Yalnızca Sen

7.BÖLÜM

Okan'ın beni eve bırakması üzerine rahat bir nefes aldım. Ya ben nasıl atladım böyle bir detayı. Yani karnım falan ağrısa bilirdim ama o da yoktu.
Evde annem vardı. Küçük cadıya süt içirmeye çalışıyordu. Canım annem ne kadar da masum ve sinirli.

Küçük cadı yine sütünü içmemekte kararlıydı anlaşılan. Anneme seslenmeden ki seslensem büyük bir ihtimalle ağzıma ederdi. Ne yapayım korkuyordum annemden. O yüzden sessizce odama geçip yatağa yatıp kore filmi izlemek istiyorum. Tabikide öncelikle anneyi geçmek gerekiyordu. Ben  zafere ulaşıcakken yine şu parke gıcırtısı ve annemin hızlıca bana dönüp bağırması bir olmuştu.
"İdilll ne işin var kız burda?"
"Seni görmeye geldim anne.:)"
"Bak bir de dalga geçiyor. Gel kız buraya."
Ayağında ki terliği çıkarıp ışık hızıyla bana fırlatmasıyla benim odama koşmam bir gibi olmuştu.  Çünkü az bir farkla terlikten kurtulmuş ve odama girmiştim. Acaba arkamdan gelir mi ki düşüncesi aklımı kurcalasada geri küçük cadı aklıma geldi büyük bir ihtimalle şuan onunla uğraşıyordu beni akşama sakladı kesin.

Odama girince üstümdeki uniformamı çıkarıp askıya astım.  Üzerime ayıcıklı tişörtümü  altınada şarap kırmızısı eşorfmanımı geçirdim. Evet artık hazırım elime de laptopumu alıp internetten kore filmlerine tıkladım ve tabikide icindeki yakışıklı çocukları izlemeye koyuldum.

3 SAAT SONRA
Okuldan çıkış saati gelmişti. Selin büyük bir ihtimalle buraya doğru geliyordu. Evet bir de Selin ile uğraşacaktım. Ben yatakta sanki depresyona girmiş kızlar gibi yatarken telefonumun zil sesini duydum. Hızlıca yataktan fırlayıp telefonuma uçarcasına gittim çünkü annem küçük cadıyı uyutmuştu. Sessiz olmam gerekiyordu. Telofunun ekranında Selin'in resmini görünce sırıttım. Bu kız benim deli kankamdı. Her ne kadar kavga etsek bile onu seviyordum.

"Lan senin arabasına bildiğin çocuk çok tatlıydı bana ayarlasana?"
"Saçmalama Selin ya. "
"Aman be  sende hemen kendin kap çocuğu."
"He Selin ben kaptım. Hatta evlenicem. Tövbe Yarabbim."
"Neyse ya peki ismi neymiş? "
"Ismi Okan. Ve bil bakalım bizim patronumuzun neyi?"
"OHAA knka çocuk zengin ve yakışıklı. "
"Of Selin napim yakışıklı ise yani sende para avcısı çıktın ha!"
"Aman be kanka sanki sen beğenmedin çocuğu. "
"İlgilenmiyorum."
"Ee senin durum nasıl oldu?"
"İyi yatıyorum. "
"Yarın okula gelirsin değil mi?"
"Evet. Bugün ne yaptınız? "
"Zaten sınıfta üç kişi yoktu."
"Kimler?"
"Sen, Semih bir de Aras."
"Aras mı? "
"Evet senden sonra o ve yancısı gitti."
"Yancısı derken?"
"Semih lan."
"Bakıyorum da dikkat etmişsiniz hanımefendi."
"He Idil. Çocuğu seviyom demi."
"Kendi ağzınla söyledin. "
"Neyse ben kapatıyorum."
"Kaç zaten."
Bip bip bip
Deli kankam ya kaçtı resmen. Ya acaba gerçekten seviyor mu?
Kaçamak cevaplar da veriyor. Neyse yakında çıkar kokusu.

Aras da benden sonra gitmiş. Neden kaçtı ki okuldan. Eve mi geldi acaba.Kafamı çok karıştırıyorsun okyanus. O gelmeden önce kendi halinde bir kızdım.  Ama o geldi ve aklımı karıştırdı. 
Tamam yakışıklı ve salaksın evet doğru tağbir senin için. Bugün benim yüzümden mi okuldan kaçtı acaba. Zannetmiyorum ya yapmaz Aras ben kimim ki  benim için okuldan kaçsın. Kesin canı falan sıkılmıştır. Zaten Semih de kaçmış. Büyük bir ihtimalle beraberlerdi. Ben Aras'a bugün hiç bakmamıştım. O bakmıştı. Aramızda hiç diyolog falan da geçmemişti. Düşüncelerimden annemin kapımı açmasıyla bölünmüştü. Tabikide kapımı çalmadan bodoslama dalıyorlardu. Canım annem ya kızını çok düşünür.  Babam kapımı çalıyordu ama annem çalmıyordu. "Kızım vaktin falan var mı? " 
Ne oluyor ya annem ne kadar nazik.  Kesin bir şey oldu valla sıçtım. "Tabikide vaktim var anne de ne oldu?"
"Ben komşuya çıkıyorum. Kardeşin uyudu da ona bakarsan sevinirim.  Hadi bebeğim çıktım ben."
Oha ya annem gitmişti ve ben evde yalnız kalmıştım.  Yaşasın sessiz olmak şartıyla her şeyi yapabilirdim. Ne de olsa evde annem yoktu değil mi ama? Kulaklığımı çekmeceden alıp telefona taktım ve kendimi müziğin ruhuna bıraktım.  O kadar çok rahatlatıyordu ki. Sanki muziksiz yapamayacaktım. Resmen hayata bakışım değişiyordu. Müzik dinleyerek balkona çıktım ve etrafı izlemeye başladım.  O kadar lüks bir semp değildi kendi aleminde bir sempti yani. Tamam zenginler oturuyordu ama  onlarda zaten gelirleri iyiydi yani fazla zengin degillerdi. Aras bile göze batmıyordu o derece yani.  Sokağın başından siyah spor araba dikkatimi çekmişti.  Tamam işte bu dikkat çekerdi bizim buralarda. Ee peki kimdi ki bu şimdi? Araba tam bizim evin önüne durumca daba bir merak sardı beni. Dikkatle arabaya bakarken içinden bizim Semih indi. Oha lan bu neden geldiki buraya arabanın şöför koltuğundan inip koşarak yan koltuğun kapısını açtı. Peki bu kimdi demeye kalmadan içinden Okyanus çıktı.  Ne oluyor ya. Bunlar nereden geliypr ve bu arabada neyin nesi? Balkondan çıkıp evin kapısını açtım ve beklemeye başladım.  Bakalım nereden geliyorlardı değil mi?

