"Hepinizi öldüreceğim." Dedi Mike sandalyeye kendini bırakırken. "Calum'a aşık olmakta nereden çıktı Daisy?!"
"Lillie." Dedim arkamı dönerek. "Michael'a söyleme derken neyi kastettiğimi anlamamışsın sanırım."
"Üzgünüm ama söylemeliydim. Hem iyi de oldu bak alt tarafı sinirden kafayı yiyor."
"Michael, zaten benim hissettiklerim geçti ki boşver asıl önemli olan şey; sen Amerika'ya gidiyorsun, Lillie ve Luke Kanada'ya gidiyor. Bir haftamız kaldı."
"Evet Daisy bizde zaten biz yokken senin Calum ile tek kalmandan korkuyoruz."
"Ashton var." Dedik Lillie ile aynı anda.
"Şimdi gitmeliyim ama yarına kadar o hisler gitmiş olsun." Dedi Mike kapıdan çıkıp.
"Tanrı aşkına Michael neden bu kadar abartıyor?" Dedim kendime su koyarken.
"Anlasana Daisy, çocukluktan beri o bizi korudu ve şimdi koruduğu kişiye zarar gelsin istemiyor. Abi gibi."
"Ha birde sen tuvaletteyken Luke aradı okulda seni bekliyor." Dedim önümdeki elmayı yerken.
"Yarım saat önce tuvaletteydim Daisy."
"Üzgünüm, Michael çok konuştu."
"Bugün Cumartesi okulda ne işi var?" Dedi çantasını alırken.
"Kanada için bir kaç işlem sanırım." Dedim kendi fikrimi belirtip.
"Tamam, görüşürüz." Dedi kapıdan çıkıp.
Üstümü değiştirip müzik dükkanına gitmek için evden ayrıldım. Ashton hastaydı ve kimse onun yerine gitmek istememişti. Ben gidip onun yerine duracaktım.
Aradan geçen hiç bitmek bilmeyen saatlerden sonra kendimi yağmurun altına atmıştım.Eve ulaştığımda odama gidip uyumuştum. Deli gibi yorgun hissediyordum.
Telefonumun sesiyle gözlerimi açmaya çalıştım. Saat 4 civarıydı ve güneş hala doğmamıştı.
"Kimsin?" Dedim kesik sesimle.
"Benim."
"Sen kimsin?" Dedim biraz daha gözlerimi açmayı başarmıştım.
"Thomas." Dedi gülerek.
"Calum?" Dedim ve artık tamamen uyanmıştım.
"Buradayım." Dedi hala güldüğünü hissediyordum.
"Bir sorun mu var? İyi misin?"
"Kötüyüm Daisy." Dedi derin bir nefes alırken.
"Ne oldu?"
"Şu anda klasik çiftlerin yaptığı gibi sarhoşken seni aradım ve bu beni rahatsız etmiyor."
"Nerdesin? İstersen seni alabilirim."
"Her zaman ki bardayım ve evet isterim gelip beni alır mısın, seni özledim?"
"Pekala pijamamla geliyorum, seni utandırabilirim."
"Önemi yok kapıda bekliyor olacağım." Dedi ve telefonu kapattı.
Gecenin bu saatinde onun sesini duymak güzeldi.
******************
"Şhhhh sessiz ol." Dedim sertçe kapıyı kapaması üzerine."Geçen geceki gibi uyuyabilir miyiz?" Dedi gömleğini çıkarırken.
Olumluca kafamı salladım.
Elim, saçındaki yerini buldu.
"Bana neler oluyor bilmiyorum Daisy ama sana neler olduğunun farkındayım."
"Bana bir şey olduğu yok, sanada bir şey olmuyor."
"Daisy, bu şeyi yok edemezsin. İnan bana, mümkün olabilseydi ben yapardım."
Sözünü bitirince konuşmadım. Söylemem gereken hiç bir şey yoktu. Tekrar uyumayı denedim.
Kısa oldu evet ama devamı yarın atabilirim bunu pek beğenmedim. Yani pek fav bölümlerimden biri değildi ama olsundu xofbendhn whatEVER calum çok şirin değil mi ya cknemsj neyse iyigeceler 3:45 am
Love you all xx