24.BÖLÜM -Part 1-

129 17 10
                                    

İdil'den

  Burnumu dışarı çıkarıp derin bir nefes aldım. Ciğerlerim bayram etmiş gibiydi ama birazdan boğulabilirlerdi. Yani anlamıyorum bazıları bu yorganın altında saatlerce kalırken ben nefesim bitince burnumu dışarı sokuyordum. Of yani. Yorganı az daha kaldırıp saçımı sağ tarafıma aldım. Bu delilikti! Bugün cumartesi ve ben müko günü mü onun için mi harcayacaktım. İdil daha zamanın varken git bir uçurumdan atla! Burada uçurum yok ki iç ses. Ha yani olsa atlayacaksın. Hem de bu boyunlukla. Kıkırdayıp omuz silktim. Ne var! Boyunluk takan uçurumdan atlıyamıyor mu? Garip bir iç ses. Acaba benim iç sesim değil mi? Gözlerimi devirip burnumu geri çıkardım dışarı. Nefes alamıyordum ve bu çok sinir bozucuydu. Tekrar yorganın altına soktuğum burnumun üstünü kaşıyıp bu konu hakkında uçurumdan daha iyi bir yöntem bulmak için çarkı çervirmeye başladım. Ama dönmüyordu. Yağlanması mı lazım acaba? Hayır canım içinde beyin yok beyin! Ya sen nasıl iç sessin! Milletin iç sesi onu onaylar benim iç beni bozmaya çalışıyor! Bozuyorum ama değil mi? Sus deyip iç sesimi susturmayı başarmanın verdiği gururlukla tekrar çıkardım burnumu dışarı. Yorganı hafif kaldırınca kapı zilinin çaldığını duydum. Bu kimdi Allah aşkına ?

"Buyur oğlum? "

Annemin sorusuyla bir çocuk geldiğini anlamıştım. Ee kimdi ki bu ? Kulaklarımı da yorgandan çıkarıp ki kafam şuan tamamıyla dışarıda. Oh temiz hava! Dinle İdil! Dinliyoruz ya! Kafamı hafif kapıya eğip dinlemeye devam ettim.

"Demek öyle! ? Hayret bizim kız nasıl istedi ki bunu ?"

"Kendi davet etti efendim. "

Ulan ?! Bu...bu Aras! Ne işi var bunun burada? Hem ne daveti? Yoksa... annemden izin almayamı gelmişti? Ah! Ben senin.... küfürü bırakta saklan İdil! Çocuk odana gelmesin de!  Yok canım! Benim odama mı gelecek ? Peh! Omuz silkip dinlemeye devam ettim.

"Tabi oğlum odasında buyur geç. "

"Ne ?"

Ani sesimle ağzımı kapatıp yorganın altına saklandım. Ya anne sen nasıl izin verirsin? Alnıma vurup dişlerimi bir araya sürtüp. Ah tabi ya annesini tanıyor!  Ailecek görüşüyorlar! Ben niye gidip ailemin tanıdığı birini sinemaya davet ediyorsam! Yalnız sinemaya sen davet etmedin Selin sayesinde gidiyorsunuz!  Bak işte bu konuda haklısın. Yorganın altına daha çok sinip beklemeye başladım. Belki uyur numarası yaparsam giderdi. Umarım. Delice, horlamalı bir uyuma onu korkutabilir. Yorganın altında nasıl nefes alabilirsem hepsini çektim içime. Odanın kapısının açılmasıyla sessizce beklemeye başladım. Ne olur git ! Ne olur !

"İdil seninle bir konu hakkında konuşmak istiyorum!  Uyuyor musun?  "

He mal uyuyorum ve uyurken sana cevap verebilme yeteneğim var! Gözlerimi devirip beklemeye devam ettim.

"Ya bak! "

Sana devlet baksın yakuşuklu! Kıkırdamamak için ve kendimden bir kez daha nefret etmenin verdiği mutlulukla beklemeye başladım.

"Şu seni kaçıran adam ile ilgili konuşacaktım. "

Ya bağırma! Annem kesin şuan bizi dinliyor! Ah deli !

"Ya hadi ama!"

Üzerimde ki yorganı çekmesiyle sırt üstü yattığım yerde ayaklarımı iki yana açıp, ağzımı yemek bekleyen bir kuş misali kocaman açıp sessizce horlamaya başladım.

"Ne ? Gerçekten mi?"

Yüzündeki ifadeyi her ne kadar görmek istesemde şuan numara yapıyordum. Oyunculuk yeteneğimi konuşturmak harika olabilirdi. Ben böyle beklerken bir çık sesi gelmesiyle kulak kaparttım.

Yalnızca SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin