6.BÖLÜM

251 63 1
                                    

ARAS' tan

Lanet olsun! O kadar güzeldi ki.
Ona bakan onunla konuşan herkesten nefret ediyorum. Ona benden başkası bakamaz. Kıskanıyorum tabiki de. Onun o güzel Çakır gözlerini, sanki kalemle çizilmiş pembe dudaklarını. Bana ağır gelen bu duygu ona sarılırsam biraz olsun azalıcakmış gibi geliyordu.
Öğleden önceki ingilizce dersine girmek icin sırama geçtim. O kadar güzel görüntü yoktu bu sınıfta. Saatlerce onu izleyebilirdim. Ama şu nalet olsası dersler yüzünden tenefüste ondan ayrılıyordum ve bu göğsümdeki acıyı daha çok artırıyordu. Ona dokunamamak , sarılamamak gerçekten acı veriyordu.

Hocanın içeri gelmesiyle düşüncelerden arınıp bizim sınıfın erkeklerini izlemeye koyuldum. Bunlar çok yavşaklardı. Ingilizce hocamız genç ve güzeldi. Onun giyindiklerini kendi aralarında yavşakça eleştiriyorlardı. Bende erkek olabilirim ama bu kadın hiç dikkatimi çekmiyordu. Hem bana göre yaşlı hem de ona bakınca önüme İdil'in görüntüsü geliyordu. Genelde hangi kadına baksam onu görüyordum. O sanki beynime kazınmış ve bütün organlarım ona göre hareket ediyordu. O bunu bilmesede ben Çakır a alışmıştım.
Hoca her zaman ki gibi tahtadan etkinlik açıp sırayla kalkdırıp cevaplatıyordu. Ben kalkmıyordum. Ingilizce bilmem ve sevmezdim. Bazı şarkılar güzel olabilirdi ama yinede sevmiyorum. O yüzden her seferinde hocayla kavga eder ve olay müdürde biterdi.

Sıra Çakır'a gelince ister istemez yüzümde oluşan gülümsemeyi saklıyamadım. Sırıtarak ayağa kalkan İdille baktım. O kadar güzel fiziği vardı ki. Özellikle okul forması fiziğini çok belli ediyordu. Saçlarını genelde toplayan İdil bugün açmıştı. Bir dakika İdil'in saçlarımı açık.

Boynundaki iz yüzünden sanırım. Saklamak istemişti. O piç bu yaptığının bedelini öğle arası ödeyecekti. Siktir!

Ayağa kalkan İdili arkadaşı Selin tekrar oturtmuştu. Çünkü kızsal bir seydi sanırım. Bütün kızlar İdil diyip İdile kaş göz işareti yaptılar. Ben daha ne olduğunu anlamadan Çakır'ım sınıftan çıkmıştı. Ne oluyordu böyle. Sınıfta bir uğultu ve erkekler arasında açılan yavşak konuşmalar. Biz Semihle arkada oturduğumuz için hemen önümüzde duran iki yavşağa seslendim. Onlarda dönüp gülerek.

"İdil HASTA olmuşsssss.."

Salak herif sonlara doğru gülünce bir bok anlaşılmamıştı. Kafasına bir tane geçirip Semihe döndüm. O kızlardan anlardı. Ben daha çok hiç bir kızla takılmadan Semih'i beklerdim. Zaten oda uzun süreli ilişkileri sevmezdi. Her neyse bana anlamlıca bakan Semihe kafamı sağa sola sallayarak cevap verdim. Derdi neydi bunun. Ne söyleyecekse direk söylemeliydi. Benim böyle saçma sapan oyunları tahmin edicek ne sabrım ne de zamanım vardı. Zil her an çalabilirdi. Ve hala bana dönük ve gözlerini deviren Semih'e aynı şekilde kafamı sallayarak cevap verdim. Hoca sınıftan çıkalı bir kaç saniye olmuştu. İceri giren kişi beni tahminimden fazla etkilemişti. Koşarak sırasından çantasını alıp arkasını döndü. Kapıya doğru hareket ederken sınıftan bir piç bağırarak.

"Ne oldu güzellik? Bir sorun mu var? Üşüttünde HASTA MI OLDUN?"

Sikik beyinli. Son cümleyi bastırarrak söylemişti. Ben böyle düşünürken İdil tekrar arkasını döndü. Ya içim rahat etmiyordu işte lanet olsun bu piçe cevap vermeliydim.

"Sizene lan sizemi hasta oldu sanki. Susunda önünüze bakın."

Oh be. Gavat herif sen kimsin lan piç. Ben böyle konuşunca sınıf ve İdil bana baktılar. İdil'in gözlerindeki o bakış ve huzuru kimsede görmüyordum. O annem gibiydi. Bana bu hayatta güven veren iki kadından sadece biriydi. Bu kötü bir şey mi yokya iyi mi bilmiyorum ama onlar benim için çok farklıydı.
İdil'in tekrar önüne dönüp kapıya doğru bu sefer daha hızlı hareket ederek gitmişti. Semih'i iteleyip hızlıca ben de arkasından gittim. Derdi vardı ve bana ihtiyacı olabilirdi. Benim gibi birini bence tabikide yanında isterdi. Okula geldiğimden beri teklif etmeyen kalmamıştı. Tamam yakışıklı ve zeki olabilirdim ama ilgilenmiyordum. Sınıftan çıkınca koridorda İdille birlikte yürüyen birini gördüm. Hadi ama bu kimdi.İdil'in yanında ne işi vardı. Canımı yakan bu görüntü aynı zamanda beni deli ediyordu. Merdivenlerden inip gözden kayboldular. Ben ise ortada kalmıştım. Neydi bu kızın derdi. O kimdi? Sınıfa tekrar dönüp Semih'in beni çağırmasını önemsemeyip çantamı hızlıca aldım. Zaten işim de vardı. Ben sınıftan hızlıca çıkınca peşimden Selin koşarak yanımdan geçti. Bu nereye gidiyordu ve neden koşuyordu. Hemen ardından da Semih gelmişti. Ben daha ne oldu demeden Semih ötmeye başlamıştı.

Yalnızca SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin