Yatağımda uzanıp dizimi izlerken, kapının çalmasıyla kalkıp mutfağa gittim. Hangi aptal mutfak kapısından gelirdi ki?
Ah, Calum.
"Neredesin sen?" Dedi sinirli gibiydi.
"Ne zamandan beri bir birimize hesap soruyoruz?"
"İnsan sevgilisini merak eder değil mi Daisy?"
Hala şu olaya alışmış değildim.
"Etrafta Casey yokken böyle davranmayacağımızı sanıyordum, Calum?"
"Herneyse Daisy, neden okula gelmedin?"
Calum'un kullandığı en çok kelime herneyse olmalıydı. Herşeyi geçiştirmekte üstüne yoktu.
"Hastayım Calum, ateşim var."
"İstersen ateşini alevlendirelim?" Ve işte o kendini beğenmiş, çapkın gülüşü yapıyordu.
"Kapa çeneni."
"İçeri gelebilir miyim?" Dedi ve eliyle tuttuğum kapıyı açtı.
"Bir şey içer misin?" Dedim kendime karanfilli çay koyarken.
"Mutfağınızı kim tasarladı?" Dedi bu sefer.
Çok fazla konuşuyordu.
"Annem."
"Belli senden bu kadar zevkli bir yer çıkmaz."
Gözlerimi devirdim.
"Küçük çocuklar gibi benimle uğraşacak mısın, cidden mi?"
"Casey ve Michael yakınlaşıyor."
Hiç bir zaman sorduğum sorunun cevabını alamıyordum.
"Yani?"
"Yani eğer bugün gelseydin seninle beni görürdü."
"Üzgünüm Calum, senin aptal bir kızı elde etmene yardım için gelip sahte sevgili rolünü oynayamadım, evde ateşimle meşguldüm."
Uzun uzun gözlerime baktı. Ama gözlerinde bir duygu yoktu.
"Sadece onu elde edemedim." Dedi yere bakarken.
"Afedersin?" Dedim imayla. "Ha evet birde sen." Dedi.
"Yatağın nerede?"
"Odamda, Calum." Bunu söyleyip güldüm, ara sıra ona böyle cevaplar vermek beni mutlu ediyordu. "Yatağım seni ilgilendirmiyor."
"Birazdan Michael ve Casey gelicek."
Her dakika Casey ismi beynimde yankılanıyordu.
"Onları sen mi çağırdın?! Tanrım, Calum çok berbat bir arkadaşsın."
"Sakin olur musun? Sadece Michael, Casey'i seninle tanıştırmaktan bahsetmişti bende duydum diyelim, benim burada olduğumu bilmiyor."
Ah tanrım.
Bu sefer odamın arka bahçemize bakan kapısı yumruklandı. Sadece Michael yumruklardı. Ashton bateri çalışının aksine, kapıyı her zaman kibar ve yumuşak çalardı. Luke ise kapıyı çalmazdı, onun yerine Lillie çalardı o ise Lillie'nın saçlarındaki buklelerle vakit geçirirdi. Calum.. Hiç buraya uğramazdı bile.
"Gidip açalım mı sevgilim?" Dedi elini omzuma atarak.
"Kes şunu Calum. Ve sadece abartmamaya çalış."
Odama girdiğimizde konuştu. "Ah işte yatağında burada." Ve düzelttiğim yatağımın üstüne atladı. "Lanet olsun Calum daha yeni düzeltmiştim."
"Dağınık durmalı değil mi, sonuçta seninle burada vakit geçirdik?" Göz kırparak gülümsedi.
Kapıyı açtığımda Michael yatakta yatan saçları dağınık Calum'a baktı ve sonra bana. "Siktir bunu yapmadınız değil mi?"
Konuşmak için ağzımı açtım ama Calum araya girdi. "Seni özel hayatımız ilgilendirmez Mike. Değil mi bebeğim?"
Tuttuğum nefesimi verdim.
"Siz konuşmazdınız bile nasıl başladı bu ilişki?" Dedi Michael.
Yanında duran kız yüzünden numara yapıyoruz diye bağırmak istedim ama sustum.
"Ben Casey ve sende?" Dedi Casey elini uzatarak.
"Daisy Grace."
"Calum ile çıkıyor musunuz?" Dedi arkamı dönüp Calum'a baktığımda heyecanlı gözüküyordu. Casey'nin onu sorması hoşuna gitmiş olmalıydı.
"Evet güzelim, benimle çıkıyor." Calum yine benim yerime konuşmuştu ama bu sefer kötü hissettirmişti.
"Selam millettttt!" Diye aniden içeri girdi Lillie ve Luke el ele. Ve arkalarından Ashton ile Jasmine.
"Uzun bir zamandır seni seviyor olmalı, bir kaç gün önce bir kız bana gelip 'Calum ile sevişiyorduk ama o Daisy'nin adını haykırdı.' Dedi."
"SİKTİR herneyse." Calum konuşmuştu.
Calum'a baktım. Rezil olmuş gibi bakıyordu ama ben sadece bunun bir dedikodu olduğunu düşünüyordum.
"Siz ne yaptınız?" Dedi Lillie gelip yüzümü elleri arasına alırken.
"Hiç bir şey sadece Calum ve ben birlikteyiz bu kadar, ve not olarak yorum veya soru kabul etmiyoruz değil mi Thomas?"
"Evet Daisy."
Where is my comments? Guys just you can do it;) all the fucking love xx byee
