Yine okul! Ah deli oluyorum! Hemde bugün beni patronumuz oğluşu bırakacakmış. Peh! Kimsin lan sen?!
"Hadi kızım Okan bekliyor!"
"Bok bekler daha! Ay yani geliyorum anne!!"
Ne olur duymamış ol ne olursun! Avuçlarımı yukarı kaldırıp yüzümü kapattım. Amin diyip odamdan dışarı çıktım. İnanılmaz parkemiz yine gıcırdayıp geldiğimi ev halkına duyurmuştu. Göz devirip kapıya ilerledim. Okan kapımızın önünde annemle konuşuyordu.
''Gel kızım. Okanda seni bekliyordu.''
Sinir çocuk. Ne diye beni okula o bırakıyorsa!
''Tamam anne biz çıkarız sen içeri küçük cadının yanına git hadi. "
Kafasıyla bana onay verip Okan'a döndü.
"Sana emanet ha oğluşum."
Oh Allah muhabbetinizi artırsın vallahi. Olmazsa ben aradan çekileyim siz orangutanla daha rahat konuşun! Tövbe çekip spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.
"Dün akşam neredeydin?"
Cehennemin dibinde! Tövbe ya !
''Sana ne !"
Ani tepkim onu biraz şaşırtsada hafifçe gülümseyip yanıma geldi.
"Niye öyle diyorsun Asi Kız. "
Onu iteleyip tek gözümü kapatıp baktım. Ne saçmalıyordu ?
"Ne saçmalıyorsun bay orangutan ?"
Sırıtıp yanıma sokuldu.
"Sadece bayan orangutanı okula götürmek istiyorum. "
Bayan orangutan mı? Evet bu çocuk iyice kafayı yedi ki bir de buna emanet edilmiştim.
"Ya sen daha ne kadar saçmalıyabilirsin acaba?"
İki elimi belime koyup ona doğru bir adım attım. Ama o geriye gitmesi gerekirken aksine daha çok yaklaştı bana. Aramızda bir karış oldu olmadı yanağımdan makas alıp uzaklaştı. Bu neydi şimdi? !
"Orada dikilmeyi bırakta gidelim."
Oflayıp peşine takıldım. Arabanın kapısını benim için açtığında ona baktım. Aras niye açmamıştı? Ya da neden şuan Aras aklıma gelmişti? Gülümseyip bindim arabaya. O aklıma gelince oluşan gülme isteği ve kalbimde horon tepen kelebekler normal miydi?
"Neden gülüyorsun?"
Sırıtıp ona döndüm.
"Senin kafandaki saçları tek tek yolduğumu hayal ettim de. "
Kocaman gözlerini kırpıştırıp arabayı çalıştırdı. Şirince gülümseyip cama yasladım kafamı. Ama sevgili annem bize balkondan bakacağı aklımdan bile geçmezdi. İyi de neden? Hemde gülümseyerek. Tövbe yarabbim! Acaba bizi...yok canım daha neler! Az daha kafamı kaldırınca sert bakışlara maruz kaldı gözlerim. Beni kalbinin içine koyup kapatmıştı sanki. Bakışları arabanın ilerlemesiyle uzaklaştı benden. Boşluğa düşmüştüm sanki. Canım acımıştı.
"Durdur arabayı!''
"Ne?"
"Durdur dedim!"
Ani bir frenle arabayı sağa çekti. Dolmuş gözlerimle çantamı alıp arabadan indim.
"Nereye?"
Arkamdan geliyordu.
''İdil!!"
"Gelme Okan! Seni kırmak istemiyorum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızca Sen
Teen FictionOkyanus dedi kız.... Nereden bilebilirdi ki her şey bir OKYANUS sözcüğünden başlayacağını... Apartmanın renkli kızı, şaşkın ama bir o kadar da masum olan İdil'in hayatı gayet normaldi. Her şey yerli yerinde. Küçük cadısı Yağmur ağlıyor, annesi İdil...