"Se-moh ne-re...ye gel...dik?"

"Abicim niye bu kadar içtin sen. Yani sen bir de hemen sarhoş olmazdın artık ne kadar ictiysen."

Bu seslerde ney ya. Ne diyor bu Semih. Bizim merdivemlerden aşağı inip onları asagida karşıladı. Beni gören Semih ilk başta çuvallasada gülümseyip kafasıyla selam verdi.

"Selam İdil. "

"Selam Semih.  Ya bir şey soracaktım.  Bu haliniz ne ?"

"Yok bişi ya Aras'nın işleri. "

"Pardon? Neyse sen bırak ben götürürüm evine. "

"Sen bilirsin hadi eyvallah."

Bana kendini bırakan Aras' a ve giden Semih'e şaşkınca bakıyordum. Bunlar içmeye mi gitmişlerdi. Neyse hem banane demi. Ben kimim ki onun için.  Bana yaslı olarak duran Aras' a baktım.  O kadar tatlı duruyordu ki. Kirpikleri sanki özenle yerleştirilmişti oraya.  Şahane görüntüsüne uzun süreli bakmak istesemde eve gitmeliydi. Merdivenleri yavaş yavaş cıktığımızda. Yerinde kıpırdanmaya başladı. Ne kadar ağırdı böyle.

"Kız .... gel.. bu-ra-ya...."

Kız mı? Ne kızı ya. Ne diyordu bu tekrar Aras' a baktığımda yarı baygındı. Nereden geliyordu bunlar.  Eve bırakmalıydım artık yoksa her şeyi ötecekti. Ne yaptıysa artık. Son kez yüklenip evlerinin önüne geldik. Kapıyı açmam için anahtara ihtiyacım vardı ki anahtarda Arasta olmalıydı.

"Aras anahtar nerede?"

"Ne... anah-tarı yaaaaa?"

"Evin anahtarı Aras? Nerede söyle hadi."

"Ev mi? ... Sen...benimle ...yat-mak mı .....hık  is.-tiyor-sun?"

Ne diyordu bu yatmak mı.  Salak ben seninle niye yatayım. Dua et sarhoşsun yoksa müsait bir yerine tekmeyi yemiştin.

"Aras anahtar nerede?"

"Cebimdeeeee hık "

Te Allah'ın ya yani beni deli ediyorsun okyanus. Her meyse nerde su anahtar. Elimi Aras' ın cebine attım. Cebindeki anahtarı elime aldım. Yanımda kendince kıkırdayan Aras' ı önemsemeden kapıyı açdım ve Aras' ın ayakkabılarını çıkarıp ayakkabılığa koydum. Bana kendini yülleyen Aras' ı odasına götürdüm ve yatağın üzerine attım.  Of valla kolum kopmuştu. Neden ben getirdiysem bunu evine Semih taşırdı. Artık eve gitmeliydim. Küçük cadı inşallah uyanmamıştır. Yoksa annemin muhteşem terlik şovuyla karşılaşmak zorunda kalırdım ki bu benim için hiç de iyi olmazdı. Aramı dönüp odanın kapısını açtım tam dışarı çıkacakken Aras' ın mırıltılarını duydum. Neydi bu şimdi?

"İdil gitme.."

"Aras? "

Daha yeni bana gitmemi demişti. Yok canım sarhoş o yüzden.

"İdil ...özür..di-lerimm"

Ne özürü bu ya.

"Ne özürü Aras? "

"Baş-ka-sıy-la..... yattımmmm"

Gözlerim dolmaya başlamıştı. Duyduğum şeyi beynimde idrak etmem kaç saatimi  alırdı? Ne zaman unuturdum? Ona tekrar okyanus der miydim? Kafamı aşağı indirdim ve odadan çıktım. Beynim duyduklarımı idrak etmek istemiyordu. Doğru değildi bu. Hem sarhoş olduğu için böyle konuşuyordu yoksa.. Ya ben ne diyorum hem banane Aras' dan ve o o yattığı oruspudan. Beyfendi rahatına düşkün. Dış kapıdan çıktım ve merdivenlerden bizim eve gittim. Kapıyı açıp içeri girdim ve direk küçük cadıya baktım.  Uyanmadığına göre kapının arkasın anahtarı çektim ve direk yatağıma koştum.  Uyumak istiyordum. Acımı uykuya vurmak istiyordum beni anlayan tek şeye.

Sana değer veriyordum OKYANUS.

Oylamayı unutmayalım:) ;)

Biliyorum bölüm çok geç geldi ama lys sınavına hazırlandığım için geç yazdım.  Cok özür diliyorum. yeni bölüm nasil?