumdu.
Odama girip dolabımın önünde dikilmeye başladım. Ne giymeliydim ki? Alt tarafı bir yemekti işte. Anlamıyordum, yemekler için mi süslenmeliydim? Yemekler, onları yiyecek kişinin güzel mi görünmesini istiyordu?
Telefonumun sesiyle ekrana baktım.
Lillie.
"Efendim?"
"Bize katılsana." Dedi kahkaha atarken. Saat daha 9 olmamıştı ve o şimdiden sarhoştu.
"Üzgünüm daha yemeğe geçemedik bile." Dedim elime kırmızı uzun elbisemi alırken.
"Pekala.." Dedi duraksadı. "Sonra konuşalım." Ve yüzüme kapadı. Telefonu yatağıma geri fırlattım. Üstüme elbiseyi geçirip aşağıya indim. Babam ve annem oturmuş beni bekliyordu. Bende gidip oturdum. Ama kapı aniden çalınca, kalktım.
Açtığımda Calum'u görünce çok şaşırdım. Çünkü o hiç bir zaman buraya uğramamıştı. Elinde anahtarlarımı görünce mutlu oldum ama aklıma bugün bana söylediği sözler geldi. "Güven bana."
İçeri girip kapıyı sertçe kapattı. "Sanırım dün o kafayla arabanı bir kıza hediye etmişim ama işte senindir artık." Elimi alıp içine elindeki anahtar bıraktı. Belki de yıllar sonra sıcak elleri, soğuk ellerime dokunmuştu ve imkanı varmış gibi daha da buz kesilmişlerdi.
Arkadaki masada oturan annem ve babam bizi izlerken Calum onları fark etmiş olmalıydı ki arkaya doğru bakıyordu.
"Daisy, neden bize erkek arkadaşının adını söylemiyorsun?" Dedi annem.
Ah tam bir klişe. 'O benim erkek arkadaşım değil anne, sadece arkadaşız. Ve sonra kız, çocuğa aşık olur.'
"Ah Daisy neden annen ile babana benden bahsetmedin bebeğim?" Dedi Calum bozmadan.
Ellerimle birlikte beynimde dondu. Ne demem gerektiğini bilmiyordum.
Sadece vücudum, onun sıcaklığını hissediyordu.
İçerden yanıp, dışardan donuyordum.
"Kızınızı bir kaç saatliğine alsam?" Dedi bu sefer.
Annemin izin verme ihtimali bile yoktu.
"Tamam ama sağlam gelsin istiyorum." Cevabıyla anneme korkacağı bakışları attım.
"Tabii ki Bayan Grace ve Bay Grace. Ona kendimden iyi bakacağıma söz veriyorum."
Ben giyinmekle meşgulken Calum'a neler olmuştu, sabahtakiyle çok farklıydı?
Elini omzuma atıp kapıyı açtı.
"Ne yaptığını sanıyorsun?" Dedim kendimi durduramayıp.
Onun hareketlerine saçma anlamlar yüklemek istemiyordum.
"Sana ihtiyacım var, Daisy."
Kalbimde donuyordu.
"Anlamadım?"
"Yani bana bir konuda yardım etmen gerek."
"Ödevini yapmam Calum, git o kızlarına yaptır." Dedim ve eve geri yürüdüm.
"Daisy, onunla ilgisi yok sadece dinle beni."
Ve bir bölüm daha elimden çıkar, gider. Xx