N

595 25 17
                                    

"Evet ne yazdırmak istiyorsun?" Dedi tanımadığım dövmeci.

Calum okul çıkışında bir sürprizi olduğunu söylemişti ve işte dövmecideydik. Hayat boyu aklıma dövme yaptırmak gelmemişti ama şimdi burada ne yaptıracağımı seçiyordum.

"Benim aklıma bir şey var." Dedi Calum bir kağıt alarak. "Her zaman bunu bir kıza yaptırmak istemişimdir."

Kapıda yazıp bana uzattığında dövmeci ile beraber okuduk. "Basçı mı? Lanet olsun, ellerinde iyi olmalı."

"Wow adamım." Dedi dövmeci Calum'un omzuna dokunarak.

"Asla olmaz." Dedim ve bir kağıtta ben aldım.

"Senin için gerçek hislerim var. Umursamıyormuş gibi davranıyorum çünkü çok korkuyorum."

"İşte bunu istiyorum." Dedim kağıdı onlara uzatıp. Calum gözlerini bana dikmiş, gözlerimde bir his ararken ben adama bakıyordum. "Tamam nerene olsun?" Dedi adam gülümseyerek.

"Hmm bence tam buraya." Dedim elimle gösterip. (Under breast*)

••••••••••••••••••••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

••••••••••••••••••••

Eve gider gitmez üstüme bol tişörtlerimden birini geçirmiştim. Canım fena halde yanıyordu. Aynaya baktığımda gördüğüme sevindim. Yani sadece çok güzel duruyordu.

Calum herkesin dediğinin aksine iyi bir çocuktu. İyi bir kalbe sahipti, sadece fazla kişiye açmıyordu kalbini. Beni güldürüyordu, daha çok geriyordu ama yine de onunlayken mutluydum ve bir kaç saatliğinede olsa dünyadaki herşeyi unutabiliyordum.

Bir kaç hafta sonra hepimiz mezun olacaktık ve ayrılacaktık. Luke ve Lillie'nin Kanada hayali vardı, onlar oraya giderdi. Ashton burada kalıcaktı, müzik dükkanındaki işini seviyordu sanırım. Michael büyük bir ihtimalle Amerika'ya giderdi. Calum'u bilmiyordum. Calum'un gitmesini istemiyordum. Düşüncelerimden zorda olsa sıyrılıp uykuya daldım.

•••••••••••••••••••••
"Sen benim çocuğumu almaya kalkarsan bende seninkini alırım." Dedi Lillie kucağında Ashley'nin hoşlandığı çocuk Sammy'i tutarken.

"Bırak çocuğu!" Dedi Ashley bağırarak.

"Sanane!" Dedi Lillie ona karşı.

"tanrım keser misiniz bebek gibi kavga etmeyi?" Dedim aralarına girerek. Sonra gözüm Luke'a takıldı. "Luke buraya gel!" Diye bağırdım koridorda.

"Günaydın." Dedi Ashley'i öpüp.

"Kendi kızını da al ve git buradan senin için kavga edip duruyorlar."

"Ah Lillie?" Dedi Lillie'nin omzuna kolunu atarken. "Seni özledim bebeğim, hadi artık kavgayı kesin ben seninim zaten."

"Bende seni ama bir daha olurda Luke-"

"Söz veriyorum Lillie." Dedi onun dudaklarına ufak bir öpücük kondurup.

"Ve sen küçük bey, Lillie bana ait." Dedi Sammy'i Lillie'nin kucağından alırken.

"Yemekhaneye gelen var mı?" Dedim aralarından geçip. İkiside kafasını olumluca salladı ve oraya gittik. Masada Calum'u görünce hemen yanına gittim.

"Okul çıkışı yeniden gitmeliyiz." Dedim mutlulukla.

"Çok sevdin sanırım." Dedi gülümseyerek.

"Bağımlısı oluyorum." Cümlemi bitirince aklıma Calum'suz kalmak istemediğim gelmişti.

Ona da bağımlı oluyordum. Belki de çoktan olmuştum.

Hello everyone so this is the new chapter;) i hope you guys like it and enjoy it xx love ya forever xxxxxxxxxxx

Xx

idfc Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin