Masamda oturmuş etrafa bakınıyordum ve Calum'u görünce gözlerim boynundaki morluklara kaydı. Tanrım.
"Kalk Casey tuvaletteyken şu işi halledelim." Dedi Lillie beni dürtükleyip.
"Michael'ı Calum'la aldatmak ha?" Dedi Lillie içeri girer girmez.
"Ne dediğine dikkat et." Dedi Casey.
"Keşke sende Michael'ı aldatmadan önce dikkatli olsaydın." Dedi Lillie sinirle.
"Ben Calum'la görüşmüyorum bile." Dedi ısrarla Casey.
O sırada Ashton, Calum'u tuvalete soktu.
"Ashton bak şöyle hareketler yapma, sinirleniyorum." Dedi Calum yakasını düzeltirken ve sonra bizi fark etti. Bana baktı ve sonra Casey'e.
"Bunları sen mi yaptın?!" Dedi Lillie'ye Calum'un boynunu göstererek.
"Ha-hayır ben hiç bir şey yapmadım." Dedi titrek sesiyle.
Ne kadar da masum bir kız.
"Sen söyledin değil mi?" Diye bağırdı Calum gözlerime bakarak.
"Kendine gel, Calum." Dedi Ashton aramıza girerek.
Aniden Calum'un yanına gidip onu dışarıya çektim ve hemen yandaki erkekler tuvaletine soktum.
İçerideki bir kaç erkek bize bakmaya başlamıştı. Gözlerimi Calum ile buluşturunca ne demek istediğimi anlamıştı. "Defolun!" Diye bağırınca hepsi çıktı.
"Bizim hakkımızda hiç bir şey söylemedim, ama gidip boynunu ona morarttıktan sonra seni korumamı bekleme." Bu sefer konuşan ben olmuştum.
"Aptal Daisy." Dedi aniden. "Bu izleri o yapmadı." Sesi yumuşamıştı.
"Yalan söyleme." Dedim izlerin üstüne dokunurken.
Ellerini belime yerleştirip konuştu. "Yalan söylemiyorum. Dün bir partideydim ve sabah bu izledi gördüm."
"Casey'nin boynu neden mor o zaman?"
"Nerden bileyim ben?! Belki Michael yapmıştır." Dedi masumca.
Tuvaletlerden birinin kapısı açılınca Michael'ı gördük. Tanrım, sıçtık sanırım.
"Ben boyunda iz bırakmayı sevmem, Calum."
Michael kapıyı açıp çıktı, biz de peşinden çıktık.
Ashton yandan kapıyı açınca Michael, Casey'i fark edip içeri daldı.
Lanet Luke'da burada olsaydı güzel bir film çekebilirdik.
"Demek Casey, tüm dedikodular doğru." Dedi Michael, Casey'nin yanına yaklaşıp.
"Bir olay çok fazla konuşuluyorsa, artık o dedikodu değildir." Dedi Calum. Ve hepimiz ona baktık "kapa çeneni" dedim uyarıcı bir sesle.
"Öyle olsun istemezdim ben seni incitmek istememiştim." dedi Casey ve sanırım ağlıyordu.
"İşte bu yüzden ilişki olaylarından nefret ediyorum." Dedim dedim ve bu seferde Calum uyarıcı bir sesle konuştu. "Kapa çeneni."
En çok yaptığım şeyi yapıp, gözlerimi devirdim.
"Git buradan ve sakın benimle iletişim haline geçme." Diye bağırdı Michael aniden.
Casey kapıyı açınca Luke içeriye girdi.
"Neler oluyor, neden herkes tuvalette?" Dedi elindeki notlarla.
"Sus Luke." Dedi Lillie tuvaletten çıkıp. Luke'da peşinden gitti.
Ashton aynada saçını düzeltiyordu.
"Çok tatlısınız Bay Irwin, merak etmeyin. Ama bence dağınık daha güzel." Dedim ellerimle Ashton'ın saçlarını eski haline getirirken.
"Tatlıyım evet ama yakışıklıyım da değil mi?" Dedi kıkırdarken.
"Sınırları zorlama Ashton." Dedi Calum bizi izlerken.
"Senin sınırlarınla, benim sınırlarım farklı." Dedi Ashton son kez aynadan Calum'a bakıp.
"Ve bu arada ben aptal değilim Thomas." Dedim ve Ashton'ın koluna girdim, tuvaletten çıktık.
Selam herkese bu bölüm "N" yani niall geliyor aklıma sorryy xx love ya